"المداهمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • baskın
        
    • baskından
        
    • baskına
        
    • baskındır
        
    • Baskını
        
    Arama iznini ve tutuklama yetkisini aldık. Yarın şehir çapında bir baskın yapacağız. Open Subtitles لدينا مذكرات التفتيش و عدة تهم سنقوم بعملية المداهمة صباح الغد
    baskın sırasında herhangi bir direniş yaşanmadı, ve yasadışı yerleşim yapanların çoğu polise kendiliğinden teslim oldu. Open Subtitles لم تكن هناك اي مقاومة لحملة المداهمة والعديد من المهاجرون اللا شرعيون سلموا أنفسهم طواعياً للشرطة
    Bu baskın için polisin suçlanmasını istiyorum. Open Subtitles كلا، أجعله خارج المقال أريد أن ألقي باللوم على الشرطة لحملة المداهمة
    Orospu çocuğu baskından birkaç gün önce kaçmıştı ve hala kayıplarda. Open Subtitles فرّ الوغد قبل يومين من المداهمة ومازال في حالة فرار
    baskından beri durumlar tuhaflaştı ama bu iyi bir durum çünkü bu adamlar profesyonel. Open Subtitles كانت الأمور غريبة منذ عملية المداهمة ولكن هذا الوضع جيد لأن هذين الرجلين محترفان.
    Dört yıl önceki baskına kimin önderlik ettiğini tahmin et. Open Subtitles خمن من أدار المداهمة قبل أربعة سنوات؟
    Bu bir baskındır, ve hepiniz sessiz kalma hakkına sahipsiniz. Open Subtitles لديك الحق في إلتزام الصمت أثناء هذه المداهمة
    Yapılacak Baskını kontrol ederim, böylece arkadaşların ölmez. Open Subtitles بإمكاني السيطرة على المداهمة حتى لا تُقتل جماعتك
    Fişini vermezsek bütün baskın bedava. Open Subtitles اذا لم نعطك ايصالا فستكون المداهمة كلها مجانية
    Söylesene, bir sonraki baskın nereye? Open Subtitles أخبرني ، أين ستكون المداهمة القادمة
    Biliyorsun, baskın onları korkuttu, ama şimdi iyiler. Open Subtitles -تعلمين المداهمة أخافتهم لكنهم على ما يرام
    Bu yüzden mi arkamızdan baskın işini ayarlayıp gönderdiniz? Open Subtitles لذلك هاجمتنا خفية ودبرت تلك المداهمة ؟
    - Bu bir tür baskın mı? Open Subtitles نوع من المداهمة ولا ايه؟
    baskın saati, 15:00. Open Subtitles وقت المداهمة هو 15: 00
    baskın ödünü kopardı. Annem de çok teşekkür ediyor. Open Subtitles المداهمة أخافته حقا أمي ممتنة
    o baskından kaçıp beraber yaşadıklarını. Open Subtitles أنها كانت حية بعد ما هربها من المداهمة
    - Mathias baskından sonra evini kartelden temizlemeyi düşündü. Open Subtitles ظنّ (ماثيوز) أنّ العصابة تنظّف البيت بعد المداهمة
    Ben baskına gelmiyorum. Open Subtitles انا لن اذهب فى المداهمة
    baskına uğradım. Open Subtitles كنت موجود أثناء المداهمة
    Bu bir baskındır. Open Subtitles هذه المداهمة
    Baskını o yönetti. Open Subtitles من "وكالة مكافحة المخدرات" هو قاد هذه المداهمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more