davacı, sinsi yolcusunu yetkililer gelene dek dek kahramanca oyalamak suretiyle vatandaşlık görevini yerine getirdi. | Open Subtitles | الآن المدعيّ قام بواجبَه المدنيَ بطريقة بطولية احتجز المتهم الماكر فى السيارة لمدة طويلة بما لوصول السلطات. |
davacı Bayan Donna Paulsen'i kürsüye davet ediyor. | Open Subtitles | المدعيّ يوَدُّ أَنْ يطلب الآنسة. دونا بالسن إلى المنصة |
Beni kovarsa ne yapacağım Bölge savcısına mı gideceğim? | Open Subtitles | إذا قامت بطردي، مالذي سأقوم به ألجأ إلى مكتب المدعيّ العام ؟ |
Bölge savcısı MC ile savaşta olduğunu biliyor. | Open Subtitles | مكتب المدعيّ العام على علمٍ بأنّه كان في حربٍ مع النادي |
Diyorsunuz ki, bayım eruv hattına düşmeden birkaç gün önce yaklaşmıştınız güvenlik kamerasının yerini ve açısını kontrol ediyorsunuz ve davacıyı kazanın olduğu hafta üç kez aradınız ama davacıyla bir ilişkiniz yok mu? | Open Subtitles | أذن أنت تقول، سيدى أنت لم تتحدث إلى المدعيّ ورغم ذلك كان عندك وصول إلى السلك |
Davacının mevcut durumu-- ...kronik travmatik ensefalopati-- %50 sorundan daha önemli. | Open Subtitles | حالة المدعيّ الظاهرة بفعل إعتلال الدماغ المزمن مثلت أكثر من 50 بالمئه من المشكله |
Davalı olduğunu iddia ettiğiniz adamı gördükten 57 gün geçtikten sonra polise gitmişsiniz. | Open Subtitles | لم تذهبي للشرطةِ إلا بعد 57 يومًا بعدما رأيتِ الرجل الذي تدعين أنه المدعيّ عليه. |
Diyorsunuz ki, Avukat Hines, ...ağaca doğru sürerek davacı, kendi kazasını kendisi mi yaptı? | Open Subtitles | (تقول سيد (هاينز إن المدعيّ تسبب بالحادث عبر التوجه نحو الشجرة؟ |
davacı, akne tedavisinde kullanılan ilaç olan Veriscenenin, ...Bay Goode'nin geri dönüşümü olmayan bir kısırlığa yol açtığını iddia ediyor. | Open Subtitles | هلا نبدأ (يَزعم المدعيّ أن (فيريسين الدواء الذي تم وصفه لعلاج حب الشباب |
Buna bağlı olarak, davacı için bir hüküm bildiriyorum, ...tazminat olarak da 25 milyon dolar. | Open Subtitles | أدى إلى عقم لايمكن (علاجه عند السّيد (غود وفقاً لذلك ، سأحكم لصالح المدعيّ |
Son davacı öldü nihayetinde. | Open Subtitles | إنّ المدعيّ الأخير ميتُ |
Fakat o sonra Bölge savcılığındaki işini bıraktı ve birden oluverdi. | Open Subtitles | لكن حينها، قد غادر مكتب مكتب المدعيّ العام، و... حدث ما حدث. |
Evet. Ve şimdi de Sanwa Bölge savcısının oldu. | Open Subtitles | والآن أصبح بحوزة مكتب المدعيّ العام |
Komiser Mulrooney'nin tüm memurlarıyla ve Bölge savcısı Crain ile hep birlikte. | Open Subtitles | معاً، مع ضبّاط الشرطة (للمفوَض (ملرووني (مع المدعيّ العام (كرين |
Bölge savcısı Henry Lin'in MC ile savaşta olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنّ المدعيّ العام يعرفُ بأنّ (لين)بحرّبٍ مع النادي. |
Davacının, daha önce Loeb'lerin evindeki kötü işçiliğiniz için size dava açmaya kalktığı doğru değil mi? | Open Subtitles | أليس هو صدق أن المدعيّ في هذه القضية حاولت مقاضاتك للصناعة الرديئة في بيت لوبس- إعتراض- |
Davacının avukatından aldım. | Open Subtitles | حصلت عليهم من محامي المدعيّ |
- Davalı o sırada ne yaptı? - Arabadan çıktı ve koştu. | Open Subtitles | -مالذي فعله المدعيّ عليه بعد ذلك؟ |