Müdür Vance buralarda kıçımı yerleştirebileceğim bir masa bulunduğunu söyledi. | Open Subtitles | المدير فانس قال انه يوجد مكتب فارغ هنا لأجلس فيه |
Burada, yukarıdayım, tatlım. Müdür Vance telefonda seni bekliyor. | Open Subtitles | أنا في العلوية عزيزتي المدير فانس على الهاتف |
Müdür Vance'in izniyle tüm NCIS ajanları yaptıkları işi bırakıp arama faaliyetlerine katılacaklar. | Open Subtitles | المدير فانس صرح لجميع العملاء لترك ما يفعلونه و الانضمام للبحث |
Crowe, hakkında değil, Müdür Vance hakkında konuşuyorum. | Open Subtitles | أنا لست أتحدث عنه أنا أتحدث عن المدير فانس |
Ama şu anda Müdür Vance değil de Ajan Vance değil mi? | Open Subtitles | ولكنه ليس المدير فانس اذا هل هو العميل فانس؟ |
Müdür Vance, yeniden işlerlik kazandırdı teste. | Open Subtitles | اوه اه,اه,اه,اه,اه الأخبار هو أن المدير فانس سيعيد تعميم هذا الاختبار |
Ama duyduğuma göre, sen, Müdür Vance'in kızına, bilim projesinde yardımcı oluyormuşsun. | Open Subtitles | ولكن ماهذا الذى أسمعه بشأنك تساعدين ابنه المدير فانس بمشروعها العلمى؟ |
Ulusal Güvenlik de bu işin içinde Müdür Vance. | Open Subtitles | أيها المدير فانس الأمن الوطنى جزء من هذا الأمر |
Rivers'ın başkentte olduğunu bilmiyordum Müdür Vance. | Open Subtitles | حضرة المدير فانس ليس لدي علم بأن ريفرز كان في منطقة العاصمه |
Devam eden dava olduğundan ve kartellerle olan samimiyetimizden dolayı Müdür Vance olaya müdahale edip tüm hünerlerimizi göstermemizi istedi. | Open Subtitles | طالما لدينا قضاياَ حاضرة ومعلومة حميمة بالاتحاد الاحتكاري طلب من المدير " فانس " التدخل بالموضوع |
Müdür Vance bilgilendirilmeye minnettar olurdu. | Open Subtitles | " هيتي " ؟ المدير " فانس " سيقدر تحديثاَ بالتطورات |
Müdür Vance Onbaşı Porter'ın cinayetine özel ilgi göstermemizi istedi. | Open Subtitles | يريد منا المدير " فانس " أن نولي اهتماماَ خاصاَ لموت العريف " بورتر " |
Müdür Vance eserleri kurtarmanıza ne kadar memnun olduğunu bilmenizi istedi. | Open Subtitles | المدير " فانس " يريد أن يعرف الجميع كم مسروراَ بقدرتكم على استعادة التحف الأثرية |
Az önce Müdür Vance ile telefonda konuştum. | Open Subtitles | أغلقت الخط للتو مع المدير فانس |
Nell, Müdür Vance'i bağla bana. | Open Subtitles | من ذلك الفندق و " نيل " ضعي المدير " فانس " على الهاتف |
- Donanma Bakanı'nın ve Müdür Vance'in bu soruyu sormanı isteyeceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | أظن أن هذا السؤال لن يود الوزير و المدير (فانس) أن تطرحيه. |
- Yardımcısı, Müdür Vance gibi değil, orası kesin. | Open Subtitles | النائب ليس المدير فانس هذا مؤكد لا |
Müdür Vance, bize katılman için ısrar etti. | Open Subtitles | المدير فانس أصر على أن تنضم لنا |
Yine Müdür Vance'i görmeye mi geldin? | Open Subtitles | هل أنتى هنا لرؤيه المدير فانس,مره أخرى؟ |
Müdür Vance, en kısa sürede onunla Pentagon'da buluşmamızı istiyor. | Open Subtitles | ...المدير "فانس" يريد منا لقاءه علي اتم السرعة في البنتاغون |