Dolayısıyla kararımı davalı lehine veriyorum. | Open Subtitles | وفقاً لهذا, فأنا أحكم لصالح المدّعى عليه أتمنى لكم التوفق جميعاً |
Bizler, jüri üyeleri olarak, davalı Marlon West'i... suçsuz bulduk. | Open Subtitles | إن هيئة المحلّفين ترى أن المدّعى عليه مارلون ويست ليس مذنبًا |
Bir Davalıyı diğer suçlularla birlikte aynı popülasyona naklederken kullanılır. | Open Subtitles | وهو نقل المدّعى عليه إلى الحبس العام مع بقية المجرمين |
Davalıyı ben temsil ediyorum, sayın hakim. | Open Subtitles | أنـا أُمثّـل المدّعى عليه يا حضرة القاضي |
Ayrıca olay yerindeki kan ile sanığın gömleğindeki kan aynıydı. | Open Subtitles | وكانت العيّنة متوافقة مع العيّنة المأخوذة من قميص المدّعى عليه |
Profesyonel şöhretinde, dürüstlüğüyle ünlenmiştir. Ayrıca sanığın da kızı. | Open Subtitles | مرموقة بنزاهتها وسمعتها الإحترافيّة وهي أيضاً ابنة المدّعى عليه |
davalı sapkınlık ve dine aykırı hareketlerde bulunmakla suçlanıyor. | Open Subtitles | المدّعى عليه يواجه تهم الهرطقة والشذوذ الجنسي |
Yani ben yaptığımı bir ceza duruşmasında davalı üzerinde çalışmak gibi değil, juri üzerinde çalışmak gibi görüyorum. | TED | و لذا أفكّر فيما أعمله ليس كثير من ك دراسة المدّعى عليه في محاكمة جنائيّة، لكنّ دراسة هيئة المحلّفين . |
- davalı devam eden bir soruşturmanın parçası olduğu için Savcılık tutuklu kalmasını ve sabıkası olduğu için şartlı tahliyesiz 5 yıl hükmüne tabi olmasını talep ediyor. | Open Subtitles | يطالب الادّعاء العام بحجز المدّعى عليه لأنه جزء من تحقيق مستمرّ بعده قد يحكم عليه بالسجن 5 سنوات بدون تسريح مشروط بسبب إدانات سابقة |
davalı ayağa kalkabilir mi? | Open Subtitles | فليتفضّل المدّعى عليه بالوقوف. |
Davalıyı sütyenli gördünüz mü, görmediniz mi? | Open Subtitles | أرأيت أم لم ترَ المدّعى عليه يرتدي حمّالة صدر؟ |
Jüri üyeleri, Davalıyı cinayet suçundan suçlu mu buluyorsunuz, suçsuz mu? | Open Subtitles | أعضاء هيئة المحلفين هل وجدتم أن المدّعى عليه مٌذنب أم غير مٌذنب بالقتل؟ |
Kurbanın, sanığın yumruklarıyla kafadan aldığı künt darbeler ardından hareketini ve yönünü saptadım. | Open Subtitles | تمكّنتُ من تحديد حركة واتجاه الضحيّة بعد رضّة الضربة الأولى للرأس التي سبّبتها قبضة المدّعى عليه |
Kayıtlara geçilsin. Şahit, sanığın kimliğini saptadı... D'Angelo Barksdale. | Open Subtitles | ليدوّن في التقرير أنّ الشاهد تعرّف على المدّعى عليه (ديانجلو باركسدايل) |
Evet Bay Morgan, sanığın adı Benito Gomez. | Open Subtitles | نعم، سيّد (مورغان)، اسم المدّعى عليه هو (بينيتو غوميز) |