"المدّعي العام" - Translation from Arabic to Turkish

• savcı
• Savcılık
• Bölge savcısı
• savcının
• Başsavcı
• Başsavcının
• savcıya
• savcıyla
• Bölge Başsavcısı
• bölge savcısının
• Başsavcılık
• savcılığın
• Bölge vekili
• Eyalet savcısı

Ve eğer bu savcı onlara sanığın tükürüğünü bir tabakta sunmazsa masumdur!
وإن لم يقدّم لهم المدّعي العام بصاق المتهم على طبق غير مذنب

savcı suçlamada bulunamamıştı. Tek bildiğim bu.
لم يظفر المدّعي العام بإدانة، هذا كلّ ما أعرفه

Savcılık, kocasının defalarca arayıp aleyhine ifade vermek için yalvardığını söyledi.
قال المدّعي العام أنّ زوجها إتّصل عدّة مرّات، يتوسّل للشهادة ضدها.

Dün bu odada Bölge savcısı yardımcısının burnunu çimdiklediğiniz doğru mu?
قمتَ بالنقر على أنف مساعد المدّعي العام في هذه القاعة بالتحديد؟

Ona rüşvet verdiğini bize kanıtlarsan savcının bizimle iş birliği yaptığını bilmesini sağlarız.
وفّر لنا أدلة أنّك قدّمت له رشاوي، وسيعرف المدّعي العام كمْ كنت مُتعاوناً.

Az önce üst katta Başsavcı arkadaşımla konuşuyordum.
لقد كنتُ بالأعلى أتحدّث إلى صديقي المدّعي العام

İçinde Başsavcının ofisne ait gizli dosyalar bulduk.
لقد عثرنا عليها ملفات سريّة تخص مكتب المدّعي العام

Tabii, parayı geri almak istersen, savcıya nerden bulduğu açıklaman gerekecek.
إذا أردتما استعادته يجب أن تشرحا مصدره إلى المدّعي العام

- Elbette. savcı, seninle benim hakkımda konuşmak isteyecektir.
إذن، المدّعي العام سيريد أن يتحدّث إليكِ بشأني

Sen savcı asistanısın, ben de stajyerinim.
أنا طبيبة داخلية وأنتِ مساعدة المدّعي العام

Bölge savcı yardımcısı olduğun için kendim yapamadığım işleri benim için yapabilecek durumdasın.
بما أنكِ مساعدة المدّعي العام فأنتِ في منصب يخوّلكِ لمساعدتيبطرق.. لا أستطيع الوصول لها وبالمناسبة،إنأخبرتِأحداًبهذا ..

Bilgin olsun diye söylüyorum, K.A.B'ı ve Savcılık bürosunu haksız tutuklama ve yasadışı hapsetmekten dolayı dava ediyorum.
ليكون في علمكم، سأقوم بمقاضاة مكتب كاليفورنيا للتحقيقات ومكتب المدّعي العام

Savcılık muafiyet şartlarınızı kabul ediyor haberiniz olsun.
أريدكَ أن تعلم أن مكتب المدّعي العام وافق على شروطكَ الخاصّة للحصانة

Savcılık bürosuna sormalısınız.
عليكِ أن تسألي مكتب المدّعي العام في المقاطعة

Oldukça mantıklı olan Bölge savcısı ile birlikteyim.
إنني أجلس هنا مع المدّعي العام لمنطقة جيورجيا

Bölge savcısı beni kızımın doğum günü partisinde sıkıştırdı.
يعتقلني المدّعي العام من وسط حفلة عيد ميلاد ابنتي

Bu gece savcının ofisine gideceğim ve anlaşmayı kabul edeceğim.
سأذهب إلى المدّعي العام الليلة و سأعقد صفقة لتخفيف الحُكم.

Başsavcı bu davayı kapatmak için tüm kaynaklarını kullanmak isteyecektir.
فسيستخدم مكتب المدّعي العام كل مصادره لإنهاء هذه القضيّة

Bu dava da Başsavcının favori davalarından biriydi.
و التي كانت أحد قضايا المخدرات المفضلة القادمة لدى المدّعي العام

Fakat öncelikle avukatımla konuşmak ve federal bir savcıyla düzenlemeleri yapmak istiyorum.
ولكن أولاً : أريد التحدّث مع محامٍ وإتّخاذ الترتيبات اللازمة مع المدّعي العام

Bildiğin gibi, Bölge Başsavcısı, valiliğe adaylığını koydu.
كما تعلم، مكتب المدّعي العام يعمل لصالح العمدة

Beni çatıdan atan bölge savcısının bırakılması mı yoksa editörümüzün aynı masa için ikimizi karşı karşıya getirmesi mi?
أن يطلقوا سراح المدّعي العام الذي رمى بي من السطح، أو رئيس تحريرنا الذي يجعلنا نتنافس على نفس المنصب.

Başsavcılık'ın emriyle sanığın kıyafetlerini tekrar inceledik.
نزولاً عند طلب مكتب المدّعي العام قمنا بإعادة إختبار ملابس المتّهم

savcılığın bana söylediğine göre, suçlamalar düşürülmüş.
المدّعي العام قالت ليّ أنّها خفضت من المذنوبية.

Bölge vekili hiçbir şekilde tanık sandalyesine bir keşi almayacaktır.
محال أن يضع المدّعي العام مدمن مخدّرات على منصّة الشهود

Eyalet savcısı teknesini uyuşturucu saklamak için kullanıyormuş.
المدّعي العام كان يستعمل قاربه لإخفاء المخدرات.