| Kablolar antenlerden sinyal alıyorlar ve Merkezi işlem ünitelerine gönderiyorlar. | TED | تأخذ الكيبلات الإشارات من المستقبلات وترسلها إلى وحدة المعالجة المركزية. |
| 12 odası ve kömür yakıtlı Merkezi sistem ısıtması var. | Open Subtitles | . . بها 12 غرفة والتدفئة بقبل أفران الفحم المركزية |
| Merkezi Hizmetler, 918. Madde'ye göre Unvan İptali başvurusu yapın. | Open Subtitles | رفع ملف النقل من خلال الخدمات المركزية في قسم 9 |
| CIA onun uyuşturucusunu taşıyor, o da karşılığında ordusunu kuruyor. | Open Subtitles | دائرة المخابرات المركزية تنقل مخدرات من أجله وهو يعيرنا الجنود |
| Central Park'ta yaptığımız piknik yüzünden hala benimle dalga geçiyorlar. | Open Subtitles | فهم ما زالوا يضايقوني بعد نزهة لنا في الحديقة المركزية |
| ana bilgisayarları dışarıdan erişime mümkün hale getirecek bir zemin kat mühendisi arıyorum. | Open Subtitles | لذا إنني ابحث عن مهندس ارضي لتحويل الحواسيب المركزية للأتصال بها من الخارج |
| Ayrıca öyle yollar bulun ki dağıtımlı veri işleme en az Merkezi veri işleme kadar etkili olabilsin. | TED | والعثور على طرق للتأكد من أن معالجة البيانات الموزعة على الأقل بمثل كفاءة معالجة البيانات المركزية. |
| Elektrik, Merkezi ısıtma, motorlu araç sahipliği. Hepsi %0'dan %100'e çıktı. | TED | الكهربة, التدفئة المركزية, وملكية السيارات الآلية, ذهبت جميعاً من صفر إلى مئة بالمائة. |
| Biliyorsunuz, Merkezi hükümet ya da eyalet yönetimleri en iyisini kendilerinin bildiğini ve size ne yapacağanızı söyleyebildiklerini düşünüyorlar. | TED | كما تعرفون، الحكومة المركزية تقرر أو الحكومة المحلية يعرفون ما هو أفضل وسيخبرونك بما يجب أن تقوم به. |
| 300 veya daha fazla üyesi olan daha büyük Merkezi komitede, güç ve zenginlik içinde doğanların oranı çok daha az. | TED | في اللجنة المركزية الأكبر المكونة من 300 عضو أو أكثر، نسبة أولئك الذين ولدوا في طبقة ثرية ونافذة كانت أصغر. |
| Üçüncü bileşen, Merkezi desen jeneratörleridir. | TED | المكون الثالث هو مولدات الأنماط المركزية. |
| Bu Merkezi otoriteyi gerçekte yaratmadan tekelin verimliliğine sahip olan, Merkezi olmayan bir veritabanı yaratabiliriz. | TED | يمكننا خلق قاعدة بيانات لا مركزية لديها ذات كفاءة الاحتكار التجاري دون وجود تلك السلطة المركزية فعليا. |
| Merkezi nükleer enerji santralleri ve sıvı doğal gaz tankerlerinden daha çevreci, verimli, kapasitesi fazla ve bozulma riski az olan kaynaklara doğru yapılacak trend anahtar görevi görüyor. | TED | وهذا إتجاه مفتاحي، لفك المركزية، والإنتقال من منشآت الطاقة النووية المركزية و ناقلات الغاز الطبيعي السائل إلى موارد لامركزية أكثر صداقة للبيئة، أكثر كفاءة مؤهلة وفي مأمن من الخلل. |
| CIA ve öfkeli Küba sürgünlerinin başı çektiği bir savaş. | Open Subtitles | الحرب التي تديرها وكالة المخابرات المركزية والكوبيين الغاضبين فى المنفي |
| Scully, eğer CIA'deki dostumuz haklıysa, bu çok büyük bir ulusal güvenlik komplosu. | Open Subtitles | سكولي، إذا صديقنا من وكالة المخابرات المركزية صحيحة، هذه مؤامرة أمن قومي كبيرة. |
| Tanrım. Artık CIA bunu biliyor. Her şeyi kaybedeceğim kariyerimi, ünümü. | Open Subtitles | .يا ألهى, الآن وكالة الإستخبارات المركزية تعرف . سافقد كل شئ |
| Senin gibi bir adamla bu saatte Central Park'ta mı? | Open Subtitles | رجل مثلك في الحديقة المركزية في مثل هذا الوقت ؟ |
| Central Park'ı anlamak için fiziken orada bulunmanız gerekir. | TED | لكي تفهم الحديقة المركزية بشكل حقيقي، يجب أن تكون هناك بجسدك. |
| Aynı şey kardeşim ile beraber bestelediğimiz, Central Park'a özel müzik için de geçerli. | TED | حسناً، الأمر كذلك بالنسبة للموسيقى، والتي قمت أنا وأخي بكتابتها وفقا لخريطة الحديقة المركزية على وجه الخصوص. |
| ana kiriş genişlerken, yapraklar yerlerine sabitlenir | TED | الحزمة المركزية ستتوسع ثم تأخذ البتلات أماكنها |
| Merkezî hizmetler yeni boru dizaynlarıyla ve şimdi de yüzden fazla renk seçeneği ile kişisel zevklerinize de hitap ediyor. | Open Subtitles | تصميم الانابيب الجديد من الخدمات المركزية متوافر بمئات الألوان المختلفة حتى تتلائم مع الأذواق المختلفة |
| ClA ve mafya yıllar boyunca sakallıyı gebertmek için birlikte çalıştı. | Open Subtitles | وكالة الاستخبارات المركزية والمافيا يعملون معا لسنوات في محاولة لاجتزاز اللحية |
| Şimdiyse, kollarımı kıvırarak merkezkaç kuvvetini arttıracağım. | Open Subtitles | و الآن، سأزيد من قوة جذبي المركزية بعقد ساعديَّ. |
| Göstermek önce her gece, o merkezinde masada bu korkutucu görünümlü adamla oturur. | Open Subtitles | أجل ، أجل ، كل ليلة قبل العرض . هو يجلس مع شخص مرعب في الطاولة المركزية |
| 4 Mart 2009'da Merkez sağlık disiplin mahkemesi ön bir karar almıştır. | Open Subtitles | في الرابع من اذار عام 2009 اصدرت المحكمة الطبية المركزية حكماً اولياً |
| Sicim teorisinin merkezindeki fikir aslında gayet açık. | TED | والفكرة المركزية عن نظرية الأوتار في الواقع فكرة مباشرة |