| hastanın ismi Hannah Tedesco. | Open Subtitles | اسم المريضِ هانا تيدسكو. تي إي دي إي إس سي أو. |
| Sebebi ne olursa olsun, bu hastanın yaralarının üstüne gidilmeli. | Open Subtitles | على أية حال هم جُعِلوا، نُدَب هذا المريضِ مَنْ الضَّرُوري أَنْ يُخاطبَ. |
| Ameliyat masasının başında durup hastanın hayatının sadece ama sadece sana bağlı olduğunu düşündüğün an. | Open Subtitles | الوقوفُ للإشرافِ على طاولةٍ جراحيّة في حين تعتمدُ حياةُ المريضِ عليك، وعليكَ وحدك |
| Efendim, Dr. Kelso bir hastaya bebek bakıcılığı yaptırıyor. | Open Subtitles | السيد، هو الدّكتورُ كيلسو. هو يَجْعلُني أَرْعى طفل هذا المريضِ. |
| Bu hastaya bir ay önce C tipi implant yapıldı. | Open Subtitles | هذا المريضِ إستلمَ سي يَزْرعُ قَبْلَ شهر. |
| Hayır, önemli değil, Carla, o hastayla ben ilgileneceğim. | Open Subtitles | لا، ذلك حسناً، كارلا، سَأَعتني بذلك المريضِ. |
| Bir hastanın durumu kötüye giderse en zoru onları konuşturmaktır. | Open Subtitles | فعندما تبدأ حالةُ المريضِ بالإنحدار فإنَّ أصعبَ شئٍ هو إرغامهم على الحديثِ بشأنها |
| hastanın yüzüne maskeyi güvenli bir şekilde yerleştirirsiniz... sonra hastanın derin nefes almasını sağlarsınız. | Open Subtitles | تَضِعُ القناعَ بشكل آمن حول وجهِ المريضِ... وبعد ذلك احعلهم يَتنفّسونَ بعمق. |
| hastanın yüzüne maskeyi güvenli bir şekilde yerleştirirsiniz sonra hastanın derin nefes almasını sağlarsınız. | Open Subtitles | تَضِعُ القناعَ بشكل آمن حول وجهِ المريضِ... وبعد ذلك احعلهم يَتنفّسونَ بعمق. |
| Biri söylesin bakalım, bu hastanın yarası ne. | Open Subtitles | شخص ما يُخبرُني الذي طفح هذا المريضِ. |
| O kola hastanın idrarı mı bulaştı? | Open Subtitles | هل رشقَ بولُ المريضِ على نفس الذراع؟ |
| Bu hastanın kan şekeri düşük. | Open Subtitles | هذا المريضِ hypoglycaemic. |
| - hastanın gözleri kırmızı mı? | Open Subtitles | -عينا المريضِ حمراوان؟ |
| hastanın asgari özenle yapılan ameliyatları sonrasında durumunun ameliyat sonrası rahatsızlığa ve iyileşme sürecinin uzamasına... | Open Subtitles | {\pos(194,215)}إنّ حالةَ المريضِ بعد إجراءاتٍ ضعيفةِ العدائيّة {\pos(194,215)}أظهرت زيادةً في الألم بعد الجراحة وتطاولاً في فترةِ النقاهة |
| Bilim dalı tamamen hastaya bağlı. | Open Subtitles | الإنضباط المعيّن .يَعتمدُ كليَّاً على المريضِ |
| Bir sonraki hastaya bakıyorsun. | Open Subtitles | تَنتقلُ إلى المريضِ القادمِ. |
| Belli ki "hastayla MR odasında bekle" derken kendimi pek net ifade edemedim. | Open Subtitles | من الواضح، أنا كُنْتُ غير واضحَ عندما قُلتُ، " يَبْقى في غرفةِ التصوير بالرّنين المغناطيسي مَع ذلك المريضِ. " |
| Bu hastayla ilgili yanlış dosya vermişsin. | Open Subtitles | سَحبتَ المخططَ الخاطئَ لهذا المريضِ. |