"المزارعين" - Translation from Arabic to Turkish

• çiftçiler
• çiftçi
• çiftçilerin
• çiftçileri
• çiftçilere
• çiftlik
• çiftçilerle
• çiftçilerden
• çiftçinin
• köylü
• çiftçiye
• Köylüler
• Farmers
• çiftçiyi

Binlerce dönüm kakao tarlası var. çiftçiler bütün ağaçları öylece kesemezler.
حسناً، هناك آلاف الفدانات من الكاكاو لن يقطع المزارعين كلّ الأشجار

Toprak hakları hareketinin, çiftçiler hareketinin ve kadın hakları hareketinin bir parçasıydım.
كنت عضوةً في حركة حقوق الأرض وحركة المزارعين والحركة النسائية.

Bu sizin ve diğer çiftçi pislikleri için de geçerli.
هذا بالنسبة لك و آي شخص آخر أيها المزارعين الأوغاد

Bir çiftçi sığırını ölü bir hayvanla beslemiş.Bir kaç gün sonrada...
على ما يبدو بعض المزارعين كانوا يطعمون الماشيه بقايا الحيوانات الميته

Yani sonunda sattığınız şey bu çiftçilerin gerçek yerel ihtiyacını yansıtıyor.
لذا ما تبيعه في النهاية يعكس الحاجة المحلية الفعلية لهؤلاء المزارعين.

Bu çiftçileri utanç verici bir duruma düşürüp onlarla oyun oynamamalıydım.
ما كان عليّ أن أثير غضب المزارعين وأحاول إحراجهم وأتلاعب بعقولهم.

Bu videoya bayılıyorum çünkü çiftçilere yardım etme konusunda bitki genetiğinin gücünü gösteriyor.
أنا أُحب هذا الفيديو لأنه يُظهر قدرة علم الوراثة النباتية على مساعدة المزارعين

Etkilenen tüm çiftlik sahiplerinden müşteriler ve malzemecilerle ilgili belgeleri istiyoruz.
نطلب من المزارعين المصابين أن يقدموا لنا أوراقاً عن زبائنهم ومورديهم

Batı Kenya'da 2012 Şubat başında, yağmurlar başladı, erken başladı, yağmurların erken başladığı zamanlar çiftçiler cesaretlidir, çünkü bu genellikle sezonun güzel geçeceği anlamına gelir.
في بداية فبراير 2012 في غرب كينيا بدء المطر، وقد بدء مبكرًا وحين بدء المطر مبكرًا، يحث المزارعين لأنه عادةً يعني أن الموسم سيكون جيدًا

Hatta çiftçiler orada sığırları otlatırdı, çünkü mezar otlarının, sütü daha tatlı yaptığına inanıyorlardı.
حتى المزارعين كانوا يرعون مواشيهم فيها، معتقدين أن أعشاب المقبرة وُجدت لجعل الحليب أكثر حلاوة.

çiftçiler bunu küçük bitkiler hâlinde alıyorlar.
المزارعين يحصلون على شتلات صغيرة من التبغ.

Bugün çiftçiler bu örnekleri kendileri alabiliyorlar.
بإمكان المزارعين اليوم أخذ العينات بأنفسهم.

çiftçi pazarında küçük bir sebze ve meyve standı işletiyor ve ücretsiz numune dağıtan sağlıklı yiyecek kooperatifinde yarı zamanlı olarak çalışıyor.
انها تدير كشكا صغيرا للخضروات و العصائر في سوق المزارعين و تعمل بشكل جزئي في منح عينات مجانية في شركة الأغذية الصحية

belki de gelecekte gerçekten açık çiftçi pazarı olacak bina şimdilik derslikte.
فهذا المبنى في وسط المدينة, الذي ممكن أن يكون مقر سوق المزارعين المستقبلي هو الآن الصف.

Bunu, bugünkü çiftçi pazarında gördüm. İçinizden biri daha sonra eve götürüp püre yapmak isterse, çekinmeyin söyleyin.
وجدت هذا في سوق المزارعين اليوم. لو أن أحداً يريد أخذها للمنزل وهرسها لاحقاً، فعلي الرحب والسعة.

Bu benim için yeni bir olay. çiftçilerin ot içtiğini bilmezdim.
هذا جديد بالنسبة لي لم أكن أعرف أن المزارعين يدخنون المخدرات

Sadece ürünlerini soğutmalı kamyonla getiren çiftçilerin ürünlerini satın alıyoruz.
نشتري فقط من المزارعين الذين يحملون منتجاتهم في شاحنات مبردة

Organik üretim standartlarını belirlemek için, Doğu Afrika'da çiftçileri ve hissedarları da bir araya getiriyoruz.
مرة أخرى، جمع المزارعين معاً، وجمع أصحاب المصالح في شرق أفريقيا للحصول على معايير للمنتجات الزراعية العضوية.

Şu an, bu sosyal yatırımcılardan birkaçı Afrika'ya karşı gerçekten ilgililer, ve tarımın önemini anlıyorlar, ve hatta çiftçilere yardım da ettiler.
وبعض أؤلئك هم نفس المستثمرون الإجتماعيون الذين يهتمون حقاً بأفريقيا ويفهمون أهمية الزراعة، وقد ساعدوا حتى المزارعين.

Yolun sonundaki çiftlik evine ulaşmak ise iki saatimizi daha aldı.
ولكن يتبقى لنا ساعتين للوصول الى منازل المزارعين في الطرف الآخر

Yerli insanlar ve çiftçilerle tanıştım.
قابلت السكان المحليين وقابلت المزارعين.

Bütün işçi ve çiftçilerden istedim, samanlıkta iğne aramak gibi.
فقد أسأتُ إلى كل المزارعين والعمال والقش الموجود فى الإبراشية

Basit bir çiftçinin oğlundan bir centilmene yakışır şekilde davranışlar sergilemesi beklenemez.
مشكوك فيه بأفضل الأحوال ، مولود منحط ، ولدَ من المزارعين لا يمكن أن نتوقع منه التصرف بحسٍ مع الرجال النبلاء

Gitsen iyi olur. köylü dostlarına geç kalmamalısın.
الأفضل أن تذهب ، لا ينبغى أن تتأخر عن أصدقائك المزارعين

Daha iyi fiyatlar. Küçük çaplı çiftçiye de uyar, böcek ilacı yok, gübre yok.
أسعار أفضل. للعلاقات مع صغار المزارعين من حيث لا مبيدات، ولا أسمدة.

Köylüler, samurayların onlara yakın olmasından memnun olmayacaktır.
و المزارعين لا يحبوا أن يحصل الساموراي عليهم

Farmers City'de.
المزارعين في المدينة

Birkaç çiftçiyi tutuklamışlar. Duymuşsunuzdur.
لقد إعتقلوا بعض المزارعين للتو أعتقد أنك سمعت بهذا