çifte cinayetle ilgili daha bir çok şey farklı olmuş. | Open Subtitles | في ضحيتي الجريمة المزدوجة توجد الكثير من الاختلافات بالجريمة المزدوجة |
RM: "çifte Yağmur Damlası". Dokuz ay üzerinde çalıştım ve en sonunda çalıştırdığımda, aslında ondan nefret ettim. | TED | قطرة المطر المزدوجة التي عملت عليها لتسعة اشهر واخيرا عندما قمت بتشغيلها فاني حقيقة كرهتها |
Maske kullanarak yaşayacağın çifte hayatın amacı nedir? | Open Subtitles | ما الهدف من هذه الحياة المزدوجة مع القناع؟ |
Bunları ikili bir hayat sürdürme konusunda tecrübeli olduğunu düşündüğümden anlatıyorum. | Open Subtitles | أذكر ذلك لأنّك تبدو إليّ رجلًا لديه خبرة في الحياة المزدوجة. |
Hepsini sakladım. Duble çekimler, negatifler, ses kayıtları, hepsini! | Open Subtitles | أنا أحتفظ بها كُلهـا ، المشاهد المزدوجة والداخلية وأشرطة الصوت.. |
İnanılmaz kayak ve kar sörfü için Double X Charter. | Open Subtitles | من أجل التزلّج على الجليد والمواثيق المزدوجة |
Yani, kadın çifte camadan bağı ile boğuldu diye sence bunu yapan bir doktor ya da baş izci falan mı? | Open Subtitles | إذاً ، السيدة تم خنقها . بواسطة العقدة المزدوجة الذي تريد أن تخبرنا به أن الفاعل طبيب أو شخص من الكشافة ؟ |
Puanını gerçekten artırabileceğin çifte kazanç bölümüne geçmek ister misin? | Open Subtitles | هَلْ تريد أن تجرب المخاطرة المزدوجة حيث يمكن للنتائج أَنْ تَتغيّرَ حقاً؟ |
Bu çifte trajediden daha dün gece haberim oldu ve | Open Subtitles | لقد عرفت بأمر المأساة المزدوجة في ليلة البارحة فحسب |
Bak, babam geliyor. İki kez uğurlanmada çifte hayır vardır. | Open Subtitles | وهاذاك ابي ياتي ان البركة المزدوجة هي نعمة مزدوجة |
Babam ayakkabıma çifte düğüm atsın sabahları, ona söyler misin? | Open Subtitles | يا أمي هل يمكنك التأكيد على أبي أن يعرف كيف يفعل العقدة المزدوجة لحذائي الرياضي عند ذهابي للمدرسة في الصباح؟ |
Her birimizin içinde çifte güç olduğunu hissettim. | Open Subtitles | أشعر دينا القوى المزدوجة داخل كل واحد منا. |
çifte lezzetin, İki kat tadın keyfini çıkarın. | Open Subtitles | أحصل علي الحلوي المزدوجة وهذه هي الحلوي المزدوجة |
Geçen yılki film yıldızının çifte cinayet davasında kanıtlar bozulmuş, kurallar çiğnenmiş, hatalar yapılmıştı. | Open Subtitles | تلك قضية الجريمة المزدوجة للنجم السينمائي العام الماضي الأدلة المنكشفة .. |
Sen bar orospularıyla oynaşırken... ben burada piç gibi çifte kayıt yapıyordum. | Open Subtitles | بينما كنت تتغزل بعاهرات المشرب... لقد كنت اقوم بخدعة الفاتورة المزدوجة كالاوغاد |
İlk iki cinayetin çifte cinayetle bağlantılı olduğunu doğrulamalıyız. | Open Subtitles | حسنا, يجب ان نتأكد ان الجريمة المزدوجة مرتبطة بأول جريمتين |
çifte cinayetten sonra Karındeşen ne yapmıştı? | Open Subtitles | بعد الجريمة المزدوجة ماذا كانت حركة السفاح التالية؟ |
Süperpozisyonun kuantum görüngüsü her şeyin hem parçacık hem de dalga olan ikili doğasının bir sonucudur. | TED | الظاهرة الكمية للتراكب تترتب على الطبيعة المزدوجة لموجات وجسيمات كل شئ. |
o nedenle kedinin dalga davranışını asla görmeyiz. Elektron gibi küçük bir parçacık ise ikili doğasına ilişkin belirgin kanıtlar sergiler. | TED | ومع ذلك، فإن جسيم صغير مثل الإلكترون يمكن أن يوفر دليلًا واضحًا على طبيعته المزدوجة. |
Sonradan kendini kötü hissedebilirsin ama yaptığın işi bırakma benim Duble çizburger konusunda yaptığım gibi. | Open Subtitles | ستشعر ببعض السوء ولكن لا تغير ما تفعله مثل حالتي مع شطائر اللحم والجبن المزدوجة |
Diski bu gece 10. 00'da Double X Charter bürosuna getireceğim. | Open Subtitles | لنذهب لمكتب المواثيق المزدوجة فى العاشرة مساء الليلة |
İki pozitifin de iki negatifin de sonucu pozitiftir. | TED | كل من الإيجابية المزدوجة والسلبية المزدوجة يؤدي إلى الإيجابية |
- İkili atış. - İkili atış. | Open Subtitles | الطلقات المزدوجة الطلقات المزدوجة |
Yunuslara nasıl çift takla attırıp, beyaz çocuklarla oynattığımı sanıyordun? | Open Subtitles | كيف برأيك أحملهم على القفزات المزدوجة واللعب مع الأطفال البيض |