| "çiftlikte kışlar sert geçerdi." İşte onları ısıtacak bir şey. | Open Subtitles | "فصول الشتاء كَانتْ قاسية على المزرعةِ." حَسناً، هنا شيءُ لتَسْخينهم! |
| Bilirsin, çiftlikte daha rahat edecek gibi, bu, bu evet dememin tek nedeniydi. | Open Subtitles | أعتقد أنها مرتاحة أكثر في المزرعةِ وهذا السبب الوحيد الذي دعاني للإنتقال |
| Ertelemeni al... ve çiftlikte hasat zamanı söylediğimiz gibi... onu güneş doğmayan bir yere götür! | Open Subtitles | سيد بلوك أنت يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذَ تعويضك وكما نَقُولُ في المزرعةِ في وقتِ الحصادِ |
| Babasının koruması altında çiftliğin sınırları içinde, | Open Subtitles | ضمن حدود المزرعةِ تحت حماية أبيها كاثرين |
| Beni çiftliğin önüne bırakıp gittiler. | Open Subtitles | هم فقط تَركوني في الجبهةِ المزرعةِ وإبتعدَ. |
| Hâlâ o çiftliğin hayalini kuruyor musun? | Open Subtitles | أنت ما زِلتَ تَحْلمُ حول المزرعةِ , huh؟ |
| - çiftliğe geri dönüyorum. | Open Subtitles | انظري، انا سأَعُودُ إلى المزرعةِ. تريدين توصيلة؟ |
| Ailemle organik çiftliğe gidiyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَقُودُ إلى المزرعةِ العضويةِ مع عائلتي. |
| -Bu kadar çok domuz yoktu çiftlikte. | Open Subtitles | لم أعلم ان لدينا العديد من الخنازير في المزرعةِ |
| O çiftlikte kimse yaşamıyor. | Open Subtitles | لا احد يعيشِ في تلك المزرعةِ. |
| çiftliğe giden başka yol veya kestirme yok. | Open Subtitles | "' هناك لَيسَ لا أثرَ آخرَ إلى المزرعةِ , أَو لا واحد أقصر." ' |
| Ekiplerden birkaçını da çiftliğe yolladı. | Open Subtitles | أرسلَ إثنان unis إنتهى إلى المزرعةِ. |