Ana iletişimimizi bu kulübeden yapacağız. çiftliği tehlikeye atamayız. | Open Subtitles | سنجعل هذا الكوخ وسيله اتصالنا الرئيسيه . لا يمكننا المخاطره فى المزرعه |
Böylece birkaç eşyasını paketledi ve çiftliği terketti. | Open Subtitles | و بالتالى قام بتحزيم أمتعته و ترك المزرعه |
Kendisine küçük bir çiftlik miras kalmış ve parasız olduğumu ...düşünerek, güneye dönüp orada oturmamı önermişti. | Open Subtitles | أخبرني أنه ورث مزرعة صغيرة وكان يعلم أن ما معي من مال قد نفذ فاقترح عليّ العودة إلى الجنوب والعيش في هذه المزرعه |
Zihinsel stresten dolayı Yıldız Geçidi programını terk ettin ve ayrıca benimle ve bir çiftlik dolusu kokan hayvanla beraber olmak istedin. | Open Subtitles | وبسبب كونك تريدين البقاء معي في المزرعه المليئه مع الحيونات نتنة الرائحه |
Bir şey olur da ayrılırsak nehir kıyısındaki eski çiftlikte buluşuruz. | Open Subtitles | لو انفصلنا , قابلنى عند المزرعه القديمه اعلى النهر |
çiftlikten çıkıp, karısıyla konuşup kocasının iyi olacağını söyleyen de bendim. | Open Subtitles | وانا من ذهب الى المزرعه وتكلم الى زوجته ووعدتها بأن زوجها |
Kavga ediyorlar, her yerleri kan içinde, yerlere kusuyorlar... ben çiftliğin işlerine zor yetişiyorum. | Open Subtitles | وهم يتخاصمون ويستدمون ويتقيؤون على الأرض بالوقت الذي عليّ أدارة المزرعه |
çiftliği alacağımızı düşünmekten gözüme uyku girmedi. | Open Subtitles | أتعرف .. بالكاد قد نمت ليله البارحه. من كثره ما افكر في الحصول على المزرعه |
Yaşlı MacDonald bile bu çiftliği istemezdi, ama mükemmel. | Open Subtitles | حتى مكدونالدز العجوز لن يرضى بهذه المزرعه ولكنها رائعه |
Sanki gözlerimi kapatıp domuzun yaşadığı çiftliği görüp güneşi ve yağmuru suratımda hissediyor hatta dünyada yetişen şifalı otları tadıyormuşum gibi. | Open Subtitles | إنه لذيذ إنه مثل أنني لا أستطيع إغلاق عيني مثل أنني يمكنني رؤيه المزرعه والخنازير فيها وأشعر بأشعه الشمس .. |
çiftliği çevirebilmek için oğlunuzun yardımına ihtiyacınız vardı. | Open Subtitles | تحتاج لمساعدة إبنك للحفاظ على هذه المزرعه |
çiftlik haberleri ile karşınızda Kırmızı Horoz Reggie. | Open Subtitles | هذا ريجى الديك الاحمر ومعه تقرير عن المزرعه |
çiftlik işine erkek eli değmesi çok iyi oluyor. | Open Subtitles | أنا سعيدة لوجود رجال ليساعدوا في عمل المزرعه |
Son duyduğum, çocuklar bir çiftlik evinde gizleniyormuş. | Open Subtitles | آخر شئ سمعته أنهم قاموا بإخفاء الأولاد في مخبأ سري بعيد في بيت المزرعه |
çiftlik evi baskınında ciddi bir kayıp yok. | Open Subtitles | لا يوجد إصابات خطيره من مجموعه بيت المزرعه |
Orduda bir başka muhteşem gün. Deniz Kuvvetleri'nde bir gün, çiftlikte bir gün gibi. | Open Subtitles | يوم عظيم أخر فى تاريخ البحريه يوم فى البحرية كيوم فى المزرعه |
Allah seni kahretsin. O çiftlikte silahlar vardı. | Open Subtitles | اللعنه عليك ، كانت هناك أسلحه فى تلك المزرعه |
Belli ki benden başka herkes "çiftlikte eğlence" gerçeğini biliyor. | Open Subtitles | نعم, يبدو ان الجميع يعلم بحقيقة المزرعه الممتعه هذه عداي أنا |
Bir an önce bu çiftlikten uzaklaşmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نهرب من هذه المزرعه باسرع ما يمكننا |
Kocam iki yıldan fazladır bu çiftlikten dışarı adımını atmadı. | Open Subtitles | لم يُغادر زوجي المزرعه مُنذُ ما يزيد على السنتين |
Otobüsün sürücüsü yalan söylemiş. çiftliğin girişinde durmamak için. | Open Subtitles | لقد كذِبَ علينا سائق الحافلة.قد تكاسل بتوصلينا إلى باب تلك المزرعه |
Buralarda kimsenin istemediği Çiftliğe kiracı buldum. | Open Subtitles | لقد قمت بإيجار تلك المزرعه لم يستأجرها احد من هنا |
Kardeşim çiftliğini satınca ona bakmaya söz verdim. | Open Subtitles | عندما باع اخى هذه المزرعه وعدته ان اعتنى بها |
Çiftlikteki bir uşakla karısı bakıyorlar. | Open Subtitles | أحد عمال المزرعه وزوجته يقومون برعايته. |