"المزيّفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sahte
        
    • yapmacık
        
    sahte yatırım firmaları kurmuş ve parayı bu firmalardan hortumlamış. Open Subtitles أنشأ كلّ شركات الإستثمارات المزيّفة تلك ثمّ سحب المال للخارج
    - Ama ne yazık ki sahte. - Herkes bu işi yapıyor anlaşılan. Open Subtitles ـ إنّها مزيّفة ـ يبدو أنّ الأشياء المزيّفة فى كلّ مكان
    Şimdi bana bir kaç sahte profil oluşturmamda yardımcı olun. Open Subtitles الآن ساعديني لأختلق بعض التوصيات المزيّفة.
    Robot ortağınla birlikte sahte suçlarla mücadele etme havasına girdin mi bakalım? Open Subtitles هل أنت جاهز لمحاربة الجريمة المزيّفة مع شريكك الرجل الآلي؟
    sahte kokaini almaya gittiğinde arabada bırakmış. Open Subtitles لقد تركه في السيارة حين ذهب لإحضار رزمة الكوكاكيين المزيّفة
    Ya biri ona sahte para sattıysa? Open Subtitles ماذا إن كان شخص ما باع لها العملات المزيّفة ؟
    Ama sahte kanı silmesi nispeten daha uzun sürer. Open Subtitles ولكنّه سيستغرق وقتا أطول لتنظيف الدماء المزيّفة.
    Kıyamet ihtimaline karşı içinde sahte kimlikler, silahlar ve para olan yarı askeri bir mini-market falan mı işletiyorlar? Open Subtitles أيعدّون لنوع من .. مخزن شبه عسكري ، مليء بالهويّات المزيّفة والأسلحة ، والنقود ؟
    Kapının önündeki sahte kaya, kimseyi kandıramaz. Open Subtitles تلكَ الصخرة المزيّفة أمام الباب لن تخدع أحداً
    sahte gangster tiplemelerinden nefret ederdi. Open Subtitles لا أريد شيئا من تفاهات العصابات المزيّفة
    Aman Tanrım. Lütfen hala sahte kimliğinin olduğunu söyle. Open Subtitles يا إلهي , أرجوك أخبريني بأنّكِ ما زلت تحتفظين بهويّتك المزيّفة
    sahte göğüslü kızlar ve yarım kalmış senaryolar. Open Subtitles الفتيات ذات النهود المزيّفة والأفكار الغير متعقلّة
    Üstünde bir şey yoktu. sahte pasaportlar sadece. Open Subtitles ولا نملك شيئاً ضده جوازات السفر المزيّفة
    Hele sahte deri ceketler için hiç değil. - Sen iyi iş çıkardın ama. Open Subtitles ولا سترات الجلد المزيّفة لقد أبليت حسناً
    Gidip doktorda muayene olana kadar ona sahte işler yaptıracağım. Open Subtitles سأعطيه بعض الأعمال المزيّفة إلى أن يراجعَ طبيباً
    Vay be, ben de sadece benle sahte annemin arası kötü sanırdım. Open Subtitles يا للعجب، خلتني في موضع أسوأ مع أمي المزيّفة
    En azından senin sahte annen seni önemsiyormuş gibi davranmak zorunda. Open Subtitles على الأقل أمك المزيّفة عليها التظاهر أنها تحبك
    İlk olarak, o sahte FBI rozetini gösterdin. Open Subtitles أولاً ، تريني شارة مكتب المباحث الفيدرالية المزيّفة في وجهي
    Üstünde bir şey yoktu. sahte pasaportlar. Open Subtitles ولا نملك شيئاً ضده جوازات السفر المزيّفة
    Beni o sahte sakallarla kandirabileceklerini sandilar. Open Subtitles إعتقدوا أنّه بإمكانهم خداعي بتلك اللحى المزيّفة
    Bu olaya yapmacık bir bakış demektir. Open Subtitles بمتابعة القصّة مثل إفتراض الهوية المزيّفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more