| Çünkü bunlardan hissedarlar toplantısında da muhtemel bir yasal girişim düşünerek bahsedeceğim. | Open Subtitles | لأنني سوف أعرضهم في اجتماع المساهمين المقبل بهدف إمكانية اتخاذ إجراءات قانونية. |
| Ben 100 hissedarlar önünde konuşuyorum on yılın en büyük ikinci Fransız medya birleşme kutluyor. | Open Subtitles | سأتحدث أمام 100 من المساهمين للإحتفال بثاني أكبر اندماج في الميديا الفرنسية منذ عقود |
| hissedar değeri olan kişiler ya da yenilikler dışındaki altar karakterlere ya da nezakete tapmıyoruz. | TED | نحن لم نعد نتعبد في مذبح السجية، والطيبة، ولكن في مذبح الابتكار والناس الذين ينشئون قيمة المساهمين. |
| Yarın akşam New York'taki hissedar toplantısında satışın oybirliğiyle onaylanması bekleniyor. | Open Subtitles | وقرار البيع من المتوقع أن يلقى موافقة جماعية خلال اجتماع المساهمين السنوى ظهيرة غدا فى نيويورك |
| hissedarların isimlerini kasten saklıyorlar, daha ne yapabiliriz? Saklamaları yasaya aykırı değil. | Open Subtitles | ماذا يمكننا أن نفعل أكثر من ذلك بعد حجب أسماء المساهمين عمداً ؟ |
| 48 saatten daha az bir süre içerisinde hissedarlarla toplantım var. | Open Subtitles | لدي إجتماع مع المساهمين في أقل من 48 ساعة. |
| Şu an yatırımcılarınızdan ne kadar baskı hissediyorsunuz? | Open Subtitles | ما مدى الضغط الذي تشعرين به من المساهمين الآن؟ |
| Sen ve Cary gibi eş ortaklar kadar söz sahibiyiz. | Open Subtitles | نحن نخضع لقرارات الشركاء المساهمين مثلكِ أنتِ وكاري |
| Onu benden ve çocuklardan çok hissedarlar özleyecek. | Open Subtitles | المساهمين سيفتقدونه اكثر ، ثم انا ،بعد ذلك الاطفال |
| Sezon 10. Bölüm "hissedarlar Toplantısı" Peki. | Open Subtitles | الموسم السادس الحلقة العاشرة إجتماع المساهمين |
| Kendisi, bizzat beni New York'da yapılacak hissedarlar toplantısına davet etti. | Open Subtitles | قام شخصيا بدعوتي للذهاب لنيويورك لإجتماع المساهمين |
| İki hafta sonra Yıllık hissedarlar Toplantısı'na katılacaksın. | Open Subtitles | هل تعلم أنه لدينا اجتماع مع المساهمين بعد اسبوعين |
| hissedarlar için hediyeleri her zaman ben seçerim. | Open Subtitles | دائما أقوم بأختيار هدايا المساهمين بنفسي |
| Bu rekabettir bu pazar payıdır bu saldırganlıktır ve bu hissedar değeridir. | Open Subtitles | ذلك من أجل المنافسة وكذلك عن حصة السوق إنه يوضح معنى أن تكون عدواني وإنه كذلك عن قيمة المساهمين. |
| Bu zor bir şey, vergi mükellefi olan hissedar paralarının bire kısmını yardım için harcıyorlar ve kim ne diyebilir? | Open Subtitles | إنها قسوة أتعلمون إنهم يضعون بعض أموال دافعي الضرائب المساهمين للمساعدة ومن يستطيع القول؟ |
| Bu teklif, gelecek hissedar toplantısında arz edilecek. | Open Subtitles | هذا العرض سيتم طرحه في . أجتماعنا القادم مع المساهمين |
| Madencilerin, eriticilerin ve hissedarların işine yarayacak. | Open Subtitles | سيفيد عمال المناجم ، و عمال الصهر و المساهمين بالتأكيد |
| Şirketi tehdit oluşturuyor ama hissedarların adını bilseydik eğer... | Open Subtitles | شركته تُعَد تهديدًا إذا عرفنا أسماء المساهمين |
| hissedarların gönlünü rahatlatmak için kurul benden röportaj yapmamı istiyor. | Open Subtitles | المجلس يحتاج منى أن أقوم بمقابلات لإراحة عقول المساهمين |
| Amerikan hissedarlarla çiftlik evinde bir aile partisi var. | Open Subtitles | هناك حفلة عائلية مع المساهمين الأمريكيين في عقار المزرعة |
| eş ortaklarla birlikte, her şeyi savunabilirim. | Open Subtitles | ..مع الشركاء المساهمين.. يمكنني المطالبة مطالبتهم.. |
| Carnmore Bakır Şirketi hissedarlarına ait isim listesi karşılığında. | Open Subtitles | بإعطائنا اسماء المساهمين في شركة كارنمور للنحاس. |
| Büyük ortaklar sizin bir yük olduğunuzu düşünüyorlar. | Open Subtitles | المساهمين يرون انك عائق بالنسبه لنا واننا لا نستطيع ان نضيع |