Dinliyor musun? Senden mümkün olduğunca normal davranmaya çalışmanı istiyorum | Open Subtitles | ــ أجل ــ أريدك أن تبدو طبيعياً على قدر المستطاع |
Her detayı mümkün olduğunca yakın benzetmen gerekiyor. Hayatı buna bağlı. | Open Subtitles | يجب أن تطابقى كل تفصيل بقدر المستطاع حياتها تعتمد على ذلك |
Ne tatlı. Aslında, önümüzdeki 18 dakikada parçacık fiziğinin güzelliğini denklemsiz anlatmak için elimden geleni yapacağım. | TED | جميل. في الـ 18دقيقة التالية سأعمل جاهدا قدر المستطاع.. شرح جمال فيزياء الاجسام بدون معادلات حسابية. |
Onları suçlama, Arthur. Ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | لا تقسو عليهما ارثر لقد حاولا قدر المستطاع |
Yalnızca ellerinden geldiğince deneyimlemek isterler ve yaptıklarının diğerlerine nazaran uygun olmasına bakmazlar. Uğur böceğine dokunmakla süneye dokunmak gibi. | TED | إنهم يريدون فقط أن يقوموا بالتجربة قدر المستطاع وليست لديهم أدنى فكرة عن التقارب النسبي ما بين لمس خنفساء وحشرة. |
Kaçamayanların göreviyse, düşmanın olabildiğince askerle bekçilik etmesini sağlamak ve düşmanı usandırmak için elinden gelenin en iyisini yapmaktır. | Open Subtitles | إذا لم يستطيعوا , فأنة من واجبهم أن يجبروا العدو على إستخدام عدد كبير من القوات لحراستهم ومن واجبهم المقسم علية أيضأً مضايقة العدو بقدر المستطاع |
Eğer sihirli-ayna hapishanemden yeni kurtulmuş olsaydım ikimizden mümkün olduğunca uzağa gitmek isterdim. | Open Subtitles | هربت للتو من من سجن المرآة السحرية و أود الإبتعاد عنها بقدر المستطاع |
Onun yerinde olsam, aramıza koyabildiğim kadar mesafe koyardım. | Open Subtitles | لو كنت بمحله ، سأبتعد قدر المستطاع عن هذه الفوضى |
Birini veya bir şeyi gerçekten seversen, yıkamacı, ondan mümkün mertebe uzak dur, | Open Subtitles | إذا كنت تحب شخصاً بحق يا رجل الغسيل فأبتعد عنه على قدر المستطاع |
Yönetmenim ve ben karakterin mümkün olduğunca canlı ve orijinal kalması konusunda hemfikiriz. | Open Subtitles | أنه من المهم بأن تبقى الشخصيه على قيد الحياة و حقيقية قدر المستطاع |
Ama seni bundan mümkün olduğunca uzak tutmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أنها تحاول إبقاءكِ خارج هذا الموضوع قدر المستطاع. |
Ben Uygulamak istediğiniz Ve görme alanından mümkün olduğunca şekiller | Open Subtitles | أريدك أن تتقدم و احجب قدر المستطاع من مجال رؤيته |
O zaman yapılacak en iyi şey mümkün olduğunda büyük olmak." | TED | أفضل ما أفعله هو أن أكبر بقدر المستطاع. |
Bana iyi davranmak için ellerinden geleni yaptılar. | Open Subtitles | وحاولا قدر المستطاع أن يحسنا معاملتي |
"Ölümlerin, yasal olduğunu göstermek için elinden geleni yapacaktır. | Open Subtitles | -سيقوم بكل المستطاع ليجعل جرائمه تبدو رسمية |
Birileri öğrenmeden, elimden geldiğince sizlerle bol bol vakit geçirmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن نظل معاً على قدر المستطاع قبل أن يعرف أحد |
Ben elimden gelenin en iyisini yapacağım, ama böyle yaşlı bir binada elektrik şebekesi ile uğraşmamın güvenli olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | - بط ؟ سأقوم بالعمل قدر المستطاع لكنني لا أعتقد أن الأمر آمن لي أن أقوم بأعمال الكهرباء في مبنى قديم كهذا |
Kendinizi kurtarmak, alevlerden olabildiğince uzağa kaçmak zorundaydınız. | Open Subtitles | كان على المرء أن ينقذ نفسه أو يبتعد قدر المستطاع عن النيران |
Onun yerinde olsam, koyabildiğim kadar mesafe koyardım aramıza. | Open Subtitles | لو كنت بمحله ، سأبتعد قدر المستطاع عن هذه الفوضى |
Tek seçeneği, ailesinden uzak geçireceği tatili olabildiğince kalıcı hâle getirmekti. | Open Subtitles | كان خيارها الوحيد أن تجعل إجازتها من عائلتها دائمة قدر المستطاع |
Hedefinizi bulduğunuz zaman yapacağınız mümkün olduğu kadar en kısa zamanda istihbarat memuru toplayıp bölgeyi ele geçirmek ve oradan ayrılmak. | Open Subtitles | عندما تستكشفوا هذا المرفق إجمعوا معلومات إستخباراتيّة بقدر المستطاع وضمن الإطار الزمني المُحدّد واخرجوا من هُناك. |