Tamam, şunu tam bir anlayalım, şu poliçelerden birini alıyor ve beni mirasçısı olarak tayin ediyor. | Open Subtitles | مهلاً، دعنى أستوضح الأمر إذا قام بشراء أحدها،سأكون حينها أنا المستفيدة |
Onun mirasçısı mıymış? - Biz bunu nasıl kaçırdık? | Open Subtitles | لقد كانت المستفيدة من موته كيف أغفلنا هذا |
Tek mirasçısı sizsiniz. | Open Subtitles | والتي تجعلكِ المستفيدة الوحيدة |
Örneğin, Josie'nin baş mirasçı geçmesi. | Open Subtitles | مثلاً أن تصبح "جوسي" هي المستفيدة الرئيسية. |
Bu durumda, Heather tek mirasçı. | Open Subtitles | فى هذا الوقت أصبحت "هذر" المستفيدة الوحيدة |
Hayat sigortasında tek hak sahibi sizsiniz. | Open Subtitles | التأمين على الحياة يشير أنك المستفيدة الوحيدة. |
Para senin güvencende olacak ve tek sahibi de sen olacaksın. | Open Subtitles | الأموال ستكون لصندوق التأمين فقط، وأنتِ وحدكِ ستكونين المستفيدة. |
Bu da mirasçısı. | Open Subtitles | و هذه هي المستفيدة |
sen mirasçısı mısın? | Open Subtitles | انتِ المستفيدة مِنَ التأمين؟ |
- mirasçı o. Seattle'da yaşıyormuş. | Open Subtitles | هي المستفيدة الوحيدة ''تسكُن في ''سياتل |
Görünüşe göre, kocanızın tüm mal varlığının varisi sizsiniz. | Open Subtitles | انا اتفهم اعلم انك المستفيدة الأكبر من املاكه |
Para senin güvencende olacak ve tek sahibi de sen olacaksın. | Open Subtitles | الأموال ستكون لصندوق التأمين فقط، وأنتِ وحدكِ ستكونين المستفيدة. |