yaşlı kadınları karşıdan karşıya geçirir, küçük çocuklara karşıdan karşıya nasıl geçileceğini öğretir. | Open Subtitles | يسير بالسيدات المسنّات لعبور الشارع و يعلم الأطفال ليتسنى لهم عبور الشارع |
Bir sonraki aşama, 'kız kitap okuma kulübüne katıldı erkek de pazardaki yaşlı kadınlara bakıp mastürbasyon yapıyor'. | Open Subtitles | الشيء الذي تعرفينه بعد ذلك أنها التحقت بنادي الكتب و هو يتحرش بالسيدات المسنّات في متنجر البقالة |
yaşlı bayanların sürücü olamayacağını kim söylüyor ki? | Open Subtitles | من ذا الذي يزعم أنّ المسنّات يعجزن عن السياقة؟ |
9. bölgedeki yaşlı hanımlar, kız kardeşim Sophie'nin ruhunun bir parçasının her tabağa aktığını söylüyorlar. | Open Subtitles | المسنّات بالحيّ التاسع يقلن أنّ أختي تنزف جزءًا من روحها في كلّ طبق. |
Bütün yazı, tek derdi yaşlı kadınları soyulmaktan korumak olduğunu düşündüğüm bir kurucu ailenin yanında çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | أمضيت الصيف كلّه أتدرّب مع العائلات المؤسسة ظانًّا بأنّه قلق فقط حيال حماية المسنّات من السرقة. |
Ona üçkağıtçı yaşlı kadın cesedi hırsızlarıyla uğraşamam dediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبره أنّي لا أتعامل مع سارقي جثث المسنّات. |
Savaştan sonra, babamın köyündeki yaşlı bir kadın ölülerin hepsinin adını ezbere bilirdi. Ağıtlar söylerlerdi. Ağıtların sözleri ölülerin isminden oluşurdu. | TED | النساء المسنّات في قرية والدي، بعد أن قامت تلك الحرب، قمن بحفظ إسم كل شخص ميّت، وكنّ يغنين تلك الأغاني الحزينة، المؤلفة من تلك الأسماء. |
Bu hoş oldu. Sanırım yaşlı kadın ekspresindeyiz. | Open Subtitles | هذا جميل، أعتقد أننا على قطار المسنّات |
yaşlı kadınlar, cinsel yönden deneyimli ve daha az çekingendir. | Open Subtitles | -النساء المسنّات خبيرات بالجنس وأقل كبتاً |
yaşlı kadınlarla deneyimini sorduğunda ilgisi, antropoloji ile ilgiliydi. | Open Subtitles | عندما سألتك عن خبراتك مع النساء المسنّات... كان إهتمامها الأنثروبولوجي |
T.Y.H'lerle arası iyiydi. Tonton yaşlı hanımlara böyle deriz. | Open Subtitles | أجاد التعامل مع المسنّات الأرامل "اللاتي نطلق عليهن "رفيقات الحزن |
yaşlı hanımlara eşlik etmek için değil. | Open Subtitles | وليس لمرافقة بعض السيدات المسنّات |
yaşlı kadınları öpmek canımı acıttı. | Open Subtitles | أصبتُ بتقرح جراء تقبيل السيدات المسنّات |
O kendisinden... yaşlı kadınlardan hoşlanır. | Open Subtitles | ذوقه كان للنساء المسنّات |
Bütün tonton yaşlı hanımları Metodist kilise cemaatini hediye verdiği herkesi. | Open Subtitles | جميع المسنّات ورعايا الكنيسة |
yaşlı Bernie. yaşlı bayanlara sarılıp onları öpmeyi severdi. | Open Subtitles | أحبّ (بيرني) أن يعانق ويقبّل المسنّات |