Bu ucubeler kim bilmiyorum ama kaplumbağalar değiller. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أولئك المسوخ إنهم ليسوا السلاحف |
Rekabet söylenti yaratır, bu Akrep Çocuk 5 eyaletteki tüm ucube avcıları için çok büyük av olacak. | Open Subtitles | المنافسة ستثير الأمر، الفتى العقرب ذاك سيكون موضوع كشافي المسوخ لكلّ عرض في المقاطعات الخمس. |
Jinekolojik aletler Mutant kadınlar üzerinde çalışmak için. | Open Subtitles | إنها أجهزة أمراض نساء للعمل على النساء المسوخ |
Hatta, bir keresinde sonsuz sayıdaki kızlarımdan birini dünyanın Mutantlar tarafından ele geçirilmiş alternatif bir versyonunda terk bile etmiştim. | Open Subtitles | في الواقع، حتى تخلى عن أحد بناتي اللانهائية في نسخة بديلة من الأرض التي تم الاستيلاء عليها من قبل المسوخ. |
Gelin de görün ucubeleri ve tuhaflıklara şahit olun! | Open Subtitles | تعالوا جميعا و انظروا الى المسوخ و الغرباء |
Bu kahrolası ucubelerin böyle devam etmesine izin veremeyiz! | Open Subtitles | لا نستطيع السماح لتلك المسوخ الملاعين بالإستمرار |
Siz ucubeler kendi işinize bakın, biz de görmezden gelelim. | Open Subtitles | انظرا، أنتم أيُّها المسوخ قوموا بأموركم وسنغض الطرف |
ucubeler için gelip yıldızı izleyecektiler. | Open Subtitles | سيأتون لرؤية المسوخ, ولكن سيبقون من أجل النجمة |
Bunun ardından tüm ucubeler ona düşman olur ve bıçak ve silahla o gece intikam alırlar. | Open Subtitles | عندها المسوخ إنقلبوا ضدها حصلوا على إنتقامهم تلك الليلة |
ucube gösterisinin parçasıydı. | Open Subtitles | لقد رأيت جاك تواً جزء من عرض المسوخ هذا ؟ |
ucube gösterisi dediğimiz şey anlamını burada buluyor. | Open Subtitles | هذا يعطي مُعني مُختلفاً تماماً لمُصطلح عرض المسوخ. |
Önce ucube gösterisi sonra büyük çadır. | Open Subtitles | في البداية ، عرض المسوخ و من ثم الخيمة الكبيرة |
Ve Japonlar yeni bir Mutant devrini karşıladılar. | Open Subtitles | أنا والسكان اليابانية قرن جديد من المسوخ. |
Yakalananların içinde, Mutant Lider olarak adlandırılan şahıs da vardı. | Open Subtitles | وبين هؤلاء المقبوض عليهم، الذين يدعوه بقائد المسوخ. |
Onlar olmasaydı Hontiya ve Pandeya iki dakikada bizi yok eder, Mutantlar da geriye kalanı yer. | Open Subtitles | لو تأخروا لكان الأمر سيئ سوف يقصفوننا خلال دقيقتين وستأتي المسوخ وتأكل ما تبقى |
Mutantlar. Derhal teslim olun yoksa sizi yok ederim. | Open Subtitles | أيّها المسوخ استسلموا الآن وإلاّ ستدمرون. |
Ama saklanıyorsa, organize olup bu ucubeleri yakalamak için bir plan yapmalıyız. - Nasıl? | Open Subtitles | لكن إن كان مُختبئاً فعلينا تبيّن خطة للنيل من أولئكَ المسوخ. |
Burası inanılmaz. ucubelerin kendi toplantı salonları bile varmış. | Open Subtitles | هذا المكان رائعٌ، المسوخ كان لهُم قاعة للإستمتاع. |
Peki sen çaresiz hissetmenin tek sebebinin öfkeli canavarlar olmadığı konusunda ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا عنك؟ هل يواتيك شعور بأنه ليس فقط المسوخ الحانقة |
Kadın toprak ana gibi, insanlığın dışladığı bütün ucubelere kucak açmış ve onların iyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تتقبّل المسوخ والمرفوضينَ من البشريّة وتخبرهم أنّهم طبيعيّون فأين يكمن الاختلاف؟ |
Uzaylıların ve/veya mutantların yapacakları her şeye hazırlıklı olmalı. | Open Subtitles | هو سيكون مستعد لأي شيء هؤلاء الفضائين او المسوخ سيفعلوه لنا. |
Şimdi yüz yüzeyiz. Ve ben o ucubelerden biriyim. | Open Subtitles | الآن نحن وجهاً لوجه وأنا أحد هؤلاء المسوخ |
Dengeyi korumak buranın bir canavar ulus değil insanların ulusu olarak kalmasını sağlamak bize düşüyor. | Open Subtitles | للحفاظ على التوازن والحرص أن تكون أمّة من البشر لا المسوخ. |
Yolculuk için teşekkürler, kaçıklar. | Open Subtitles | شكرا على التوصيلة أيها المسوخ |
Bebeği boş ver. Bu manyaklar seni görmeye gelmişler. | Open Subtitles | انسي الطفلة، أولئك المسوخ هنا لرؤيتك. |
Bu işte bir ayım kaldı. Kalan zamanımı Mutantları mıhlamaya seve seve harcarım. | Open Subtitles | تبقى لديّ شهر واحد في هذه الوظيفة وأحب قضائه في تفتيت المسوخ. |
Bu ucubelerle yatağa girmek için bizi sattığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك غدرت بنا لتماشي هؤلاء المسوخ |