serada, ortadakiler haricinde diğer bütün buğdaylar ölüyordu. | Open Subtitles | في المشتل كل شيء كان يموت الا ما كان يقبع في المنتصف |
Evet efendim. Dışarıda, serada. Beni takip eder misiniz lütfen? | Open Subtitles | نعم انه في المشتل هلا تبعتني رجاءا؟ |
Beni bir hafta boyunca serada tuttular. | Open Subtitles | لقد جعلوني انام في المشتل لمدة اسبوع |
Ve işte bina bu, ve buda maketi, sağ tarafta yüksek teknoloji sera'sı var ve ortada tıbbi teknoloji binası. | TED | وذلك هو المبنى، وذلك هو النموذج وعلى اليمين المشتل ذو التقنية الفائقة و في الوسط مبنى التكنولوجيا الطبية. |
Bu sera kulübü rahatlatıcı olacak, bize o karmaşadan kaçmak için bir şans verecek demiştin. | Open Subtitles | قلتي لنا هذا المشتل سوف يكون للأسترخاء يعطينا وقت بعيد عن الضوضاء |
Bay Colbert bu Seraya hiç gelmiş miydi? Mesela dün gece, geceyarısına doğru? | Open Subtitles | هل كان السيد كولبيرت متواجدا هنا في هذا المشتل عند منتصف الليلة الماضية |
FBI laboratuvarıyla şimdi konuştum. Colbert'ın Seraya gittiğini ispat edebiliriz Endicott örtbas etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لقد تحدثت قبل قليل مع المختبر الفيدرالي بإمكاننا إثبات تواجد كولبيرت في المشتل |
Görünen o ki, serada çorapla adam dövüyormuşum. | Open Subtitles | وتبين الأمر بأني كنت أضربها في المشتل |
Price'ın dediğine göre serada yıllardır yetiştiriliyormuş. | Open Subtitles | يقول (برايس) إنّها تنمو في المشتل منذ أعوام |
serada. İşten sonra. | Open Subtitles | المشتل, بعد العمل. |
Fakat bu sadece bir sera deneyi idi. | TED | لكن كانت هذه تجربة في المشتل فقط. |
Çatıya bir sera kuracağız. | Open Subtitles | في المشتل الذي سنبنيه فوق السطح |
Bu sera o kadar yüksek teknolojili ki ekip bitkilere giden ışık ve besin miktarını Arizona Üniversitesi'nde oturdukları yerden kontrol edebilir. | Open Subtitles | إن هذا المشتل متطور للغاية حتي أن الفريق يمكنه تعديل كمية الغذاء و الضوء التي تحصل عليها النباتات من مكاتبهم المريحة في جامعة أريزونا |
Sonra da müritlerinden biri yiyecek çalarken yakalanıyor ve Seraya canlı canlı gömülüyor. | Open Subtitles | وثم يقبض على تابع يسرق الطعام وثم يدفن حياً في المشتل |
Biraz vaktim var, istersen beraber Seraya gidebiliriz. | Open Subtitles | لدى بعض الوقت ان اردت مرافقتى الى المشتل |
Seraya geri dönemiyoruz. | Open Subtitles | لن يكون بمقدورنا الدخول مجدداً إلى المشتل |