"المشكلة الكبيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyük sorun
        
    • büyük problem
        
    • büyük bir anlaşma
        
    Reform ya da değişimle ilgili en büyük sorun sağduyunun koşulsuz kabulüdür. TED المشكلة الكبيرة بالنسبة للإصلاح أو التغيير هو طغيان المنطق الشائع،
    Kanser araştırmalarıyla ilgili en büyük sorun, insanları tedavinin hemen köşe başında olduğuna inandırılmış olmasıdır. Open Subtitles تكمن المشكلة الكبيرة مع بحث السرطان، تم توجيه العامّة للاعتقاد بأن العلاج الثوري للسرطان على الأبواب.
    En büyük sorun modern tarımla birlikte ortaya çıkan üretim fazlasıyla ne yapılacağıydı. Open Subtitles المشكلة الكبيرة الآن هي ما اللذي يجب فعله بهذا الفائض اللذي توفره طرق الزراعة الحديثة
    Şu an da size pek etkileyici gelmeyebilir, ama bu büyük problem için yaptığımız bu cihaz ilk başarılı girişimimizdi. TED ربما قد لا تبدو راقية جدا لكم الآن، ولكن تلك كانت أول محاولة ناجحة لنا لإنشاء جهاز لهذه المشكلة الكبيرة.
    Sanırım asıl büyük problem, karşılaştığımız problemlerin hangisinin yeterince iyi olduğunu anlayacak kadar zeki olmayışımız. TED أعتقد بأن المشكلة الكبيرة هي أننا ليسوا أذكياء بصورة كافية لفهم أي المشاكل التي نواجهها جيدة بصورة كافية.
    büyük bir anlaşma her zaman eşek bizi ısırmaya geri gelmek olduğunu. Open Subtitles المشكلة الكبيرة هي أنهم دائماً يعودون ليعضونا في المؤخرة
    Buralarda hissettiğim en büyük sorun sizsiniz. Open Subtitles المشكلة الكبيرة الوحيدة هنا حسبما شعرت، هي أنت
    Her ikisini de Vaşington eyaletindeki Oso toprak kaymasında kullandık, çünkü büyük sorun afeti coğrafi mekânsal ve hidrolojik olarak anlamaktı -- arama ve kurtarma olarak değil. TED قمنا باستخدامهما في انزلاقات أوسو الطينية في ولاية واشنطن، لأن المشكلة الكبيرة كانت فهم الجغرافية المكانية والهيدرولوجية للكارثة وليس البحث والإنقاذ.
    Beyler, buradaki en büyük sorun ne biliyor musunuz? Open Subtitles أنظروا يا رجال الي المشكلة الكبيرة هنا؟
    Kontun şüphelenmediği en büyük sorun ise Tannes nehrinin durgun yeşil sularında sakin bir öğleden sonra geliyordu. Open Subtitles سرعان ما بدأ يشّك الكونت ...بأن هذه المشكلة الكبيرة ...ستبدأ في مساء هادئ في المياه الخضراء "بنهر "تان
    büyük sorun. Open Subtitles المشكلة الكبيرة
    "İletişim konusundaki en büyük sorun... "...gerçekleştiği yanılgısıdır." Open Subtitles {\pos(192,230)} "المشكلة الكبيرة والوحيدة في الشيوعية هي تصديق وهم وجودها"
    Çözüm sürecindeyiz, ve daha önce söylediğim gibi, almamız gereken çok yol var-- bu durumu tehdit eden hepimizin üzerine yoğunlaştığı büyük sorun, ve çevresel sorunlar, fakat inanıyorum ki biz hepimiz bütüm çabamızı ve bütün beceri ve kararlılığımızı bu küresel tıkanıklık kavramını çözmeye yardımda kullanmalıyız. TED نحن في طريقنا للحل-- وكما أسلفت, اعلم اننا امامنا طريق طويل لنسلكه-- المشكلة الكبيرة التي نركز عليها جميعنا والتي تهددنا هي المشكلة البيئية, ولكنني اعتقد ان جميعنا يجب ان نحول جميع جهودنا وبراعتنا وتصميمنا للمساعدة في حل مسألة الاختناق المروري العالمي
    En büyük problem, toplumumzda yemek kültürünün aktarıldığı yer ve bu kültürün kalbi kalbi olan ev kavramı. TED المشكلة الكبيرة في المنازل هي انها كانت في العادة قلب تمرير الغذاء وثقافة الغذاء، التي شكّلت مجتمعنا.
    Ama evimizdeki büyük problem kızlarımın bir türlü bir araya gelememesi. Open Subtitles لكن تعملين ان المشكلة الكبيرة بالمنزل ان الفتيات لا يتفقن مع بعض
    Ama en büyük problem, çekyat olacak. Open Subtitles لكن المشكلة الكبيرة هي الأريكة المتحولة
    Ama en büyük problem, çekyat olacak. Open Subtitles لكن المشكلة الكبيرة هي الأريكة المتحولة
    BÜYÜK ED büyük problem Anladın mı? Open Subtitles ( ايد الكبير ) (المشكلة الكبيرة)
    Yani, büyük bir anlaşma nedir, biliyor musun? Bu daha iyi hissediyorum yaparsa Peki, muhtemelen bu konuda endişelenmenize gerek çok daha uzun hayatta olmayacaktır. Open Subtitles إذاً ، ما المشكلة الكبيرة ، تعلمين ؟
    Nedenle, bilirsin, hey, büyük bir anlaşma nedir? Open Subtitles لذا ، تعلمين ، ماهي المشكلة الكبيرة ؟
    Piper , onu uzak patladı büyük bir anlaşma nedir? Open Subtitles (لقد فجّرتها (بايبر ما المشكلة الكبيرة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more