Shackleton'ın adamlarından biri bu türde bir alanı geçmenin, bir tren garının cam tavanı üzerinde yürümek gibi olduğunu anlatmış. | TED | واحد من رجال شاكلتون وصف عبوره لهذا النوع من التضاريس مثل المشي على السقف الزجاجي من محطة للسكك الحديدية. |
Neredeyse bir bulutun üzerinde yürümek hissine yakın bir şey olacaktı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يقترب من حد المشي على السحاب |
İnce buz üzerinde yürümek daima risklidir. | Open Subtitles | المشي على الجليد الرقيق هو محفوف بالمخاطر دائما. |
Gerçek şu ki, iki ayak üstünde yürümek.... ... bir çok şaşırtıcı sebep yüzünden.... ...sizi ve beni diğer canlılardan ayıran bir özellik haline geldi. | Open Subtitles | الحقيقة هي , أن المشي على قدمين أصبح سمة مميزة لحياتي وحياتكم وللسبب الأكثر إثارة للدهشة |
Tabii ki kızlar vardı. Yoksa niye ellerimin üzerinde yürümeye çalışayım. | Open Subtitles | بالطبع للفتيات علاقة والا لماذا ستحاول المشي على يديك؟ |
Gün batımını, sahilde yürümeyi ve piyano çalmayı severim. | Open Subtitles | استمتع بغروب الشمس , المشي على الشاطئ والعزف على البيانو |
Senin botlarınla yürüyebilmek istiyorlar. | Open Subtitles | كما انهم يريدون أن يكونوا قادرين على المشي على خطاك |
O halde, bakalım suda yürüyebiliyor musun? | Open Subtitles | هاه أجل لنرى إن كان بإمكانك المشي على الماء .. |
Suyun üzerinde yürümek hatta uçmak gibi. | TED | يشبه المشي على الماء أو الطيران. |
Yumurtaların üzerinde yürümek gibi birşeydir. | Open Subtitles | ان تمسّكْ بهم مثل المشي على البيضِ. |
tırnakları korumak için dizlerin üzerinde yürümek gerekir,.. | Open Subtitles | عليك المشي على الكعب لصالح إصبع قدمك |
Bu çimen ve ağaçların arasında iki ayak üstünde yürümek, dört ayakla olduğundan daha etkilidir. | Open Subtitles | يعتبر المشي على ساقين , أكثر فاعلية من المشي على أربع في بيئة مختلطة بين الأشجار والأعشاب |
Burada ipin üzerinde yürümeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول المشي على حبل مشدود هنا... |
Gün batımını, sahilde yürümeyi ve piyano çalmayı severim. | Open Subtitles | استمتع بغروب الشمس , المشي على الشاطئ والعزف على البيانو |
Normalde bu kadar büyük organlarla iki ayak üzerinde durup yürüyebilmek imkansızdır. | Open Subtitles | .ففي العادة أجساد ضخمة كهذه من المفترض ألا تكون قادرة على الوقوف و المشي على قائمتين |
En azından insanlar Ay'da yürüyebiliyor. | Open Subtitles | على الاقل الناس يمكنها المشي على القمر |