Biz yapmak istediğimiz, otizmli bireylerin, kimi zaman otizmin beraberinde getirdiği o yıkıcı etkilerden, ciddi zihinsel engellerden, dil yoksunluğundan, o derin derin soyutlanmışlıklardan azade olduklarından emin olmak. | TED | ما نريده هو التأكد من أن هؤلاء الأفراد المصابون بالتوحد بإمكانهم التحرر من العواقب المدمرة التي يجلبها في بعض الأحيان, الإعاقات الذهنية العميقة, فقدان اللغة, العزلة العميقة جدا. |
Bize göre otizmli bireyler, aslında, dünyaya dair çok özel bir bakış açısına sahipler ve bizim çeşitliliğe ihtiyacımız var ve onlar güçlü oldukları bazı alanlarda | TED | نحن نشعر أن الأفراد المصابون بالتوحد, في الحقيقة, لديهم منظور مميز جدا عن العالم, ونحن نحتاج إلى التنوع, وهم بإمكانهم العمل بشكل جيد للغاية |
Sözcük, gerçek dünyada bulunan bir şeyin tamamen soyut, tamamen rasgele seçilmiş bir temsilidir. İşte bu durum, otizmli çocukların aşırı derecede zorlanmalarına neden olur. | TED | إذا هي أساسا رمز تجريدي، طريقة لتمثيل شيء ما موجود في عالمنا، والأطفال المصابون بالتوحد يجدون صعوبة بالغة في التعامل مع هذا الأمر. |
Öyleyse burada otizmli çocukların başa çıkmakta zorlandığı gizli bir başka soyutlama daha var. İşin aslı, sözcükleri değiştirip düzenleyerek, farklı düşünceler iletmek için farklı anlamlara gelmelerini sağlayabilirsiniz. | TED | وهنا يوجد نوع مختفي من أنواع التجريد ويجد الأطفال المصابون بالتوحد صعوبة في في التعامل مع هذا النوع، والتجريد هنا هو إمكانية تعديل الكلمات وإمكانية ترتيب الكلمات لتحصل على معاني مختلفة للكلمات، لتوصيل أفكار مختلفة. |