Güvenilirlik kazanmaktan bahsediyorsak bunu yapmak seni anında onun radarına sokar. | Open Subtitles | إذا تحدثنا عن اكتساب المصداقية بعمل ذلك ستكون مباشرة تحت عينيه |
Güvenilirlik, bu gibi durumlarda elde olan tek silahtır. | Open Subtitles | المصداقية هى الشئ الوحيد الذى يغنى عن هذا. |
Sanırım pek güven vermiyorum. | Open Subtitles | اعتقد انني ليس لدينا الكثير المصداقية , هوه. |
WhatsApp, fotoğraf veya eposta gibi durumunu daha güvenilir kılacak başka kanıt var mı? | TED | وهل هناك أي دلائل اخرى، كرسائل الواتس أب، أو الصور، أو الايميلات. وهو ما سيقدم المزيد من المصداقية لقضيتك. |
Mafyaya rapor veren bir kişi tarafından yönetilen bir ülkenin dünya sahnesinde çok fazla bir güvenilirliği yoktur. | Open Subtitles | والبلد التي يقودها شخص يتعامل مع المافيا ليس لديها الكثير من المصداقية في الساحة العالمية |
Olay da bu işte. Senin bir güvenilirliğin var. | Open Subtitles | هذا هو الفارق بيننا فأنت تمتلك المصداقية |
Tabii bunlar olduğunda yemek sanayisi itibarını ve güvenilirliğini kaybetmiş olur. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك نحن نفقد كل المصداقية والنزاهة وجميع المساءلة في النظام الغذائي |
Bak, senin gözünde şuan fazla güvenilirliğim kalmadı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أني لا أملك الكثير من المصداقية لديكِ الآن |
Çünkü yeni başlamış şirketime Güvenilirlik verecektir de ondan. | Open Subtitles | لأن هذا يُعطي شركتي الجديدة المصداقية الفورية، هذا هو السبب |
Seçkin Suudiler adı çıkmış büyük para tüketicileriydi ve dini muhafazakarlar arasında Güvenilirlik ve saygınlık kaybettiler. | Open Subtitles | أصبح النخبة السعوديون سيئين السمعة ومبذرين وفقدوا المصداقية والإحترام من قبل المحافظين دينيا |
Onun müşterimiz olması bize Güvenilirlik kazandırır ve Güvenilirlik de itibar getirir. | Open Subtitles | و تحت رعايته تأتي المصداقية و عندما تأني المصداقية يأتي الأحترام |
Ve bu durum başkanın idaresiyle aralarında yaşanan büyük Güvenilirlik kâbusunun iyice karışmasına yol açtı. | Open Subtitles | إضافة إلى كابوس المصداقية التي تُعانيه إدارة الرئيس. |
Onun müşterimiz olması bize Güvenilirlik kazandırır ve Güvenilirlik de itibar getirir. | Open Subtitles | وتحت رعايتهِ تأتي المصداقية ومن المصداقية ننال الإحترام |
Web sitem ve yaptığım iş, güven üzerine kurulmuştur. | Open Subtitles | موقعي الاكتروني والأعمال التي أقوم بها مبنية على أساس المصداقية |
Diğer dizilerimizin iyi gidişatlarından ötürü güven oluşturduğumuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | وأُحبّذ أن نعتقد بأن لدينا بعض المصداقية في مسلسلاتنا الأخرى. |
Bu güven olmazsa, bunu yürütemeyiz. | Open Subtitles | بدون المصداقية لا يمكن أن ننجح |
Gerçek şu ki, FBI'ın güvenilir kişiler listesinde pek üst sıralarda değilim. | Open Subtitles | الحقيقة هي، أنني لست ضمن قائمة المصداقية لمكتب التحقيقات الفيدراليه |
GOP'ye saldırdığında güvenilir olduğun iddiasında bulunabilmek için mi kendine Cumhuriyetçi diyorsun? | Open Subtitles | هل تدعي ان تكون جمهوري حتى تعطي نفسك المصداقية عندما تهاجم الحزب الجمهوري ؟ |
Yönettiği insanların kendi yaptığı şeyleri yapmadıkları bir ortamda nasıl olur da bir lider güvenilir kalmaya devam eder ve inandırıcılığını kaybetmez? | TED | والسؤال الاهم هو .. كيف يمكن للقائد ان يملك المصداقية ..و الشرعية عندما يقود افراد .. يستخدمون ويقومون بأشياء هو نفسه لم يقم بها ؟ |
Görünen o ki, bunun Amerika'nın güvenilirliği için ne kadar önemli bir sınav olduğunu fark edemediler. | Open Subtitles | .يبدون لي بأنهم لم يدركوا مقدارَ أهميّة هذا الاختبار على المصداقية الأمريكية |
Bu öyle bir şey değildi. güvenilirliği zedeleyici bir şeydi bu. | Open Subtitles | و لكن ليس في هذه الحالة, فهذه قد سحقت هذة المصداقية ببساطة000 |
Bende de güvenilirliğin tam tersi var. Bende... | Open Subtitles | و انا لدي عكس المصداقية انا لدي |
Tüm güvenilirliğini kaybetti, hem de sonuna kadar ve bu görevde devam ederse geri kalanımızı da tüketecek sadece. | Open Subtitles | لقد فقد المصداقية بكل ما تعني الكلمة واذا استمر في المنصب سيبتز بقيتنا , نعم نتفق في ذلك |
Fikri pazarlamamıza ve güvenilirliğini sağlamamıza yardım et. | Open Subtitles | ساعدينا لتسويق الفكرة المصداقية |
Benim güvenilirliğim daha fazla ama. | Open Subtitles | أنا أحظى بكثير من المصداقية هُنا. |