| Üst kattaki Asansör kapıları kaynakla birleştirilmiş. | Open Subtitles | أبواب المصعد في الطابق الأعلى ملحومة سوية |
| Asansör düşünce bomba için yeterince yer olacak. | Open Subtitles | هناك مساحة كافية للقنبلة من خلال المصعد في الانخفاض. |
| Asansör, buhar motoruyla aynı zamanda inşa edilmiş. | Open Subtitles | تم تركيب المصعد في نفس وقت تركيب المحرّك البخاري |
| İşte hep Asansörde görürdüm. | Open Subtitles | هذا الشخص الذي كنت أره عندما كنت أستعمل المصعد في العمل طوال الوقت |
| — sanırım seni gecen gün Asansörde gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أني رأيتك في المصعد في اليوم الفائت نعم |
| Çeşmeden sola, yangın çıkışından sağa, sondaki asansöre. - Teşekkürler. | Open Subtitles | اتجه إلى اليسار ثم, إلى اليمين حيث مخرج الطوارئ ثم الى المصعد في النهاية |
| Yukarıda, asansörün dışında güvenlik ofisi ve üç koruma daha var. | Open Subtitles | في خارج المصعد في الأعلى هنالك مركز أمني وثلاثة حراس آخرين |
| Eğer birinci kattaki Asansör kapısını açabilirseniz su yangını söndürebilir. | Open Subtitles | إذا تمكنا من فتح باب المصعد في الطابق الأول الماء يمكنه إخماد الحريق. |
| İyi denemeydi Sue, ama "ahırdaki Asansör" oyununa kanmayacağız. | Open Subtitles | محاولة جيدة سو لن نقع مجدداً في خدعة المصعد في الحظيرة |
| Asansör o katta dursa bile sivilcelerim çıkıyor. | Open Subtitles | يشيب شعري إذا توقف المصعد في ذلك الطابق |
| Şimdi bu Asansör zemin katta duracak. | Open Subtitles | سوف يتوقف المصعد في الطابق الأرضي |
| Dördüncü kat, Asansör koridorun sonunda. | Open Subtitles | الطابق الرابع المصعد في نهاية الردهة |
| Asansör çalışmaya başlar başlamaz direk nezarethaneye gidiyorsun. Sonunda. | Open Subtitles | حين يبدأ هذا المصعد في التحرك مرةً أخرى سوف تذهبين للحجز ... |
| Bodrum kat Asansör kapısından yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقترب من ابواب المصعد في القبو |
| Ve sonra da bir Asansörde vuruldu ve neredeyse kan kaybından öldü. | Open Subtitles | المصعد في يموت أن وكاد ناري, بطلق أصيب وبعدها |
| Eve gidene kadar dövdü merdivenlerde, Asansörde, odamda ve kafama silah dayadı. | Open Subtitles | ضربني طوال الطريق إلى المنزل، عبر السلالم، في المصعد في غرفتي، وجّه مسدساً إلى رأسي. |
| Bir sonraki stres yaratan, değerlendirileceğiniz bir duruma girmeden önce iki dakikalığına, bunu deneyin, Asansörde, tuvalette, kapalı kapılar ardındaki masanızda. | TED | قبل ذهابك إلى موقف موتر وتتعرض فيه إلى أن يتم تقييمك فقط لمدة دقيقتين، حاول أن تقوم بهذا، في المصعد في دورة المياه، في مكتبك خلف الأبواب الموصدة |
| Luthor Ş.'deki Asansörde sıkışmıştık ve kablo koptu ve durdurmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كنا محجوزين في المصعد في شركة "لوثر كورب" و الكابل تعطل ووجب علي إيقافه |
| Korumaları alt etsen bile dönüş yolunda asansöre ateş açacaklardır. | Open Subtitles | وحتى لو تخطّيتَ الحرّاس فسيطلقون النار على المصعد في طريقك للخروج |
| Uzaklık-zaman oranı asansöre ne zaman ulaşacağını verdi. | Open Subtitles | المسافة مقسمة على الوقت ... اخبرتني بأنه سيصل الى المصعد في |
| - Sadece onarım ama sadece asansöre bakım yapmak için açarlar. | Open Subtitles | -الصيانة فقط ولكنّهم يقفلونه عندما يكون المصعد في الخدمة |
| Otuz saniye sonra lobinin karşısındaki asansörün kapısı açılacak ve çağırdıkları ajan seni arayacak. | Open Subtitles | خلال 30 ثانية باب ذلك المصعد في الجهة المقابلة من الردهة سوف يفتح و العميل الذي أتصلتِ به سوف يأتي باحثاً عنك |