İlginç olan soru şu: Bizim oradaki davranışımızı gördüklerinde tasarımcılar ne düşünür? | TED | والسؤال المثير للاهتمام هو: بم يفكر المصممون عند رؤيتهم سلوكنا هنا ؟ |
Fakat tasarımcılar büyük devrimleri alıp, bizim kullanabileceğimiz bir şekle sokmakta çok iyidirler. | TED | لكن المصممون عظماء في إحداث الطفرات التي تحدث و تحويرها لكي نستطيع استخدامها |
Askıdan başka bir şey değiller ve tasarımcılar, kıyafetlerini şişman askılarda göstermek istemez. | Open Subtitles | لسن أكثر من علاقات و لا يريد المصممون عرض ملابسهم على علاقات بدينة |
tasarımcılar, elinizi kaldırır mısınız, sizi göremesem bile. | TED | أيها المصممون ، الرجاء ارفعوا أيديكم، حتى لو كنت لا أراكم. |
Oyuncu keşifler, oyuncu inşa etmeler ve rol oyunları. İşte bunlar tasarımcıların oyunu iş hayatlarında kullandıkları yollar. | TED | لذا فهناك الإستكشاف اللّاعب، البناء اللّاعب ولعب الأدوار. وهذه بعض الطرق التي يستخدمها المصممون في عملهم. |
tasarımcılar biçim ve içerik ile içerik ve biçim arasındaki ilişki hakkında konuşurlar. Şimdi, sizce bunun anlamı nedir? | TED | المصممون يتحدثون عن العلاقة بين الإطار والمحتوى، المحتوى والإطار، ماذا يعني ذلك؟ |
21. yüzyılda, tasarımcılar sinir sisteminin kapsamını zihnimizle kontrol edip hissedebileceğimiz çok güçlü dış iskeletlere taşıyacaklar. | TED | في القرن ال21 هذا، سيطور المصممون الجهاز العصبي إلى هياكل خارجية قوية يستطيع البشر التحكم والشعور بها عبر عقولهم. |
Profesyonel tasarımcılar üstünde bu şeyin olduğu yeni tasarımlar yapıyorlardı. | TED | و المصممون المحترفون كانوا يصنعون تحف فنية بهذا الشئ مدبس حوله. |
Hayır, tasarımcılar harika birer tasarımcı olmayı arzularlar. | TED | لا. المصممون يطمحون إلى أن يكونوا مصممين عظماء حقا. |
tasarımcılar, fikirlerini doğrudan 3D ortamda hayata geçirebilir, ve cerrahlar, ekranın altındaki sanal organlar üzerinde pratik yapabilir. | TED | يستطيع المصممون جعل أفكارهم مادية بشكل ثلاثي الأبعاد مباشرة، ويستطيع الجراحون التدرب على أعضاء افتراضية تحت الشاشة. |
Doğaya bilimin çekici gözlükleriyle derinlemesine bakıldığında tasarımcılar, tasarım metodolojisinin çok temel esaslarını şekillendiren kurallar, işlemler ve malzemeler, | TED | بالنظر عميقًا في الطبيعة من خلال منظور العلوم يستخرج المصممون المبادئ والعمليات والمواد التي تُشكل القاعدة الأساسية لمنهجية التصميم |
Genetik, yenileyici tıp ve sentetik biyoloji alanında tasarımcılar doğanın öngöremediği veya ummadığı ilginç teknolojiler geliştiriyorlar. | TED | في حقل المورثات، الطب التجديدي والبيولوجيا التركيبية يطور المصممون تقنيات جديدة غير متنبأ بها أو متوقعة من الطبيعة |
Bu yüzden tasarımcılar fotoğraf çekmek veya odağı ya da açıklığı değiştirmek gibi diğer şeylerle ilgilenirken parametreleri değiştirmenizi sağlayan arayüzler yaratmakta çok usta hâle geldiler. | TED | وهكذا أصبح المصممون بارعين جداً في صنع الواجهات التي تسمح لك بالتلاعب بالعوامل المتغيرة بينما تهتمُ بأشياء أخرى، مثل أن تلتقط صورة وتغير البؤرة أو الفتحة. |
İşte o anda, kontrol odasındaki tasarımcılar tamamen tek bir şey programlar, ekrana bakarak geçirdiğiniz zamanı maksimize etmek. | TED | وفي هذه اللحظة، المصممون في غرفة التحكم يريدون جدولة شيء واحد بالضبط، وهو جدولة قضاء أقصى وقت ممكن على الشاشة. |
O yüzden tasarımcılar bu sıkıntımız üzerinde çalışıyorlar, sahip olduğumuz bu tarz rahatsızlıklar üzerinde ve hayatımızı kolaylaştırmaya çalışıyorlar. | TED | لذا المصممون يعملون على مثل هذه العوائق والعقبات لدينا مثل هذه المضايقات لدينا. ومحاولة لجعل الحياة أسهل لنا |
Ve birden bire bilimciler tasarımcıları aramaya, tasarımcılar da bilimcileri aramaya başladı. | TED | و فجأه أصبح العلماء يسعون إلى المصممين تماما كما يسعى المصممون إلى العلماء |
Herşey etrafınızda. Bunun için tasarımcılar fikirleri üzerinde çalışırken birşeyler inşa edebilirler, istedikleri herşeyi. | TED | لذلك عندما يعمل المصممون على فكرة ما فإنهم يستطيعون البدء ببناء الأشياء، أي شئ يريدونه، |
Mühendisler uçakla geldiler ve tasarımcılar onlarla buluştu, ve sunumlarını bir araya getirdiler. | TED | طار المهندسون إلى المكان, و اجتمع معهم المصممون, و قاموا بوضع عروضهم. |
tasarımcıların bu kadar detaylı bir seviyede analitik ve sentetik araçlara sahip olmaları sadece vücudumuzun şekline değil fakat fizyolojik dokumuza da uygun ürünler tasarlama imkanı sağlıyor. | TED | سيحصل المصممون على هكذا أدوات تحليلية وتركيبية ذات دقة فائقة، مما يمكن من تصميم منتجات لا تناسب فحسب شكل أجسادنا، بل أيضا التكوين الوظائفي لأنسجتنا. |
Bu tasarımcılar ve diğer pek çoğu profesyonel tasarımcıların disiplini ile asilerin ve başkaldırıcıların becerikliliği sayesinde, yeni buldukları özgürlüğün tadını çıkararak hayallerinin peşinde koşuyorlar. | TED | كل أولئك المصممون وغيرهم الكثير يسعون لتحقيق أحلامهم، من خلال الاستفادة القصوى من حرياتهم المكتشفة حديثاً، ومن انضباط المصممين المحترفين ودهاء المتمردين والمارقين. |
Pete, set dizayn edenleri ara ve yeşil odayı çocuk odasına çevirmelerini söyle. | Open Subtitles | (بيت)، أريد منك مهاتفة المصممون واجعلهم يحولون الغرفة الخضراء إلى روضة أطفال |
Yani, Mimarlar ve inşaat sahipleriyle pazarlık ediyorsun. Planlıyor ve komisyon alıyorsun. | Open Subtitles | لذا تعاملي مع المقاولون , المصممون في النخطيط وتقسيم العمل ؟ |