"المصوتون" - Translation from Arabic to Turkish

• seçmenler
• oy
• seçmenlerin
• seçmenleri

Parti liderleri, seçmenler seni oyuncağını kaybetmiş çocuk gibi davranıyor görecek.
قادة الحزب و المصوتون سيرونك , على أنك تتصرف كطفل خسر

Çünkü seçmenler - politik bir ifade anlamında- kıçına tekmeyi bastılar.
لأن المصوتون ولأستخدم المصطلح السياسي لوصف مافعلوا طردوكي بأستخدام الجزمة القذرة

Elbette söylüyoruz. Gerçekleri anlatmaya başlasak seçmenler kim bilir neler düşünür.
بالطبع فعلنا ذلك, تخيلي ما سيفعله المصوتون لو بدأنا بقول الحقيقة

İşte burada, geçen ayın vali seçimi sonuçları 48.000 seçmenin hepsi ve her birinin kime oy kullandığı.
تفضلي.. نتائج إنتخاب العمدة للشهر الماضي جميع المصوتون الـ48 ألف ولمن أدلوا بأصواتهم

İşe yaramayanlardan kurtulacağız.' der. Bir politikacı bu düzlemde kampanya yaptığı zaman ve daha da önemlisi, ben ve siz gibi oy verenler bu tarz bir politikacıya oy vermeye niyetli olduğunda o zaman bunun deneme yanılmanın çalıştığını gösterdiğini kabul ederim ve bu-teşekkürler.
ومن ثم نتخلص من تلك التي لم تنجح وسأعترف حينما يعتلي السياسي منصة حملته ويقول ماسبق .. ونحن المصوتون سنقوم باختياره هو حينها فحسب .. سوف اعترف انه من الجلي جداً ان التجربة والخطأ ناجحة جداً .. شُكراً

Bu seçim, Şilili seçmenlerin geleceğini belirlemeleri adına son derece önemlidir.
"هذه الأمور مهمة و أصعب من أن يحددها المصوتون الشيليون لأنفسهم"

Ayrıca Absaroka'nın seçmenleri kurtarmaya gelen genç kahramanı görecekler.
، وسيفيدك كثرة المصوتون . سيرونك البطل منقذ المواقف

Ve seçmenler iki koalisyondaki partiler arasında gidip gelebiliyorlar. Ancak koalisyonlar arasındaki değişimler çok az.
وربما يحتار المصوتون قليلًا بين الأحزاب داخل كل ائتلاف، لكن لا توجد صعوبة تُذكر في الاختيار بين الائتلافين.

Neyin son kullanma tarihi yoktur, biliyor musunuz seçmenler?
حسنا اتعلمون ما الشيء الذي ليس له تاريخ انتهاء صلاحية أيها المصوتون ؟

seçmenler her iki adaya da zor sorular soracak.
سيسأل المصوتون كلا . المرشحيّن أسئلةً قاسيّة

Sorun çıkması olası çünkü seçmenler gelecek karşıtı yönde seyrediyor.
الأمر الذي قد يحدث ، بما أن المصوتون يميلون إلى ضد المستقبل

Kararsız seçmenler görevdekiyle devam ederler.
المصوتون الجاهلون يذهبون مع التيار

seçmenler ikisini birlikte görmeliler.
المصوتون بحاجة الى ان نرى هذين معا.

Ve seçmenler de bunu görecek.
و هذا ما سيراه المصوتون

Ve seçmenler seni daha tanımıyorlar bile.
و المصوتون لم يعرفونك بعد

Başkanı aslında seçmenler seçmiyor.
المصوتون ليسوا هم من يختاروا الرئيس .

Baltayı sert taşa vurduk. Kararsız olan oy verecek kişiler Keeler'ın kampanyasına katılabilirler.
المصوتون الذين كانوا على الحياد انضموا للتو لحملة (كيلر)

Kararsız olan oy verecek kişiler Keeler'ın kampanyasına katılabilirler.
المصوتون الذين كانوا على الحياد (ذهبوا الى حملة (كيلر

İçselleştirilmiş bir çaresizlik yaşanıyor bu da seçmenlerin seçim anında kendilerini özgür hissetmemelerine sebep oluyor çünkü tamamen baskı altındalar.
ينتابني شعور بـ آمال خاطئة بداخلي وذلك بمنع المصوتون من الشعور بالحرية في لحظة التصويت

Bence müzakerenin seviyesini yükseltmeli ve seçmenlerin gerçekten ilgilendiği sorunlara geri dönmeliyiz.
اظن انه يجب ان نرتقي بمستوى الكلام و نعود للقضايا التي يهتم بها المصوتون

Yeni bir yayın şekli deniyoruz seçmenlerin istediği bilgiye öncelik veriyoruz bilgiyi bir bağlama oturtuyoruz ve karşıt görüşleri olası en iyi şekilde sunmaya çalışıyoruz.
انظر, نحن نحاول أن نصيغ الأخبار بطريقة جديدة يضع الأهمية لدى المعلومات التي يحتاجها المصوتون, نضع المعلومات في محتوى, وبعد ذلك نحاول تقديم

Henry'e seçmenleri oylamaya getirmeye söz verdim. Yerli bölgesindekilerin çoğunun arabası yok.
و عدت (هنري) أن أذهب وأحضر المصوتون . فالكثير من النّاس بالمحميّة لايملكون سيّارات