"المصورون" - Translation from Arabic to Turkish

    • paparazziler
        
    • fotoğrafçılar
        
    • fotoğrafçıları
        
    • fotoğrafçı
        
    • Kameramanlar
        
    • fotoğrafçıların
        
    • Paparazzi
        
    Geçen gün bir adamla dalaşmamın ardından paparazziler peşimde fırsat kolluyor. Open Subtitles بعدما تشاجرت مع ذاك الرجل في اليوم السابق أصبح المصورون يلاحقونني
    Önce sırt çantası benim önüme geçiyor, sonra paparazziler bana Dina Lohan diyorlar ve şimdi de Cyrus ailesi bir avuç acayip şapka dağıtmaya karar verdiler. Open Subtitles أولاً يصفوني بحقيبة الظهر, ثم المصورون ينادوني,دينا لوهان بأستمرار والأن عائلة سايروس سيقومون بتوزيع قبعات غريبه
    paparazziler, polis olay yerini kapatana kadar kalabalık yapmaya devam ettiler. Open Subtitles المصورون بدؤوا بالتصرف بجنون حتى قدون الشرطه واقفال الممر.
    Şairler, filozoflar, fotoğrafçılar, film yapımcıları oluyorlar. TED منهم الشعراء, منهم الفلاسفة,منهم المصورون,منهم صانعي الافلام
    Bir hayır balosundaydım bilirsin,kimsenin hayır balosunun nerde yapıldığını hatırlamayacağı aksine hepsinin kahrolası fotoğrafçıları hatırlayacağı türden bir baloydu. Open Subtitles كنت في مؤسسة خيريه واحدة من الأشياء المروعة أنه لا أحد ان يتذكر المؤسسات الخيريه ولكنهم جميعا على يقين كالجحيم يعرفون أين هم المصورون
    fotoğrafçı arkadaşlar lütfen kendileri için ayrılan yerlere geçsinler! Open Subtitles المصورون مدعوون لشغل الأماكن المحددة لهم
    Kameramanlar, teknisyenler, bu anı çekmemiz lazım. Open Subtitles المصورون .. الفنيون .. يجب أن نلتقط صورة لهذا
    fotoğrafçıların fotoğrafları selüloide bağlamak için kullandıkları şey bu. Open Subtitles هذا ما يستخدمه المصورون بربط الصورة في الشريط السنيمائي
    Görünüşe göre paparazziler beni buldu. Onlara burada olduğunu haber vermiş olabilirim. Open Subtitles يبدو ان المصورون وجدوا مكاني من المحتمل انني اخبرتهم بمكانك هنا
    WILDE DÜNYA TURNESİ paparazziler saklanır çalıların ardına Çalışırlar üstünden para kazanmaya Open Subtitles المصورون يختبئون في الأدغال أموالهم
    Sanki rüzgâra ayak basmışsınız ve etrafınız paparazziler ile dolup taşıyor... Open Subtitles مثل الخروج بين الرياح و المصورون .. وكل
    Rachel, paparazziler seni bulduysa, sana saldıran kişi de burada olduğunu öğrenecek. Open Subtitles رايتشل)، إذا وجدك المصورون) فإن الشخص الذي هاجم يعرف أنك هنا
    paparazziler bayram etti. Open Subtitles المصورون يحبون هذا
    fotoğrafçılar insani deneyimlerinin aşırı uçlarına dünyanın geri kalanına ne olup bittiğini anlatmak için gider. TED يمضي المصورون إلى أقصى حدود التجربة الإنسانية ليعرضوا للناس ما يجري.
    fotoğrafçılar bunları severler, çünkü daha hızlı resim çekebilirsin. Open Subtitles لقد أحبه المصورون آنذاك لأنه كان يلتقط الصور بسرعة
    Bu arada fotoğrafçılar, festivalin yıldızlarını çekmeye çalışırken yıldız adayları da kendi fotoğraflarını çektirmeye çalışıyor. Open Subtitles بينما يحاول المصورون إلتقاط الصور للنجومَ في الحفل، يريديون ان يصبّحوا نجوم و طامحين للحصول على صورهم
    Şu fotoğrafçıları benden uzak tutun! Open Subtitles "مرحبا اوه, ابعدوا هؤلاء المصورون
    Tüm o fotoğrafçıları görmeniz lazımdı. Open Subtitles ولكن يجب ان شهدت المصورون
    Yoksa bi sınırın var mıydı ? -Tabi Bir çok fotoğrafçı savaşlarda bu yüzden ölür Open Subtitles بالتاكيد , اعتقد لهذا يقتل الكثير من المصورون النظر خلال الكاميرا ينسيك مايحصل حولك
    Birkaç genç fotoğrafçı bizi sergiye koyacakmış. Open Subtitles المصورون قليلون و يمكننا حضور المعرض معا
    Kameramanlar gerçekten polis mi? Open Subtitles هؤلاء المصورون, هم شرطيون حقيقيون؟
    Siyahi fotoğrafçıların çok farklı hikâyeleri var ve kölelik zamanındaki yaşantılarıyla ilgili anlatacak değişik şeyleri var. Hikâyeleri aynı zamanda aile hayatı ve bizlerin güzelliğini anlatmakla da ilgili. TED قصصهم تميل للاختلاف، المصورون السود، ولديهم رواية مختلفة حول حياة السود خلال العبودية، لكن كانت أيضاً حول الحياة الأسرية، الجمال وسرد قصص حول المجتمع.
    Dedikodu siteleri, Paparazzi, realite programları, siyaset, haber yayınları ve bazen hackerlar hep utanç içinde iş yapıyorlar. TED مواقع القيل و القال و المصورون و برامج الواقع و السياسة وكالات الأنباء و أحيانا المتسللون كلهم بغرض الإفتضاح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more