"المصيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tuzağı
        
    • tuzak
        
    • kapana
        
    • tuzağın
        
    • tuzağa
        
    • Sapan
        
    • oltaya
        
    • kapanı
        
    tuzağı kapattı, zeytini yedi ve alay etmek için çekirdeğini bıraktı. Open Subtitles أغلق المصيدة وأكل الزيتونة وترك النواه ليسخر منا
    Şimdi çık bakalım ordan? Canım işe yaradı.. Bal tuzağı işe yaradı Open Subtitles لا أراكِ تطنين الآن عزيزتي لقد أفلحت , المصيدة أفلحت
    Çanakotunu tetiğine basar ve milisaniyeler içinde tuzak kapısı açılır ve iribaş içeri çekilir. TED تصعد الشرغوف على زناد هذا النبات، وفي بضع ميلي ثانية، يُفتح باب المصيدة فجأةً ويسحبها إلى الداخل.
    Kırk beş yıl. Kırk beş yıl boyunca kapana kısılı gibiydik. Open Subtitles 45 عاماً لقد وقعنا في هذه المصيدة لمدة 45 عاماً
    Oğlum o zaman niye tuzağın içine hamburger eti koymadınız? Open Subtitles تبا يا فتى! يجب أن تضع بعض الهامبرجر في المصيدة.
    Siz kadınlar, erkekleri her zaman tuzağa düşürürsünüz. Open Subtitles هكذ أنتم أيتها النساء توقعون بالرجال دائماً في المصيدة
    Sapan bataklık kumuna termit katılır. Open Subtitles المصيدة الرمال المتحركه ذو اربطة مع الثيرمايت.
    oltaya geldi, ama şimdi olacaklar çok önemli. Open Subtitles ,إنه فى المصيدة الآن ولكن ما يحدث الآن مهم
    Fare kapanı hakkında oldukça uzun bir süre eğitim aldık, bilirsin. Open Subtitles هى أن تضع المصيدة فى مكان ما و تضع طُعم للفأر
    Bubi tuzağı evde bulunan tek silah değil. Open Subtitles هذه المصيدة لم تكن السلاح الوحيد في المكان
    tuzağı kaldır sen daha "presto" demeden gelirim. Open Subtitles حطمي المصيدة استطيع الذهاب الى هناك والعوده قبل ان تقولي بريستو
    Kabul etmeliyim ki; tuzağı biraz daha inandırıcı kılar. Open Subtitles حسناً أعترف سوف يجعل المصيدة أكثر إقناعاً
    Birkaç saat içerisinde acı kıvranışları her seferinde kendisini daha da derine götürecek şekilde tuzağı defalarca yeniden başlatır ve parça parça canlı hâlde sindirilir. TED خلال الساعات القليلة القادمة، تضبط تمعّجاتها المصيدة مرارًا وتكرارًا، وفي كلّ مرة تسحبها بعمق داخل النبات حتّى يتم التهامها وهي حيّة شيئًا فشيئًا.
    Khruschev tuzağı kurmuş bizi de içine çekiyordu. Open Subtitles خروشوف نصب لنا المصيدة ،وأمسكنا بداخلها
    Yanlış zanlıya tuzak kurman, biraz şanssızlık olmuş tabi. Open Subtitles لكن لسوء لحظ، كنت قد جهزت المصيدة للمذنب الخطأ
    Demek istediğim, vagonda kurduğun tuzak, senin fikrin miydi? Open Subtitles اكانت فكرة تلك المصيدة فى الشاحنة الصندوقية فكرتك ؟
    Bir profilci için en büyük tuzak gururunun esiri olmasıdır, tüm yeteneklerinin yanında profil çıkarmanın sadece bir araç olduğu. Open Subtitles المصيدة الكبيرة لمحلل الشخصيات هي الانخداع بغروره و نسيان انه بالرغم من كل مهاراتك
    Kırk beş yıl. 45 yıldır kapana kısılmıştık. Open Subtitles 45 عاماً لقد وقعنا في هذه المصيدة لمدة 45 عاماً
    Ne yazık ki, kapana yakalanan dişi başaramadı bir ay sonra ölü olarak bulundu ama kardeşi başka bir sürüye dahil olmayı başardı. Open Subtitles للأسف لم تنجُ الأنثى التي وقعت في المصيدة و عُثر عليها ميتة بعد شهر لكن تمكّنت شقيقتها من الانضمام لقطيع آخر
    Bu tuzağın kimin için kurulduğunu öğrenmeliyiz. Open Subtitles لابد ان نأخذ بالحسبان لمن اعدت هذه المصيدة
    Bu tarz bir tuzağın ilk kuralı, hedef hayvanın beş katı ağırlıkta yük kullanmaktır. Open Subtitles من كان ليصنع هذه المصيدة إن لم يكن الهدف ضعف حجم الحيوان بـ 5 مرّات.
    Düşmanı dikkatli bir şekilde kalenin içine çektikten sonra kapıları kapatıp, kilitlemişler ve onları tuzağa düşürmüşler. Open Subtitles لقد تعمدوا استدراج العدو إلى الحصن الخارجي للقلعة، ثم أحكموا إغلاق البوابات وهكذا أصبح الأعداء كالفئران في المصيدة
    Sapan Oyuncakları babamın kurduğu bir şirketti. Open Subtitles لعب المصيدة كانت شركة الدي الذي انشئها
    Sen onu kovalıyorsun diye kaybolacak ve seni oltaya getirmiş olacak. Open Subtitles او غير متاح ثم سيكون انت من يطاردها وهكذا ستكون انت كالسمكة الواقعة في المصيدة
    Köprü gergin ve zemin sabitleyicisi tamamsa sıra kapanı oluşturmakta. Open Subtitles حين يُحكم شدّ الجسر و المرساة يحين الموعد لتبني المصيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more