Kısa mesajla taciz ya da zalim cep telefonu videolarına benzer şeyler yoktu. | Open Subtitles | لم يكن يوجد حينها المضايقة عبر رسالة نصية او انتشار مقاطع فيديو قاسية |
Sizin dünyanızda işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama benimkinde taciz hapisle sonuçlanıyor. | Open Subtitles | باي طريقة يحدث في جانبك من العالم المضايقة تعني السجن في عالمي |
Avukatım kasıtlı takip, taciz ve kalp kırmadan sizi dava edecek. | Open Subtitles | محاميي سَيَقاضيك للإدّعاءِ الخبيثِ . المضايقة المتعمّدة وكسر قلب رجلِ. |
Sadece bir sonraki istasyona kadar sizi Rahatsız edecek. | Open Subtitles | نعتذر عن المضايقة فقط لحين الوصول إلى المحطة القادمة |
ulaşmaya kalkarsanız, sizi Rahatsız etmek suçundan dava ederim. | Open Subtitles | لو حاولتم الإتصال بموكلي أو أسرته مُجدداً، من دون إخطار مكتبي أولاً، فسوف نقوم بمقاضاة الإدارة بتهمة المضايقة. |
Bu muteşem takımın içinde, ...bana bakmak ama zorbalık hakkında ben de az çok bir şeyler biliyorum. | Open Subtitles | فى هذة البدلة الرائعة ولكن انا اعرف شيء قليلاً عن المضايقة |
Şimdi bir tişört alın ve sonra geri gelip, ...Zorbalığa karşı konuşmamızı yapacağız. | Open Subtitles | لذا اشترى قميص الان وثم سوف نتحدث لاحقاً عن باقى حديث عدم المضايقة |
rahatsızlık için özür dilerim, ama yüksek ses müzik ve... strip-da-diddliy-tizci hakkında bir ihbar aldık. | Open Subtitles | آسف على المضايقة لكن لدينا بلاغ مجهول عن موسيقى صاخبة ورقص تعري |
tacize karşı bütün öğrencilerini korumak için hukuk ve ceza temsilcisi kraliçe adayıyım. | Open Subtitles | أنا مرشحة لملكة الحفلة الراقصة للقانون و النظام موجودة هنا لكي أحمي جميع طلاب هذه المدرسة من المضايقة. |
taciz yok. Altı ay hapis ve okuldan atılma cezası var. | Open Subtitles | بعدم المضايقة عقوبتها السجن لستة أشهر والطرد |
2 günlük cinsel taciz seminerine katılmam gerek. | Open Subtitles | يجب علي الذهاب لمدة يومين إلى دروس المضايقة الجنسية |
Cinsel taciz seminerini kaçırdın herhalde? | Open Subtitles | هل تغيبت عن حلقة المضايقة الدراسيه الجنسية؟ |
Pekala, bir memura fiziksel taciz tutuklanma sebebidir. | Open Subtitles | حسناً ، المضايقة الجسدية للضابط هي الأسباب المباشرة للاعتقال ، يا عزيزتي |
Ama beni aramaya taciz etmeye devam ettiler. | Open Subtitles | لكنهم إستمروا في الإتصال و المضايقة تستمر |
Ayrıca geleneksel olmayan taciz yöntemleri kullanmakla tanınıyor. | Open Subtitles | كما أنها أيضاً معروفه بـأنها تستخدم طرق غير تقليدية في المضايقة |
Uzun bir gün geçirirsin, stresli bir işin olur, sonunda iş dışında bir yere gidip ağız tadıyla dinleneyim derken hiçbir şeyden haberi olmayan bir adam gelip, sizi Rahatsız edip durur. | Open Subtitles | يوم طويل، عملٌ مرهق، أخيراً خارج العمل، وتريد بعض السلام فحسب ولكن أحمق جاهل، يواصل المضايقة |
Sizi Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama acaba gitmeden önce bunu teyzem adına imzalar mısınız? | Open Subtitles | آسف على المضايقة لكن هل يمكنك أن توقعي لي هذا لطفلتي قبل ذهابك ؟ |
Ben gerçekten polisim. Artistlerin Rahatsız olacaklarını sanmam. | Open Subtitles | أنا حقاً من الشرطة - لا أظن الآنسات يحببن المضايقة - |
Zorbalığa karşı olan konuşmasında zorbalık mı yapıyorsun? | Open Subtitles | فى منتصف خطابه عن المضايقة انت تضايقه؟ |
Zorbalığa tahammül etmiyorsun ve eğer doğru olduğunu biliyorsan asla bir tartışmayı kazanmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | وترفضين المضايقة من قبل أي أحد ولن تسمحي لي بأن أربح جدالاً لو كنتِ تعلمين بأنك محقّة |
Pekâlâ, Geoffrey içeri girdiğimizde ufak bir çekme ya da rahatsızlık hissedebilirsin. | Open Subtitles | حسنا جيفري في الوقت الذي سأدخل داخل ستحس ببعض المضايقة,وعدم الراحه |
Her yıl, 7 milyon kişi tacize uğruyor. | Open Subtitles | كل سنة هناك 7 ملايين من ضحايا المضايقة و المطاردة |
Şu an ihtiyacım olmayan tek şey sıkıştırılmak. Beni aradın ve yardım istedin. | Open Subtitles | شىء واحد لا أريده , وهو المضايقة أنت من إتصل بى وطلب المساعدة |
Bu hamileliğe, hiçbir şey yokmuş gibi davranabileceğimi düşündüm bir rahatsızlıkmış gibi. | Open Subtitles | اعتقد باني سوف اتابع الحمل كانما لم يحدث شيء (تقصد بانه ستابع حياتها مثلما كان قبل حمل) مثل المضايقة |