"المضطربين" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorunlu
        
    • sorunlular
        
    Orası, sorunlu çocukları doğru yola sokmaya çalışan küçük, sevimli bir kamptı. Open Subtitles كان مخيماً صغيراً جميلاً يساعد الأولاد المضطربين في تحويل حياتهم
    Third Ward'u eleyeceğiz, son on yılda babası işçi olarak çalışan sorunlu çocukları seçeceğiz. Open Subtitles نستثني القطاع الثالث ونستهدف الاطفال المضطربين الذين شغل آبائهم اعمالا يدوية خلال 10 سنوات الأخيرة
    sorunlu çocuklara yardım etmek, onlara ikinci bir şans vermek gibi bir tutkusu vardı. Open Subtitles لكن كانت شغوفة بمساعدة الأولاد المضطربين,وإعطائهم فرصة أخرى
    Çok fazla sorunlu çocuk geliyor olmalı. Open Subtitles لابدّ من أنكَ تستقبل العديد من الفتية المضطربين
    Tüm sorunlular yaşayacak ve sorunlar sonsuza dek yok olacak. Open Subtitles كل المضطربين سوف يحيون والاضطرابات سوف ترحل إلى الأبد
    Bu kafe Danimarka girişimi ama sorunlu gençler için bir eğitim programı. Open Subtitles هذا المقهى مصمم وفقا لمبادرة تدرب الاطفال المضطربين
    Evet, çocuklarımın sorunlu çocukların olmadığı bir okula gitmesini istiyorum. Open Subtitles أجل , أريد لأطفالي أن تلتحق . بمدرسة خالية من المضطربين
    Senin gibi sorunlu çocuklar için, kampta sorumluluklarını öğrenmek için dışarı çıkıp çalışman gerekiyor. Open Subtitles ، مخيمٌ للأطفال المضطربين مثلكِ و سيمكنكِ من العمل خارجاً . و أن تتعلمي تحمل المسؤوليّة
    sorunlu kişilerde bunun şaşırtıcı olmadığı zaten bilinir. Open Subtitles الجميع يعرف أنّ هذا أمر مألوف بين الأناس المضطربين
    Ona Audrey'nin sorunlu insanların kahramanı olduğunu söyledim. Open Subtitles اخبرتها ان اودري كانت بطلة للناس المضطربين
    Mevkilerini çoğunlukla sorunlu gençleri ekibe katarak yükseltiyorlar. Open Subtitles تزيد صفوفهم من تجنيد الشباب عادة المراهقين المضطربين
    Yani kasabada haberimiz olmayan daha fazla hasta sorunlu insan olabilir. Open Subtitles وهو ما يعني هناك الكثير من المضطربين المرضى في المدينة وهذا ما لا نعرفه بشأ،نه
    Bir sürü sorunlu kişiye hastalık bulaştı da. Open Subtitles لان العديد من الناس المضطربين قد اصيبوا ونايثن
    sorunlu olan insanlar ne yaptıklarını bilmiyorlar. Open Subtitles الاشخاص المضطربين لايعلمون مالذي يفعلونه وحتى وان فعلو فهم لايستطيعون السيطرة عليه
    sorunlu insanlara yardım etmek uzun zamandır aile geleneğimiz. Open Subtitles يساعد الناس المضطربين كان هذا عمل العائلة لوقت طويل
    sorunlu kişilerin bunu yaptığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Open Subtitles الجميع يعرف أنّ هذا أمر مألوف بين الأناس المضطربين
    - Bazen Aziz Agatha, sorunlu rahipler için... bir çöplük olabilir, bu durumda senin de onlardan biri... olduğunu düşünmek gayet mantıklı. Open Subtitles - تعلم, القديسة أغاثا كانت مليئة بالقسيسين المضطربين لبعض الوقت لذا فمن المعقول أن نفترض أنك أحدهم
    Bright Arch, sorunlu gençler için doğa programıdır. Open Subtitles -مدرسة "القوس اللامع" عبارة عن برنامج الحياة البرّية للشبان المضطربين
    Gabby'nin annesi gibi davranıp onu sorunlu çocuklarla baş edebileceğini savunan bir kadına verdi. Open Subtitles لقد تظاهرت بكونها والدة " غابى " و منحتها لأمرأة ادعت انها تعرف كيفية التعامل مع الاطفال المضطربين
    Ayrıca biz senin gibi sorunlu insanları öldürmeyiz. Open Subtitles وخلافا لشخص ما هنا نحن لانقتل المضطربين
    Duke diğer sorunlular gibi değil. Open Subtitles دوك ليس كبقية المضطربين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more