Bir medya şirketiniz ihtiyaç duyacağı herşeyi finanse ediyoruz, baskı makinesinden vericilere kadar. | TED | نُمَوِّل أيّ شيء يمكن أن تحتاج إليه شركة وسائل الإعلام، من المطابع إلى أجهزة الإرسال. |
Elektrik üretebilir veya bir baskı makinasını çalıştırabilir hatta sıcak bir günde buz yapabilir. | Open Subtitles | يستطيعُ إنتاج الكهرباء أو تشغيل المطابع أو صُنعِ الثلج في يومٍ حار. |
Ve bu yüzden 1455 yılında bütün Batı Avrupa binlerce, hatta yüzbinlerce bağışlayıcı basabilmek iin baskı makinesi satın almaya başladı, sizi cehenemin ortasından çıkarıp cennete sokmaya yarayacak bağışlayıcıları basmak için. | TED | وعليه بدأت كل أوروبا الغربية في شراء المطابع عام 1455 لطباعة الآلالف ثم مئات الآلالاف، ثم في نهاية المطاف الملايين لقطعة صغيرة من الورق التي تنقلك من الجحيم الى الجنة. |
Avukatını ara, sigorta şirketini aramasını ve baskıyı kesmelerini söylemelisin, çünkü henüz bitmedi. | Open Subtitles | استدعاء المحامي الخاص بك، لديك 'م أقول شركة التأمين لوقف المطابع لأن هذا الشيء، لا، لم ينته بعد. |
Tamam, baskıyı başlatın. | Open Subtitles | حسناً ، قوموا بتشغيل المطابع |
baskıyı durdurun! | Open Subtitles | -أوقفوا المطابع |
Görüyorum ki, bir T-200, iki katlı, Barber baskı makineniz var. | Open Subtitles | t-200 اري أن لديك ماكنة مثل التي تستخدم في المطابع! |
Bolşevik karşıtları Alman parasıyla alınan baskı makinalarını kullanarak Lenin'in casus olduğunu yazdılar. | Open Subtitles | لكن البلشفيين ردوا على الاتهامات التي تصف (لينين) بالجاسوس واستخدموا المطابع التي اشتروها باموال الدعم الألماني |
baskıyı durdurun o zaman! | Open Subtitles | حسناً، أوقفوا المطابع! |
baskıyı durdur. | Open Subtitles | وقف المطابع. |
- Flaş haber, baskıyı durdurun! | Open Subtitles | أوقف المطابع |