"المطرِ" - Translation from Arabic to Turkish

• yağmur
• yağmurda
• yağmurdan

Yani onca yağmur içini karartmıyor mu ?
أَعْني، كُلّ ذلك المطرِ. ألا يضايق احيانا؟

Son çekimdeki yağmur sahnesi diş ağrısını azıtmış.
إن مشهد المطرِ هذا قد زاد من ألم أسنانها

Bu yağmur sesi beni bütün gece uyutmaz şimdi.
أوه، عزيز، صوت ذلك المطرِ سَيَبقيني فوق طوال اللّيل.

Bahse girerim yağmurda bile üstü açık kullanıyordun.
انا رَاهنَ بأنّك قُدتَه مَع من الأعلى للأسفل حتى في المطرِ.

Bu yağmurda dışarı çıkmak zorunda mısın? Haydi, yürü.
أنت يَجِبُ أَنْ تَخْرجُ من هذا المطرِ تعال، أمشي

Yapmayın, hayatta yağmurdan daha beter şeyler de var.
أوه، هيا،هناك أشياء في الحياةِ أسوأ مِنْ المطرِ.

yağmur çubuğu almak için döndüm de.
عُدتُ لأحد أولئك أعواد المطرِ الأفريقيةِ.

Bir seferinde şiddetli bir yağmur başlamıştı.
أَتذكّرُ هذا الوقتِ، بَدأَ بصَبّ المطرِ.

Babam bize ucuz yağmur çizmelerinden almıştı.
أَبّي حَصلَ علينا هذه جزم المطرِ المطاطيةِ الرخيصةِ.

Birbirinin eşi iki yağmur damlası olmaz derler.
يَقُولونَ أن "لا توجد إثنتان متماثلتان مِنْ قطراتِ المطرِ"

yağmur altında dikilip seni alacak kişiyi bekleyince böyle oluyor.
الذي يَحْدثُ عندما تَقِفُ في المطرِ waitin ' لجولتِكَ.

yağmur yüzünden günümüz boş geçti.
سنحَصلَ على يَوم عطلةِ بسبب المطرِ.

Nick kökeninin Chac'a gittiğini keşfetmişti, Maya yağmur tanrısı.
* تَتبّعَ نيك اصوله إلى * شاك * إله المطرِ لـ * مايان

Mevsimler değişirken yağan yağmur.... bu rüzgar beni Lodi sıcaklığıyla sarıyor.
هذه الشمسِ المُحرقةِ تُذكّرُني بكوب حليب امي البارد يَجْلبُ هذا المطرِ مَعه أراجيح فصولِي...

Bak sadece yağmur Adam gibi bir şeyler yaparsın.
النظرة، فقط... أنتتَعمَلُذلك شيءِرجلِ المطرِ.

Ona yağmurda çıkmamasını söylemiştim.
أخبرتُ بأنّ ه أَنْ لا يَخْرجَ في المطرِ.

Annesinin paltosunun detaylarını, bir düğmeyi, babasının ayakkabılarını, yağmurda dışarısını.
تفاصيل معطف الأمِّ , زرّ أحذية أبوه، عندما يخارج في المطرِ

yağmurda ıslandı ondan çıkmıyordur.
تَبلّلَ في المطرِ ولَنْ يَنفصلَ

Belki yağmurda güvende olurlar.
ربما سَيَكُونانَ آمنين في المطرِ

yağmurda yürümeyi severim, ya sen?
أَحْبُّ المشي في المطرِ هل تحب ذلك؟

Umarım birileri yağmurdan içeri almayı hatırlamıştır, böylece tamamen paslanmazlar.
أنا فقط أَتمنّى شخص ما تَذكّرَ لجَلْبهم في خارج المطرِ لذا هم لَيسوا جميعاً صدئون.