Bunu işlemci arayüzüne bağlamam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أصل بهذا الى وصلة وحدة المعالجة المركزية |
Program hafızasında işlemci kayıt hatası. | Open Subtitles | يسجّل المعالج خطأ ما في ذاكرة وحدة المعالجة المركزية |
Ve bu ekstra geniş çip taşıyıcı ile işlemci ve yardımcı işlemci tek bir çoklu kabloyla taşınabiliniyor. | Open Subtitles | و مع هذا الحامل الواسع, و حدة المعالجة المركزية و وحدة التشغيل تقصر إلى كابل نقل إشارات واحد |
Onu hesaplamakla çok uzun zaman harcadım, süper bilgisayarlarda milyonlarca CPU saati harcadım ve o veriyi gerçekten anlamaya çalıştım. | TED | أمضيت وقتاً طويلاً في معايرتها بتشغيل ملايين الساعات لوحدة المعالجة المركزية على الحواسيب العملاقة وحاولت بجد أن أفهم هذه البيانات |
Ve kendi kendime düşündüm ki, bu CPU, tüm bu veriyi sistemin orasından orasına taşımak için gerçekten deli gibi çalışıyor olmalı | TED | وقلت لنفسي ، على وحدة المعالجة المركزية أن تعمل بجنون فقط للحفاظ على جميع هذه البيانات التي تمر عبر النظام. |
İşlemci Yılbaşı ağacı gibi yanıp sönüyor. | Open Subtitles | وحدة المعالجة المركزية مضاءة مثل شجرة عيد الميلاد. |
Beyninizin tüm vücudunuzu kaplamaması gibi işlemci de tüm bilgisayarı kaplamaz ama aynı şekilde şovun sahibidir. | TED | تماما كما أن دماغك لا يغطي جسمك بأكمله، فإن وحدة المعالجة المركزية لا تغطي جهاز الحاسوب بأكمله، لكن مع ذلك فإنها تدير العرض كل الوقت. |
Siz yazıyor, yazıyor ve yazıyorken dakikada 60 kelime olacak kadar hızlı belki de, işlemci dakikada milyarlarca talimatı alır ve yürütür. | TED | وبالتالي حين تقوم بالكتابة بشكل متواصل وربما بشكل سريع جدا، 60 كلمة في الدقيقة مثلا، تقوم وحدة المعالجة المركزية بجلب وتنفيذ ملايير التعليمات في الثانية. |
Ona C-P-U işlemci deniyor. | Open Subtitles | انها دعت وحدة المعالجة المركزية. |
İşlemci, tıklamayla başa çıkmak için talimatlara ihtiyacı olduğunu fark ediyor. Bunun için fare programı adresini arıyor ve bellek alt sistemine depoladığı talimatlar için istek yolluyor. | TED | تدرك وحدة المعالجة المركزية أنها بحاجة إلى تعليمات لمعرفة كيفية التعامل مع نقرة الفأرة هاته، ولذلك فإنها تبحث عن عنوان برنامج الفأرة وترسل طلبا إلى النظام الفرعي للذاكرة للحصول على الإرشادات المخزنة هناك. |
CPU'nun içindeki yapı tablet bilgisayarla ilişkilendirildi. Patlamaya son verme tamamlandı. | Open Subtitles | بارتباط وحدة المعالجة المركزية للجهاز بالحاسوب، يكونُ تعطيل التفجير اكتمل. |
Ya CPU yanar ya da sistem yeniden başlar. | Open Subtitles | وحدة المعالجة المركزية أن تقلى أو إعادة التشغيل. |
Örneğin; kelime işlemcisinde bir tuşa bastığınızda CPU, verinin bitlerini okumak için bu yerlerden birine erişir. | TED | على سبيل المثال، عند الضغط على مفتاح في معالج الكلمة، وحدة المعالجة المركزية سوف تتصل بواحدة من هذه الأماكن لاستعادة بايت من البيانات. |
100 nanosaniye gibi düşük bir gecikme bile modern CPU'lar için oldukça fazladır. Bu yüzden ayrıca statik RAM'den yapılan küçük, yüksek hızlı dâhilî önbellek vardır. | TED | ولكن حتى كمونه المنخفض من 100 نانو ثانية يعد رقماً طويلاً لوحدات المعالجة المركزية الحديثة لذلك السبب يوجد أيضا ذاكرة مخبئة داخلية صغيرة وسريعة مصنوعة من الرام الساكنة. |
CPU birden aşırı yüklemeye maruz kaldı. | Open Subtitles | وحدة المعالجة المركزية ساخنة للغاية |