Bu programda 7. ayını tamamlayan bir öğrenci tarafından yapıldı, bu çok zeki genç bir hanım, bizim pasta şefimiz tarafından eğitildi. | TED | تم صنع هذا بواسطة تلميذ بعد سبعة اشهر من البرنامج، صنعته شابة لامعة جدا علمها رئيس طهاة المعجنات لدينا. |
Fakat çizginin yüksek nüfuzlu bir dekan ve bir pasta saldırısıyla kesildiğine şahit oldum. | TED | ولكنني رأيت للتو عملية تخطي لهذه الحدود ما بين عميد رفيع المستوى واعتداء باستخدام المعجنات. |
Çantanda donutlar taşıyorsun. hamur işinden uzak durmuyorsun. | Open Subtitles | تحملين الكعك في حقيبتك، ولا تكرهين المعجنات |
Sokaktan sana doğru çubuk kraker atabilecek bir arkadaşım vardı diye biliyorum. | Open Subtitles | أظنه يمكنني الحصول على صديق يرمي لك بعض المعجنات من الطريق ؟ |
Dört kremalı pasta. Onbeş de çörek. | Open Subtitles | أربع من كعك الفاكهة، وخمسة عشر من المعجنات |
Gelinliğimi giyip evlilik yeminimi edeceğim ve pretzel King'in sahibi ile yeni bir hayata başlayacağım. | Open Subtitles | سأرتدي ثوبي الأبيض وأقول نذوري، وأبدأ حياتي الجديدة مع ملك المعجنات. |
Julia'nın sonunda pasta okuluna kabul edilmesini kutlamak ister. | Open Subtitles | ترغب في الاحتفال لان جوليا ستذهب ألى مدرسة المعجنات أخيرا |
Kimsenin kendisine pasta yapmasına izin vermezdi. | Open Subtitles | ، أنه لا يسمح لأي أحد كان بأن يصنع معه المعجنات |
Kimsenin kendisine pasta yapmasına izin vermezdi. | Open Subtitles | ، أنه لا يسمح لأي أحد كان بأن يصنع معه المعجنات |
Sanırım sabahın beşindeki hamur işi teslimini özlemeyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد انك لن تفتقد خدمة توصيل المعجنات بالخامسة صباحاً |
Bendeki de ne görgüsüzlük! Lütfen hamur işi al. | Open Subtitles | ،أوه، أين هي أخلاقي من فضلك، يجب أن تتناول المعجنات |
Bayat hamur işi devekuşundan yoksun kalmış bir adam için sadece bir yalandır. | Open Subtitles | المعجنات الفاسدة إغاثة مجوّفة لرجل قد حُرمَ من نعامته |
Sende bir kez bina yönetimi çalışanlara ücretsiz kraker dağıtımı yapıyor. | Open Subtitles | مرة في السنة, يجلبون في عربة صغيرة ويوزعون المعجنات المجانية |
Bak ne diyeceğim, neden sen ofise dönüp biraz iş yapmıyorsun, ...bende sana kraker getiririm? | Open Subtitles | مهلاً, لماذا لا تصعد إلى مكتبك لتنهي بعض الأعمال وأنا سأحضر لك المعجنات ؟ |
Bir şeyler atıştırmak istediğini söyleseydin sana kraker alırdık. | Open Subtitles | تمهل كان يجب أن تخبرنا أنك تريد طعاماً كنت سأحضر لك المعجنات |
Konferans salonuna meyve ve çörek iste. | Open Subtitles | أوه، وضعي سلة المعجنات والفاكهة في المكتب عند الـ 9: |
Tabii pretzel olduğu sürece çünkü diğer her şey bitmiş. | Open Subtitles | ، من آلة البيع ، طالما أنَّها من المعجنات لأنهم خارجين أي شئٍ آخر |
Şu alışveriş merkezlerindeki iğrenç börek satan yerin adı neydi? | Open Subtitles | حسناً، وما أسم المتجر في المنتجع الذي يبيع المعجنات اللزجة؟ |
John, pastacılık okulundan beri seni görmedik. | Open Subtitles | جون, لم نرأك منذ مدرسة المعجنات |
Aynı pastalardan bahsedildiğinde Doktor Vogel'un olduğu gibi. | Open Subtitles | كما يبتسم الدكتور فوغل عند ذكر المعجنات. |
- N'oluyor? Bunu alıyorum. Kek günü için hazırlanmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | سأستعير هذه لأذهب للإعداد لمعرض المعجنات السنوي |
Füme balığı ve simit, zaman yolcularının kahvaltısı. | Open Subtitles | المعجنات و الكعك طعام المسافرين عبر الزمن |
Lavaboda puding damlası gördüm. | Open Subtitles | رأيت بودرة المعجنات في المغسلة - فرانك - |
Bir araba dolusu çikolata kaplı ay çöreği? | Open Subtitles | أنت تريدين .. طبلية من المعجنات المغطاة بالشوكولاته؟ |
Şölenimizde satılmak üzere bazı kötü pastalar pişirmişlerdi ama o kadar berbat mıydı? | Open Subtitles | ولكن الناس قد خبزوا بعض المعجنات سيئة المظهر ليبيعوها فى الأحتفال |
Bu simitler rezalet! | Open Subtitles | هذه المعجنات سيئه |
börekleri mideye indirirken tabağın yanına iliştirilmiş "Vegan" yazısını fark etmedin mi acaba? | Open Subtitles | اه عندما كنت تحفر في المعجنات هل لاحظت لافتة صغيرة عليها كلمة نباتي |