Tüm İngilizce bilgi birikimi ve İngiliz alfabesi yitirilmiş. | TED | كل المعرفه بالغه الانجليزيه و الحروف الانجليزيه قد ضاعت. |
Bu kadın beni Nil'den çıkardı ve ayaklarımı bilgi yoluna koydu. | Open Subtitles | هذه المرأه إنتشلتنى من النيل ووضعت أقدامى على طريق المعرفه |
bilmek istiyorsanız yatak ne kadar sert olursa 4. ile 5. omur üzerinde o kadar baskı olur ve disk kaymasına neden olur. | Open Subtitles | اذا اردت المعرفه حقا, كلما كانت المرتبه قوية الثبات.. ..كلما زاد الضغط على الفقره الخامسه من الظهر. |
Gerçekten bilmek istiyorsan, yatak ne kadar sıkıysa beşinci omura baskı o kadar sıkıdır. | Open Subtitles | اذا اردت المعرفه حقا, كلما كانت المرتبه قوية الثبات.. ..كلما زاد الضغط على الفقره الخامسه من الظهر. |
Zaman Ötesi'nde bu adamı yaralarından kurtaracak bilgiye sahip miydin? | Open Subtitles | بالمستقبل هل تملكون المعرفه التي قد تمكنكم من إنقاذ حياته؟ |
Edindiğin Bilginin bir kısmı saklamayı başarmışsın. | Open Subtitles | لقد تمكنتى من إستعاده بعض المعرفه التى إكتسبتيها |
Ama böyle şeylerin bilmeye değer olup olmadığı tartışılır. | Open Subtitles | لكن سواء كانت هذه الأشياء تستحق المعرفه, مع ذلك, نقطة خلاف. |
Harflerin Adamları bu çıkarılan öz ile melekleri takip edebilecek bir büyü yapabileceklerini düşünmüşler ama bu test edilemeden bir teori olarak kalmış. | Open Subtitles | رجال المعرفه يؤمنون بانك تستطيع انشاء تعويذة تعقب بالنعمة المستخرجة لكن لم تسنح لهم الفرصه لاختبار النظريه |
Bu kadın beni Nil'den çıkardı ve ayaklarımı bilgi yoluna koydu. | Open Subtitles | هذه المرأه إنتشلتنى من النيل ووضعت أقدامى على طريق المعرفه |
Onlar vücut hakkında bilgi sahibi olan birini istiyorlar. Biz ise sadece vücudu. | Open Subtitles | يريدون بعض المعرفه عن الجسم ونحن نريد الجسم فقط |
İnsan faktörü, mükemmellik, bilgi, bilimin bizlere sunduğu her basamak, | Open Subtitles | العطش الإنساني للبراعة المعرفه كل خطوه فى طريق العلم |
Sanki o kadar tecrübe ve bilgi patlamalarımı paylaşmama minnettar değiller. | Open Subtitles | وكأنهما ولا حتى يقدرون كل قنابل المعرفه اللي ألقيها عليهم |
Babam insan beynine, öğrenmeye gerek kalmadan bilgi yerleştirmenin yolunu arıyormuş. | Open Subtitles | وكيف انها تتعلم بسرعه كبيره أبى كان يحاول أن يكتشف طريقه لوضع المعرفه داخل العقل الإنسانى بدون الحاجه لتعلمها |
Sonuçta bilgi, nihai afrodizyaktır. | Open Subtitles | بعد كل شئ , المعرفه هي الشهوه الجنسية في نهاية المطاف |
Bazen onun mutlu, sağlıklı ve yetenekli olduğunu bilmek yetiyor. | Open Subtitles | بعض الأيـام يكون يكفي المعرفه بـ انها سعيده وفي تمـام الصحـه |
Ne kadar çok bilmek istediğini anlayamadım. | Open Subtitles | لم أكن أدري كم تحتاجين الي المعرفه |
Troya'nın sonucuna karar verildiğinde bilmek istiyorum. | Open Subtitles | عندما نتيجة تروي تقرر , أتمنّى المعرفه. |
Yükseldiğinde bilgiye erişim sağladı ve kendisine yenisini yaptı. | Open Subtitles | حصل على المعرفه عندما كان راقى و بنى لنفسه واحدً جديد |
bilgiye ve bilime önemli bir katkıda bulunma şansı var elinde. | Open Subtitles | لديك فرصه مهمه للمساهمه في المعرفه والعلِم |
Edindiğin Bilginin bir kısmını saklamayı başarmışsın. | Open Subtitles | لقد تمكنتى من الإحتفاظ ببعض المعرفه التى إكتسبتيها |
Bilginin ışığını taşıyanlardan uzağa gönder ... | Open Subtitles | أطرد نفسك من بيننا ، يامن تحمل ضوء المعرفه ؟ |
İnsanların doğruyu bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | الناس لديهم الحق في المعرفه , وما إلي ذلك , ما إلي ذلك |
Kalanı Harflerin Adamları'nın kitaplarından geldi. | Open Subtitles | البقيه احضرته من كتب رجال المعرفه |
Evet, bilgiyi ve hatta gücü kablo kullanmadan iletebilmekten bahsediyorum. | Open Subtitles | اقصد بذلك بث المعرفه وايضا الطاقه بدون استخدام اسلاك |
Buzuldaki kalıntılarda gördüğün kadın, onun bu konuda bilgisi olabilir. Kutsal emanetin bizi yönlendirdiği gezegen bizi kadına da ulaştıracaktır. Onu ele geçirip buraya getirin! | Open Subtitles | المراة البشريه من منطقه الجليد لديها بعض المعرفه عما نملكه استولى على هذه المراه واحضرها لى هنا |
Gerçekte herkeste bilinmeye değer bir şeyler olduğunu bilir. | Open Subtitles | إنها تعرف كل شخص يستحق المعرفه |