Saldırı hakkında bilgi toplamak için senden daha iyi konumda olan kimse yok. | Open Subtitles | لا أحد في موقع أفضل منك يمكَّنه من جمع المعلومات حول هذا الهجوم |
Sizlere kaçaklar hakkında bilgi veren programımız Kodaman başlıyor. | Open Subtitles | حان وقت برنامج بيغ شوت، أنه البرنامج الذي يقدم كافة المعلومات حول الهاربين. |
Evet, ama orada kaldığı kısa sürede galaksinin şekli ve yıldız geçitlerinin konumları hakkında bilgi toplamayı başarmıştı. | Open Subtitles | لكن بتواجده في وقت قصير هناك أمكنه جمع بعض المعلومات. حول شكل هذه المجرة واماكن تواجد بوابات النجوم. |
Kahin Beş beni kaçırdığında benden eski bir müttefik göreviyle ilgili bilgi almaya çalıştılar. | Open Subtitles | عندما النبي فيف إختطفني، حاولوا الحصول عليي لكشف المعلومات حول مهمّة تحالف قديمة. |
Ona sadece Aldo Burrows un ogullari ilgili bilgi verecegimi soyleyin. | Open Subtitles | أرجوكي، الأمر بغاية الأهميّة فقط قولي له أنّه لديّ بعض المعلومات حول |
Annen elindeki tek kozun teşkilatıyla ilgili bilgiler olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنّ قوة الرفع الوحيدة التي عندها المعلومات حول وكالتها. |
Amir'i para hakkındaki bilgiye karşı değiş tokuş edecek. | Open Subtitles | سيبادل (امير) مقابل المعلومات حول الأموال |
Yönetim yapıları hakkında bilgi sahibi olabildin mi? | Open Subtitles | هل جمعت المزيد من المعلومات حول هيكلة قيادتها؟ |
Biz evlat edinme davası hakkında bilgi edinmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول الحصول على بعض المعلومات حول قضية تبني. |
Doğal doğum hakkında bilgi verecekler bize. | Open Subtitles | سيعطونا بعض المعلومات حول الولادة الطبيعية |
Bu adam hakkında bilgi edinmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتطلع للحصول على بعض المعلومات حول هذا الرجل. |
Karınız, yorucu işlerden kurtulmak için ürünümüz hakkında bilgi almak istemiş-- | Open Subtitles | زوجتكَ طلبت بعض المعلومات حول منتوج قد يُوفر عليها ساعات مضنية... |
Stres testi, kalbinin fiziksel aktiviteler esnasında ne kadar iyi çalıştığı hakkında bilgi toplamak için yapılıyor. | Open Subtitles | و المقصود بإختبار الاجهاد لجمع المعلومات حول مدى قلبك يعمل خلال النشاط البدين |
Sen benden, şu din adamı hakkında bilgi edinmemi istemiştin, Yusuf Qasim. | Open Subtitles | أردت مني بعض المعلومات حول كلارك ويوسف قاسم |
Kim faaliyetlerimiz hakkında bilgi sızdırıyorsa, onu bulmamız lazım. | Open Subtitles | لكن أيّاً كان من يسرب المعلومات حول أنشطتنا فعلينا معرفة من يكون |
İnsanlar bu olayla ilgili bilgi almak için deli oluyor ama şimdi aptal durumuna düştüm. | Open Subtitles | الناس حنين المعلومات حول هذه القضية، والآن أبدو أحمق. |
Anladığımız kadarıyla Rivkin başkentteki Mossad ajanlarıyla bir terörist kampıyla ilgili bilgi toplamak için bağlantıya geçmiş. | Open Subtitles | يبدو أن، ريفكين كان يعمل في واشنطن مع أشخاص من الموساد لجمع المعلومات حول قاعدة تدريب الارهابيين |
Bu cinayetle ilgili bilgi var. | Open Subtitles | لقد تلقيت بعض المعلومات حول جريمة القتل هذه، |
Bu bölümde duyuların nasıl geliştiğini çevresi ile ilgili bilgi toplayan mekanizmaların nasıl evrimleştiğini bunların ortaya çıkışıyla hayvanların farklı ortamlara nasıl ayak uydurduğunu bu duyuların, yaşamı yeni ufuklara nasıl sürüklediğini ve en sonunda da meraka ve zekaya nasıl ulaştığımızı göstermek istiyorum. | Open Subtitles | في هذا الفيلم ، أريد أن أبرز لك كيف تطورت الحواس، كيف تقوم تلك للآليات بجمع المعلومات حول العالم الخارجي تطورت، |
Ayrıntılar ve kadınla ilgili bilgiler, dosyamda. | Open Subtitles | التفاصيل موجودة في تقريري وكذلك المعلومات حول المرأة . |
Amir'i para hakkındaki bilgiye karşı değiş tokuş edecek. | Open Subtitles | سيبادل (امير) مقابل المعلومات حول الأموال |