"المعلومه" - Translation from Arabic to Turkish

• bilgiyi
• İpucunu
• bilgiyle
• haber uçur

Bana bilgiyi bana getirmemiş olsaydın, muhtemelen onları asla bulamazdık.
إذا لم تكونى أخبرتينى بهذه المعلومه ربما لم نكن نجدهم

Bu bilgiyi almak için serçe parmağımdan oluyordum. KAPIYI ÇALIN VE ÖLÜN.
كنت على وشك فقدان إصبعي الصغير من اجل هذه المعلومه

Yeri tespit edin ve bilgiyi Los Angeles'te Yusufçuk'a geçin. Anlaşıldı Dalgıç.
حددي المكان وارسلي هذه المعلومه لسنيك دوكتور في لوس انجليوس

İpucunu veren IP adresi buraya 10 dakikalık mesafede.
وعنوان ذلك المنزل ,هذه المعلومه يبعد 10 دقائق من هنا.

- Bana bu bilgiyle geldiğinde bunu her iki tarafla da paylaşmanın önemli olduğunu düşündüm.
عندما اتيت الي بهذه المعلومات اعتقدة انه من الأفضل مشاركة هذه المعلومه مع الطرفين

Kulağa iyi geliyor, LT'ye haber uçur.
فكره جيده , أوصل المعلومه إلى فريقنا

Bu bilgiyi kimseyle paylaşmazsan sana minnettar kalırım.
سوف أُقدر ذلك إذا لن تشاركي هذه المعلومه مع أحد

bilgiyi aktarmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.
ليس هناك مانستطيع فعله عدا أن نخبرهم بهذه المعلومه

Ne dememi istiyorsunuz bilmiyorum zira bu bilgiyi sizinle paylaşamam.
لست متأكدة ماذا تريدوني أن أقول لأني لا يمكنني منحكم هذه المعلومه

Bu bilgiyi nereden aldın?
من أين حصلت على هذه المعلومه ؟

Bu bilgiyi benden satın alırsın diye düşündüm.
اعتقد انك ربما احببت ان... تشتري هذه المعلومه مني.

Larry'e bu bilgiyi el altından iletmem gerekiyordu ve bunun için senin o gevşek ağzını kullandım.
- " أحتجت لشخص أن ينشر تلك المعلومه لـ " لاري و لقد إستخدمت فمك الكبير لفعلها

Peki bu bilgiyi bize kim verecek?
ومن بالتحديد سيعطينا هذه المعلومه ؟

- Bu bilgiyi sadece bir saat önce aldım.
- تلقيت هذه المعلومه منذ ساعه مضت

Senin de benimle bu bilgiyi paylaşmanı istemiyorum.
لا اريدك ان تشاركي هذه المعلومه معي!

bilgiyi teyit etmek isterim.
أريد التأكد من المعلومه.

Hayır. Hayır. İpucunu kendi gönderdi.
لا, لا هى من بعثت تلك المعلومه بنفسها

Bu bilgiyle benim ne yapmamı bekliyorsun?
مالذي تتوقعين مني فعله بهذه المعلومه ؟

Bu bilgiyle ne yapacaksınız?
مالذي ستقومين بفعله بهذه المعلومه ?