Arkadan vurulmuş. Bu alışılagelmiş bir soygun değil. | Open Subtitles | قتل من الخلف ليست السرقة المعهودة |
- Senin de dediğin gibi alışılagelmiş bir soygun gibi görünmüyor. | Open Subtitles | كما قلت لا تبدو السرقة المعهودة |
Mütevazı hayatımı sizin yüce yiğitliğinize, gözü pek cesaretinize ve muhteşem, hızlı kılıcınıza borçluyum. | Open Subtitles | حياتى المتواضعه هى رهن لشجاعتك الفائقة ولشجاعتك غير المعهودة ولسيفك البتار |
Mütevazı hayatımı sizin yüce yiğitliğinize, gözü pek cesaretinize ve muhteşem, hızlı kılıcınıza borçluyum. | Open Subtitles | حياتى المتواضعه هى رهن لشجاعتك الفائقة ولشجاعتك غير المعهودة ولسيفك البتار |
Yalnızca bir psikopatın tüm tipik özelliklerini göstermekle kalmayacağın ve sonunda bir katil olacağın belliydi. | Open Subtitles | أعني: كان جليًّا أنّكَ لم تُظهر كلّ سمات المعتلّ النفسيّ المعهودة وحسب ولكن أنّكَ ستغدو في خاتمة المطاف قاتلًا |
Dışarıda tipik güzel bir gün-- | Open Subtitles | وبدأ حياته المعهودة, يوما جميلا |
Cihazın Eskiler'in aktarma teknolojisinin yaydığı tipik enerji işaretlerinin hiçbirini vermediğini biliyoruz. | Open Subtitles | ونعرف أنّ الجهاز لا يصدر الطاقة المعهودة... التي يبعثها ناقل القدماء |