| Ama hâlâ o toplumda olan tecavüzcüler hakkında tek kelime edilmiyor. | TED | ولا كلمة واحدة عن المغتصبين الّذين مازالوا طليقين في المجتمع. |
| Anlaman gereken ilk şey tecavüzcüler korkaklardır. | Open Subtitles | و أول شيء عليك أن تفهمه عن المغتصبين هو أنهم ضعفاء |
| Onların Guantánamo da kullandıkları özel eğitimli tecavüzcülerden bile daha kötüsün. | Open Subtitles | إنك حتى اسوأ من اولئك المغتصبين المُدربين تدريباً خاصاً في جوانتانامو |
| İlk davamı tecavüzcü, avukat, baro ve eyalete karşı açacağım. | Open Subtitles | اول قضية لي ذات طابع مدني ضد المغتصبين, المحامين, البار, و الحكومه. |
| Zorba tecavüzcüler, fırsatçı tecavüzcüler koltukaltı tecavüzcüleri, flörtçü tecavüzcüler fetişistler, teşhirciler fortçular, hayvan sapıkları sübyancılar... | Open Subtitles | مغتصبين تماما وأنتهازيين رابطة المغتصبين مواعيدهم المتائمرون المتباهون |
| Jürinin ölü tecavüzcülerin resimlerini görmesini istemiyorum. Yapabilir miyiz? | Open Subtitles | لا أريد لهيئة المحلفين أن ترى صور المغتصبين الموتى، هل يمكننا أن نبعد هذه الصور عن المحكمة؟ |
| Benim kitabımda tecavüzcülere yer yoktur. | Open Subtitles | في كتابي , مثل هذين المغتصبين لا يجب أن يعيشوا |
| Keskin ayak tırnakları olan tecavüzcülerle kavga etmek gizlice tuvaletini yapmak. | Open Subtitles | قتال المغتصبين بأظفار قدم حاد، صنع نبيذ مرحاض ممتاز. |
| Tüm katiller, tecavüzcüler çapulcular dışarı çıkabilir. | Open Subtitles | فكل المجرمين المغتصبين منهم وكل هؤلاء المفترسين , قد يعفى عنهم |
| tecavüzcüler, teröristler, pedofiller, ve özellikle de, seri katiller. | Open Subtitles | المغتصبين, الارهابيين المتحرشين بالاطفال و اختصاصنا |
| Rozetini geri istiyorsun ki, bu şehri katillerden, tecavüzcülerden koruyabilesin.. | Open Subtitles | أنت تُريدُ إستعادة شارتكَ لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَحْمي هذه المدينةِ مِنْ المغتصبين والقتلةِ، |
| - Ben de tecavüzcülerden nefret ediyorum. - Başka birini haklarsın o zaman. | Open Subtitles | أكره المغتصبين أيضا حسنا ,تولى أمر المغتصب القادم |
| Şimdi o tecavüzcülerden biri de Cumberland ilçesindeki petrol sondajında kazayla öldü. | Open Subtitles | الان واحد من هؤلاء المغتصبين توفي في حادثة تنقيب نفط في مقاطعة كامبرلاند |
| Kendisi beni Bombay Hapishanesi'nde çok güzel bir, katil, tecavüzcü ve hırsız grubunun ilk seansına davet etti. | Open Subtitles | لقد دعاني لحضور الجلسة الأولى مع مجموعة جميلة من القتلة و المغتصبين و اللصوص في سجن بومباي |
| Cinayetten bağımsız olarak nasıl bir tecavüzcü? | Open Subtitles | أَيّ نَوْعٍ مِنَ المغتصبين هو ,بعيدا عن القتل؟ |
| Adamın belirli kurbanlar seçen tek tecavüzcü sınıfında olduğunu bilmeniz önemli. | Open Subtitles | سبب اهمية معرفة ذلك لكم انه النوع الوحيد من المغتصبين والذي يستهدف نوع من الضحايا |
| Katilleri, tecavüzcüleri buradan çıkaracaklarına inanıyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد أنهم سيخرجون القتلة و المغتصبين من هنا ؟ |
| Jaime tecavüzcüleri avlarken ben de kızı en yakın hana götürdüm ve bir şeyler yedirdim. | Open Subtitles | وبينما قنص جايمي المغتصبين أدخلتها إلى خان وأطعمتها |
| Belli bir bölgedeki katilleri arayamazsın ancak tecavüzcüleri arayabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنك البحث عن القتلة المحليين لكن يمكن البحث عن المغتصبين |
| Biliyor musun, bu tecavüzcülerin cinayetlerini çözmek için harcadığınız zamanın yarısını onları yakalamak için harcamış olsaydınız, belki de bunu yapmak zorunda kalmazlardı. | Open Subtitles | أتدرين لو قضيت نفص الوقت الذي أحاول فيه القبض على هؤلاء المغتصبين لو قضيت نصفه فقط |
| Cezaevindeki katillerle tecavüzcülerin de çok iyi dinleyiciler olduğunu duydum, özellikle de uysal delikanlılara karşı. | Open Subtitles | و إلا سمعت أن القتلة و المغتصبين في السجن المقاطعة مستمعون ممتازون. و خصوصاً حين يكون المتكلمون صبية صغاراً ناعمين. |
| tecavüzcülerin Stanford Tıp Okulu'na girmesini garantiye almak için yapıyorsunuz. | Open Subtitles | لنتأكد من دخول المغتصبين كلية الطب في "ستانفورد". |
| Ancak hapishanedeki ırkçı ve tecavüzcülere karşı nezaketi elden bırakmadın hiç. | Open Subtitles | ومع ذلك لم تكوني الا لطيفة مع المتعصبين عرقيا و المغتصبين في السجن |
| Bu bok yuvasında geri zekalılarla tecavüzcülerle, serserilerle kalmışım ve durumu kabulleneceğim demek, tamam mı? | Open Subtitles | هذا يعني أننا عالق في فتحة الفرج المليئة بالحمقى و المغتصبين و المتنمرين و سأتعامل مع هذا حسناً؟ |