"المغيب" - Translation from Arabic to Turkish

    • batımında
        
    • batımından
        
    • batmadan
        
    • Günbatımına
        
    • güneş
        
    • batmak
        
    • batana
        
    • Karanlık
        
    • batımını
        
    • kararmadan
        
    • Hava
        
    • batımı
        
    • batınca
        
    • batışıyla
        
    • günbatımında
        
    Yarın gün batımında şu mağarada buluşalım. Open Subtitles قابلينى عند ذلكَ الكهف غداً, عند المغيب.
    Zenginleri öldürüp fidye karşılığında gün batımında onları dirilten sorunlu biri var. Open Subtitles يوجد صاحب مشكلة يقتل الناس الأغنياء ويعيدهم للحياة عند المغيب مقابل مال فدية
    Gün batımından önce kamp yerinde olmalıyız. Open Subtitles يجب أن نبدأ التخييم على تلك القمة البعيدة قبل المغيب
    - Hiçbiri. - Sadece güneş batmadan herkesi ormandan çıkar. Open Subtitles آمل أنّ تحرص على أنّ يغادر الجميع قبل المغيب.
    Günbatımına dek dönmezsek, Charlotte teyzeye gidin. Open Subtitles إذا لم نعد مع المغيب خذيهم للخالة تشارلوت.
    Sana güneş batana kadar şehri terk et demiştim. Open Subtitles لقد أخبرتك أن تخرج من المدينة بحلول المغيب
    Yaklaşık bir kilometre yolumuz kaldı. güneş batmak üzere. Open Subtitles بقى أمامنا ميلاً، الشمس على وشكِ المغيب.
    Hala gün batımında sfenks'in çevresinde deveye binmek için zaman bulabiliriz! Open Subtitles علينا ان نجد الوقت من اجل جولة الجِمال حول ابو الهول عند المغيب
    İşte burası. Gün batımında benimle burada buluş. Ben de hazırlıklarımı yapayım. Open Subtitles قابليني هنا عند المغيب وسأقوم بتجهيز كلّ شيء
    Gün batımında herkes birbirini parçalamaya başlayacak. Open Subtitles عند المغيب سيبدأ الجميع في هذه البلدة بتمزيق أنفسهم إرباً
    Gün batımında herkes birbirini parçalamaya başlayacak. Open Subtitles عند المغيب سيبدأ الجميع في هذه البلدة بتمزيق أنفسهم إرباً
    Adamların iyiliği için görüş ayrılıklarımızı gün batımından önce çözmek zorundayız. Bunu açıkça belirttim. Open Subtitles لصالح الرجال، لابد وأن نحل خلافاتنا قبل المغيب.
    Şimdi işler biraz pisleşebilir ama gün batımından önce her şeyi toparlamamız lazım. Open Subtitles الآن أوان معاقرة الشراب لكن يجب أن نكون قد دوّنا كلّ شيء بحلول المغيب.
    Gün batımından önce işimizi yapmalıyız. Open Subtitles يريدنا أن نقوم بعملنا قبل المغيب.
    Size bir emir veriyorum. Siz müdafaamı tasavvur edin. Gün batmadan dönmüş olurum. Open Subtitles أعطيتكُ أمراً، جهزْ دفاعاتيّ سأعود قبل المغيب
    Öyle ya da böyle bu iş Günbatımına kadar bitecek. Open Subtitles بطريقة أو بأخرى، سينتهي هذا بحلول المغيب.
    Evet ama gün batmak üzere ve Ric her an sokaklarda terör estirebilir. Open Subtitles أجل، لكن الشمس على وشك المغيب سيسع (ريك) ترويع الشوارع بأيّ لحظة
    Karanlık olmadan buradan gitsek iyi olur. Sanırım buradan gitsek iyi olacak. Open Subtitles علينا الخروج من هنا قبل المغيب - أعتقد أن علينا الذهاب -
    Şimdi bana "yok ol" diyebilirsin ama kendine şunu sor neden o gün batımını sen de hatırlıyorsun? Open Subtitles يمكنكِ أن تخبريني أن أغرب, لكن اسألي نفسكِ هذا: لماذا انتِ تتذكرين ذلك المغيب أيضاً؟
    Hava kararmadan evde olun ve izlenmediğinizden emin olun. Open Subtitles كونوا بالمنزل قبل المغيب وتأكدوا أن لا أحد يتعقبكم
    Gün batımı demek? Open Subtitles المغيب.
    Gün batınca kapılarını kapar. Open Subtitles السيدة تغلق أبوابها عند المغيب
    Güneşin batışıyla muhtemelen gitmiş olacaklar. Open Subtitles بحلول المغيب , أنهم من المحتمل سيكونون قد ذهبوا
    Ama günbatımında herşey değişir. TED ولكن وعند المغيب يتغير كل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more