Basit bir soygun olması gerekiyordu her şey onun yüzünden ters gitti. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون عملية سرقة بسيطة, وفسد الأمر كله بسببه. |
Basit bir hırsızlık işi olması gerekiyordu. - Bırakır mısın şunu! | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون مهمة مطاردة بسيطة |
Ve Süper Komik Fışırtı Klübü için. Turda olman gerekiyordu. | Open Subtitles | ولنادي سبلاش للفكاهه الساخره، ايضاً ومن المفترض ان تكون في الجوله |
Bir palyaço falan mı olmalısın sen? | Open Subtitles | هل من المفترض ان تكون مهرجا او شيىء كهذا ؟ |
Bu da ikinizin "sonunda bir araya geldik" hafta sonunuz mu olacaktı? | Open Subtitles | اليس من المفترض ان تكون هذه العطلة الاحتفال الكبير لعودتكم معاً اخيراً؟ |
Öyleyim. Benim de sorunlarım oldu, ama bunlar "bizim" sorunlarımız olmalıydı. | Open Subtitles | انا لدى جانبى من المشكلات التى من المفترض ان تكون مشكلاتنا |
Ayrıca aslında orada kurabiyeler olması gerekiyor ama ama sikik krakerlerden başka bir şey olmuyor. | Open Subtitles | بالإضافة لديهم تلك المقرمشات اللعينة الصغيرة التي من المفترض ان تكون بسكويت لكن من المفترض أن تكون مقرمشات |
Bu taco dürümlerinin sert veya yumuşak olması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | هل من المفترض ان تكون قشرة التاكو صلبة ام لينة؟ |
Bulanık olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ليس من المفترض ان تكون كالغيمة. |
O ilk kadınımdı, ve son olması gerekiyordu. | Open Subtitles | انها كانت الأولى في حياتي ومن المفترض ان تكون الأخيره |
Bunların şu büyük bam-güm şeylerden olması gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض ان تكون تلك الاشياء الاكثر تطوراً. |
En azından annemler bana böyle derdi ve yalnızca bir masal olması gerekiyordu! | Open Subtitles | او ماشابه ، امي اعتادت ان تخبرني ذلك وهي من المفترض ان تكون اسطورة |
Kordon bankası bilgilerinin gizli olması gerekiyordu. | Open Subtitles | مخزن دم الحبل السري . من المفترض ان تكون معلوماته سرية |
Yarım saat önce burada olman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون هنا منذ نصف ساعة مضت |
Salı çıkmış olman gerekiyordu. | Open Subtitles | اليس من المفترض ان تكون قد خرجت الثلاثاء |
Bana karşı daha kibar olmalısın Red. | Open Subtitles | انا اعتقد انه من المفترض ان تكون لطيف معي ياريد |
Daha uzun sürenlerde oldu: beş yaşından 15 yaşına kadar, bu sözde benim yan işim olacaktı, ve sonunda başarısızlık duygusuna yol açtı. | TED | وعندي اشياء عاشت طويلة منها من عمر خمسة الي عمر 15 وكان من المفترض ان تكون مهنتي الجانبية وقادت الي إحساس بالفشل. |
Bunlar 10 dakika önce yerleştirilmiş olmalıydı. | Open Subtitles | عشرة دقائق مرت من المفترض ان تكون هذه خارجا |
Bunu yaptığında dizlerinin ayrık olması gerekiyor aslında. | Open Subtitles | انت تعلم بأنه من المفترض ان تكون ركبتيك متباعدة عندما تقوم بهذا, صحيح؟ |
Baba, bunun sarı olması gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أبى , أليس كان من المفترض ان تكون تلك صفراء ؟ |
Bulanık olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ليس من المفترض ان تكون كالغيمة. |
Çeneni kapatmanı söylemiştim, ve sen-- Benim tarafımda olmalıydın. | Open Subtitles | قلت لك ان تخرس من المفترض ان تكون الي جانبي |
Bunun balon röportaj olması gerek ama onun yerine... lise aşkıyla olan kavgalarını soruyorsun. | Open Subtitles | ما الذي تفعلينه؟ من المفترض ان تكون مقابلة للحملة , و عوضاً عن ذلك أنتِ تحاولين التشاجر مع صديقته السابقة |
Mastürbasyonun da yorucu olması gerekir. | Open Subtitles | الاعمال اليدوية من المفترض ان تكون مشوقة ايضا |
Desteğin 15 dakika önce burada olması gerekliydi. | Open Subtitles | إن قوات المسانده المفترض ان تكون هنا منذ 15 دقيقه مضت |
Saat sabahın 4'ü. Yatakta olman gerekmiyor muydu? Yarın büyük gün. | Open Subtitles | انا الرابعة صباحا المفترض ان تكون نائما غذا يوم كبير |