| Belki de en sevdiği korsan filmleri izlemek için bütün gece evine benim penceremin önündeki yoldan gitti. | Open Subtitles | ربما أنه مر من أمام ...نافذتي في طريقه إلى منزله لمشاهدة أشرطة فيديو القراصنة المفضلة لديه... |
| en sevdiği öğretmeni olduğunu söyledi. | Open Subtitles | "لقد أخبرني بأنكي المفضلة لديه.." "من بين كل أساتذته" |
| Dünyada en sevdiği şey. | Open Subtitles | إنّها المفضلة لديه بالعالم أجمع |
| Babasının bir düzine karısı 100 çocuğu vardı ama o, en çok sevdiğiydi. | Open Subtitles | والدها لديهِ عشرة زوجات و 100 من الأطفال لكنها كانت المفضلة لديه |
| - Evet. - en çok sevdiği. | Open Subtitles | أجل إنها المفضلة لديه |
| Annem onun Favorisi olmadığında bizi kendi ülkemizden sürgün etti. - Eminim ki anlamıyorsun. | Open Subtitles | ،استبعدني من بلدتنا لأن أمي لم تكن المفضلة لديه |
| Favorisi olduğumu düşünüyorum ama pek seçici değil. | Open Subtitles | أحب التفكير بأنّي المفضلة لديه لكنه لا يعرف أن ينتقي |
| - Evet ama aldığı pasta, kendi en sevdiği pasta. | Open Subtitles | ما عدا انها كانت المفضلة لديه هو |
| en sevdiği dondurma neymiş? | Open Subtitles | ماهي نكهة الآيسكريم المفضلة لديه ؟ |
| en sevdiği yemeklerin dışında hayır. | Open Subtitles | لا شيء سوى الأطباق المفضلة لديه. |
| Geçen hafta bu şarapların en sevdiği olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | علمت هذا الاسبوع انها المفضلة لديه |
| Umarım en sevdiği şey budur. | Open Subtitles | آمل أن نكون المفضلة لديه |
| Rick artı 9,chat odasına girdikten kısa bir süre sonra en sevdiği ekran arkadaşı olan "Senin İçin Büyük Alet "ten bir mesaj aldı. | Open Subtitles | لم تكد دخلت Rick9Plus غرفة دردشة... ... انه حصل على رسالة من المفضلة لديه على الشاشة بال، "Bigtool4U." |
| Onun en sevdiği bira. | Open Subtitles | إنها الجعة المفضلة لديه |
| Biri en sevdiği Neil Sadaka şarkısını mahvetti. Hayır. Biri şehrin her yanına bomba yerleştiriyor. | Open Subtitles | قتل شخص ما أغنية (نيل سيداكا) المفضلة لديه |
| Neal, Oz birçok defa çocukluğundan en sevdiği anın babasının onu Kennedy Uzay Merkezi'ne götürdüğü zaman olduğunu yazmış. | Open Subtitles | (نيل)، ذكر (أوز) أكثر من مرة بأن ذكريات الطفولة المفضلة لديه هي عندما أخذه والده لـ"مركز كينيدي للفضاء". |
| Ama en çok seni seviyor, biliyorum. | Open Subtitles | و لكن أعرف أنكِ المفضلة لديه |
| Ben de en çok beni sever sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّي المفضلة لديه |
| Adamın Favorisi! | Open Subtitles | انها المفضلة لديه |
| Favorisi bendim. | Open Subtitles | كنت المفضلة لديه. |