"المقصورة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kabin
        
    • Kulübe
        
    • kulübeye
        
    • kompartıman
        
    • kabine
        
    • bölüm
        
    • kabini
        
    • kabinde
        
    • kulübede
        
    • kompartımanda
        
    • bölüme
        
    • kabinin
        
    • bölmeyi
        
    • kulübeyi
        
    • kabinden
        
    kabin ısısı 60 derece, kabin ısı değişimi 48 derece. Open Subtitles درجة حرارة المقصورة 60 درجة، تبادل الحرارة بالمقصورة 48 درجة.
    Arayan yerel polisti. Kulübe konusunu anlattı. Open Subtitles كانت هذه الشرطة المحلية تعاود الإتصال بخصوص المقصورة
    Hep ormandaki kulübeye giderlerdi. Open Subtitles وكانوا ترتفع في تلك المقصورة كل يوم في الغابات
    Bu kompartıman kapalı tutulmalıydı. Open Subtitles آسف يا سيدتى ينبغى لهذه المقصورة أن تغلق
    Güneşin doğuşunu izlemek için... kabine gelmenizi isterim. Open Subtitles سيكون رائعا أن تنضمي إلينا في المقصورة لتري شروق الشمس فوق الأمازون
    Gizli bölüm burada biryerde olmalı. Open Subtitles المقصورة السرية يجب أن تكون مخفيه في مكان ما هنا.
    Sancak tarafındaki acil çıkış kapılarından girip ana kabini ele geçireceksiniz. Open Subtitles أضرب مخارج الطوارىء على الجناح الأيمن هنا، وقم بأخلاء المقصورة الرئيسية
    Öyleyse kabinde sadece yolcular ve seyrü sefer kutusu vardı. Open Subtitles إذاً الشيء الوحيد في المقصورة هو الركاب وحقيبة الملاحة ؟
    kulübede kalanlara telefon açtım. Hiçbiri kulubede izlemek için video kaset kiralamamış. Open Subtitles لا أحد من الذين هاتفتهم جلب الشريط إلى المقصورة
    Evet, baylar ve bayanlar. Gerçekte ne olmuştu o kompartımanda? Open Subtitles اذن ,ماذا حدث حقيقية فى هذه المقصورة ايها السادة ؟
    - kabin fazla sıkıcıydı, ben de temiz hava almaya çıktım. Open Subtitles من المُمل جدًا البقاء في المقصورة. خرجت لإستنشاق الهواء. أي أخبار؟
    Alışılagelmiş bir kabin ile aslında elde ettiğimiz şu: ortadaki yolcunun hapşurduğunu göreceksiniz, ve "Hapşu!" -- direk insanların yüzüne gidiyor. TED ما حصلنا عليه من المقصورة التقليدية هو : ستلاحظ الشخص في الوسط يعطس، يصل الرذاذ لوجوه الناس.
    Ve yan görünümden baktığımızda, patojenlerin kabin uzunluğu boyunca yayıldığını da fark edeceksiniz. TED وعندما نلقي نظرة من الجانب، سنلاحظ أن مسببات الأمراض تنتشر عبر المقصورة
    Herkesin Göl Yolu üzerindeki Kulübe olarak bildiğini söyle. Open Subtitles وأقول لها الجميع يعرف أنها ليست المقصورة على طريق بحيرة.
    Ama bir bakıma o Kulübe bizi mutlu ediyordu. Open Subtitles ولكن بطريقةٍ ما, تلك المقصورة جعلتنا سعداء
    Ama bir bakıma o Kulübe bizi mutlu ediyordu. Open Subtitles ولكن بطريقةٍ ما, تلك المقصورة جعلتنا سعداء
    Sadece çocukları bulalım ve kulübeye gidelim. Open Subtitles لا عليكِ هيا لنذهب إلى الأولاد ونذهب إلى المقصورة
    Henry ile beni, gecenin bir vakti uyandırıp birdenbire tatil diye ormandaki kulübeye götürdüğünüzde de bir şeyler yapıyordunuz, değil mi? Open Subtitles عندما ايقظتموني انا وهنري في منتصف الليل من اجل اجازة عرضية واخذتمونا الى تلك المقصورة بالغابة
    Sekizinci kompartıman Sovyetler Birliği'ne hizmet ediyor Yoldaş Kaptan! Open Subtitles المقصورة ثمانية فى خدمة الاتّحاد السّوفيتيّ, كابتن الرّفيق
    kabine çamaşır suyu dökmüşler. DNA'yı yok etmek için. Open Subtitles مبيّض في المقصورة لقد دمّروا أدلّة الحمض النووي
    Sekiz numaralı bölüm Sovyetler Birliği'ne hizmet ediyor, Yoldaş Yüzbaşı. Open Subtitles المقصورة ثمانية فى خدمة الاتّحاد السّوفيتيّ, كابتن الرّفيق
    kabini nereye istiyorsan oraya koydur ve kontratı imzalat. Open Subtitles فقط ضع المقصورة حيث يريدها واجعله يوقّع العقود
    Orada kabinde bunun hepsini yazan birisi olduğunu düşünemiyorlar. TED هل تعلم؟ انهم لا يتخيلون الشخص في المقصورة ، وكتابة كل شيء.
    Neden kulübede kalıp, kızla kart oynamıyorsun? Open Subtitles لماذا بقيت فى المقصورة تلعب الورق مع الفتاة ؟
    Dördüncü kompartımanda su baskını simülasyonu yapın. Karanlıkta çalışmalarını sağla. Open Subtitles حاكي الفيضان, المقصورة أربعة اجعلهم يعملوا في الظّلام
    Su seviyesi tekrar azaldı. Senin nöbetinde o bölüme kimsenin girmediğinden emin misin? Open Subtitles مخزون المياه انخفض مرة أخري هل انت متاكد بانه لم يقترب احد من هذه المقصورة ؟
    Çıkışlar kabinin doğu ve güney ucunda bulunmaktadır. Open Subtitles ستجد مخرجاَ موجوداَ في الشرق و الجنوب نهاية المقصورة
    Herhangi bir güç alanı ya da algılayıcının bölmeyi koruduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد هناك أيّ حقول قوةِ أَو مجسات تحمي المقصورة.
    Sanırım nerede olduğunu biliyorum. Birlikte gittiğimiz kulübeyi hatırlıyor musun? Open Subtitles . أعتقد أنني أعرف أين هو أتذكر المقصورة التي اعتدنا أن نذهب إليها ؟
    Bir şeye ihtiyacın olursa ya da kabinden çıkmak istersen bunu kullan. Open Subtitles استخدم هذا إذا كنت بحاجة إلى شيء أو كنت تريد أن تترك المقصورة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more