"المكان بأكمله" - Translation from Arabic to Turkish

    • Her yer
        
    • bütün ev
        
    • Her yeri
        
    • Bütün yer
        
    • bütün mekan
        
    • Tüm mekanı
        
    • burayı yerle
        
    • bütün mekanı
        
    • bütün alanı
        
    • bütün burası
        
    Birisi şu salağa Her yer zavallılarla dolu olduğunu söylemiş. Open Subtitles فاليخبر أحد هذا الغبي أن المكان بأكمله مليئ بالخاسرين
    Herkes uykuda, bütün ev bana ait ve şimdi çalışma vakti. Open Subtitles عندما يكونوا جميعهم مستغرقين فى النوم يصبح المكان بأكمله مِلكاً لى و الأن, حان موعد العمل
    Her yeri taradık, Albay. Tek bir iz bile yok. Open Subtitles لقد قمت بتمشيط المكان بأكمله يا حضرة العقيد ليس هناك أي أثر
    Bütün yer daha iyi olur. Open Subtitles فسيكون المكان بأكمله أفضل بدونه.
    Bence bütün mekan kapalı bir enerji döngüsü içinde sürekli geri dönüşüm içinde. Open Subtitles أظن هذا المكان بأكمله داخل دارة مغلقة بإعادة تدوير مستمرة
    Tüm mekanı yürüyerek geçtin. Ne, nerede tam olarak biliyorsun. Open Subtitles لقد مشيت عبر المكان بأكمله وتعرف أين كل شيء بالضبط
    Haber gelmedi. Gelmeyecek olursa, bu adamları toplayıp burayı yerle bir ederiz. Open Subtitles لا اخبار ، اذا لم يظهر سنأخد هؤلاء ونحرق المكان بأكمله
    Bir gün bütün mekanı sen yöneteceksin. Open Subtitles يوما ما ستقومين بأداة ذلك المكان بأكمله
    Bütün Her yer izleniyor, civardaki her ev. Open Subtitles المكان بأكمله مزوّد بآلات مراقبة كل منزل بالحيّ
    Ayrıca Her yer zehirli. Open Subtitles بل أيام، بالإضافة إلى أن المكان بأكمله سامّ
    Bu arada, Her yer kilitli.. Open Subtitles بالإضافة إلى أن المكان بأكمله مغلق
    Kızlar da yolda. Anlaşılan bu akşam babam da yok, yani bütün ev bizim. Open Subtitles الفتيات في طريقهنّ وإتّضح أنّ أبي خارج البلدة، لذا المكان بأكمله لنا تماماً.
    bütün ev bize kaldı. Open Subtitles اذا .. عندنا المكان بأكمله لانفسنا
    - bütün ev muhteşem olmuş. Open Subtitles المكان بأكمله يبدو رائعًا يا رفاق
    Kapıları kilitleyip Her yeri ateşe verebilir. Open Subtitles يمكنه إغلاق الأبواب . و إشعال الحريق فى المكان بأكمله
    Her yeri duman kapladı tüm Londra'yı, Dünya'nın tamamının böyle olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles حسنا، المكان بأكمله محاصر لندن بأكملها، يقولون بأنه العالم بأكمله
    Bütün yer, zemin katı. Open Subtitles المكان بأكمله عبارة عن قبو
    bütün mekan ona kapatıldı. Pekala. Open Subtitles ـ سيكون المكان بأكمله لها ـ حسناً، جيد
    Ve bütün mekan yağ kokuyor. Open Subtitles و المكان بأكمله رائحته كالزيت
    Tüm mekanı yürüyerek geçtin. Ne, nerede tam olarak biliyorsun. Open Subtitles لقد مشيت عبر المكان بأكمله وتعرف أين كل شيء بالضبط
    Efendim, Hulk burayı yerle bir edecek! Open Subtitles سيّدي، (هالك) سيُدمر هذا المكان بأكمله!
    Oraya geri döneceğim. Lina'yı çıkaracağım, bütün mekanı kapatacağım. Open Subtitles ،)سأعود إلى هناك، أخرج (لينا .وسأغلق المكان بأكمله
    Kızıl takım, Sebastian, dağılın ve bütün alanı tarayın. Open Subtitles الفريق الأحمر، (سباستيان)، قم بتمشيط المكان بأكمله.
    Eğer o şeyi çekerse, bütün burası havaya uçar. Open Subtitles إذا سحب مقدمة العلبة فسوف ينفجر المكان بأكمله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more