Gözlerindeki deli kurnaz bakışları görmedin mi? | Open Subtitles | أنت بالكاد تحدثت إليها حسناً,أنت على الأغلب لم ترى رؤية المجانين و بريق المكر في عينيها |
Alman halkıyla bir hayvanın hangi özelliği paylaştığı belirlenecek olsaydı bu bir atmacanın kurnaz ve yırtıcı içgüdüsü olurdu. | Open Subtitles | الآن، لو أردنا تحديد الخصلة المشتركة بين الألمان وبين الحيوانات، فستكون موهبة المكر والافتراس التي لدي الصّقر |
Beceriyle, kurnazlıkla ve biraz farklı düşünerek. | Open Subtitles | بالدهاء و المكر و قليل من التخطيط المتقن |
Bana göre kız ustalıkla ve kurnazlıkla zulasını korumuş. | Open Subtitles | يظهر لي أنها أبدت براعةَ في المكر حمايةَ لمدخراتها |
Ve damarlarındaki tek damla kan dahi ufacık bir kurnazlık veya hile taşıyamaz. | Open Subtitles | ولا الدماء التي في شرايينك قد نجد دليلاً فيها على المكر و الخداع |
Efendim, bu kadın Aldatma sanatının kitabını yazmış. | Open Subtitles | سيّدي، هذه الفتاة بارعة في المكر والخداع |
Kendilerini ihbar etmek için mi? Yoksa bu kurnazca bir hile miydi? | Open Subtitles | أليفضحا نفسيهما, أم تراهما استدعياه كنوع من المكر, والتمويه؟ |
Aldatma aldatmayı doğurur, Aldatma da aldatmayı, Bay Webber. | Open Subtitles | المكر يولد مكر يولد مكر, سيد ويبر |
- Amacım kandırmaktı. | Open Subtitles | ـ المكر هو الغرض |
Ve o da seni çocuğun kurnaz mı yoksa tuzak mı kuruyor sana açıklar. | Open Subtitles | و من ثم تساعدك في الحصول عليه من خلال المكر و الخدع... |
- kurnaz bir yılan koca bir şeytan | Open Subtitles | انه افعى رقيقه عملاق فى المكر |
Hiç de korkmuyorum. Ama duyduğuma göre gerçekten kurnaz... gaddar ve adi bir herifmiş. | Open Subtitles | لكننى سمعت أنه شديد المكر |
O kadar kurnaz olsaydı Lord Yu'yu yıllar önce mağlup ederdik. | Open Subtitles | لو كان بذلك المكر كان يمكن أنّ نهزم اللّورد (يو) قبل سنوات! |
Biraz şans ve biraz da kurnazlıkla... bundan kurtuldu. | Open Subtitles | اذا ، مع الحظ والقليل من .. المكر انطلت علينا الكذبة. |
kurnazlıkla ve hileyle kandırdığın bu bedenden çık. | Open Subtitles | اخرج منها أيها المخادع المتخذ المكر سلاحاً له |
Birisi, Almanların bir hayvanla paylaştığı ortak özellikleri belirleyecek olsa bunlar bir şahinin kurnazlık ve avcılık içgüdüsü olurdu. | Open Subtitles | الآن، لو أردنا تحديد الخصلة المشتركة بين الألمان وبين الحيوانات، فستكون موهبة المكر والافتراس التي لدي الصّقر |
Uzun suratlı, uzun suratlı, elmacık kemikleri çıkık kurnazlık belirtisi. | Open Subtitles | ذو عظام وجنة عالية علامة المكر |
Efendim, bu kadın Aldatma sanatının kitabını yazmış. | Open Subtitles | سيّدي، هذه الفتاة بارعة في المكر والخداع |
Çok kurnazca bir hamle olmuş lan. | Open Subtitles | لكي تتقرب منها أكثر، ذلك سلوك بالغ المكر. |
Böylesine bir aldatmayı yapabilecek birisi yıllarca bunu gizli tutan birisi böyle biriyle asla huzurlu olamam. | Open Subtitles | شخص ما قادر على ذلك النوع من المكر... شخص من يستطيع إبقائه بشكل حرفي لسنوات... لن أشعر بالراحة أبدا معه |
- Amacım kandırmaktı. | Open Subtitles | ـ المكر هو الغرض |