| Düzenbaz Meksikalılar ve cam şekerleri! | Open Subtitles | اللعنة على المكسيكين و حلوى الزجاج الخاصة بكم |
| Öte yandan, Meksikalılar Mariachi ve Salsa müziğiyle bir şeyler yapıyorlar. | Open Subtitles | الآن، من ناحية لآخرى. أعتقد أن المكسيكين يعشقون موسيقى الصلصة. |
| Yani belki yapacak birkaç Meksikalı bulunur ama ozaman da evraklarla uğraşmak gerek. | Open Subtitles | أعني ربما أجد بعض المكسيكين للقيام بذلك لكن بعدها سأحصل على قضايا توثيقية |
| Çalışmak için yanıp tutuşan bir merdiven aracı dolusu Meksikalı işçim var. İşçi mi? | Open Subtitles | سيارتي هذه مليئة بالعمال المكسيكين الذين يقدّرون العمل حقّ قدره |
| Ve sinema salonundaki çocuk yine Meksikalıları rahatsız ediyor. | Open Subtitles | والرجل من فلم المسرح يضايق المكسيكين مرة أخرى. |
| Meksika'lı herifler yoluma çıktı. | Open Subtitles | كنت أركض عبرتُ بجانب إثنين من الرجال المكسيكين |
| Bugün o zeki müdürümüz benden tüm kaçak Meksikalılara oy vermek için izin alabileceklerini duyurmamı istedi. | Open Subtitles | اليوم , مدرينا العام الرائع يريدني ان ادع كل العمال المكسيكين يعلمون انه بإمكانهم اخذ اجازة من اجل تصويت |
| Meksikalıların burada kalıp çalışmaları için en ön safta yer alıyorlar. | Open Subtitles | سيحرصون على بقاء المكسيكين هنا حتى يعملوا |
| Yüzü yağlı Meksikalılardan olmadığınız için değil tabii ki bu. | Open Subtitles | أنا أقص،د ليس كونك مثل المكسيكين الكريهين |
| Onun Meksikalılar'a alerjisi olması dışında. | Open Subtitles | ماعدا بأنها لا تستطيع التعامل مع المكسيكين |
| Birileri geliyor! Saat iki yönünde Meksikalılar var! | Open Subtitles | لدينا بعض المتسللين المكسيكين جهة الشمال الشرقي |
| Meksikalılar, tek bir yolcu seferiyle o bölgeyi nasıl kalkındıracaklar? | Open Subtitles | كيف سيقوم المكسيكين بتطوير المنطقه .. بعربه واحده من القطار فى اليوم ؟ |
| Bu kahrolası Meksikalılar senin arazinden geçmiyor olsaydı ...bunlar olmayacaktı. | Open Subtitles | أعني، لا شيء من هذا كان سيحصل إن لم يكن تواجد هؤلاء المكسيكين على أرضك. |
| Tek yaptığım yaşlı bayanı Meksikalılar hakkında uyarmaktı. | Open Subtitles | ما أفعله هو أنني أحذر السيدة العجوز من المكسيكين |
| Dilim var oldukça söylemeye devam edeceğim ki şayet Fransızlar'dan aldığımız, Meksikalı'ların can attıkları şey için hak iddia edecek olursak bu Kızılderililerin katledilmesi anlamına gelecektir. | Open Subtitles | سوف اقولها حتى ينزف لساني اذا كنا سنعلن ما اشتريناه من الفرنسين واستصرخنا المكسيكين من اجله |
| Hayır harika kokuyorlar. Meksikalı amı harika kokuyor. | Open Subtitles | لأ، رائحتهم طيبية المكسيكين العاهرات المكسيكيات رائحتهم طيبه |
| Ama önce Meksikalı çocuklar oynasın çünkü onlar zaten uzun zamandır bekliyor. | Open Subtitles | ولكن سنجعل الأطفال المكسيكين يلعبون أولاً لآنهم كانوا ينتظرون منذ فترة |
| Sınır devriyesi olarak bizlerin görevi sınırı geçmeye çalışan Meksikalıları engellemektir. | Open Subtitles | بصفتنا حرس حدود، مهمتنا منع المكسيكين من تخطي الحدود |
| Meksikalıları ben de sevmiyorum ama birisi hamile bırakıp gitti işte. | Open Subtitles | أنظر ، أنا لا احب المكسيكين كذلك ولكن شاءت الصدفة أن أحمل من مكسيكي |
| Meksikalıları sayarsan Kuzey Amerika da ben de. | Open Subtitles | امريكا الشمالية ايضاً اذا اضفت المكسيكين في العد |
| "Meksika" fakirleri mi, yoksa "ben ve Charlie" gibi fakirleri mi kastettin? | Open Subtitles | هل كنت تعني كـ المكسيكين الفقراء او الفقراء مثلي انا و (تشارلي)؟ |
| Meksikalılara bayılır. | Open Subtitles | هو يحب المكسيكين |
| Meksikalıların Meksika'da yaşama arzusunun fitilini ateşleyen neydi? | Open Subtitles | لكن ما الذي أثار موجة رغبة المكسيكين في العيش في "المكسيك"؟ |
| Dunning son görevinde Meksikalılardan uyuşturucu satın almıştı. | Open Subtitles | اخر عمليه لداننيج كانت شراء منتج من المكسيكين |