"المكوث هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • burada kalmak
        
    • burada kalamazsın
        
    • burada kalamaz
        
    • burada kalamayız
        
    • burada kalabilir
        
    • burada kalabiliriz
        
    • burada takılmaktan
        
    Bir süre burada kalmak istiyoruz. -Efendim evde değil. Open Subtitles نريد المكوث هنا قليلاً السيد ليس بالمنزل
    burada kalmak istediğini biliyorum. Hiçbir şey bilmiyorsun! Open Subtitles العرف ان عليك المكوث هنا مع طفليك انت تتصرفين
    Daha önce burada kalmak isteyen bir tutsak görmemiştim. Open Subtitles لم يسبق أن سمعتُ سجينًا يقول إنه يريد المكوث هنا.
    Bu sadece zaman kaybı. burada kalamazsın. Open Subtitles هذا مضيعة للوقت لا يمكنك المكوث هنا
    Ama bebekler burada kalamaz. Open Subtitles غير أنّ الصغار لا يستطيعون المكوث هنا يجدر بهم هجر ملاذهم
    Parayı peşin ödedik ama burada kalamayız. Open Subtitles فلقد قمنا بالدفع مسبقاً ولكنّنا لا يسعنا المكوث هنا
    Sanırım sormak istediğim şey; bir süre burada kalabilir miyim? Open Subtitles أعتقد أن ما أطلبه هو المكوث هنا لبعض الوقت
    Eğer zorunda kalırsak, tüm gece burada kalabiliriz. Open Subtitles بأمكانِنا المكوث هنا طيلة الليل أذا وجبٌ علينا ذلكْ
    burada kalmak istiyorsa, kalsın. Open Subtitles إن هو رغب فى المكوث هنا.. فلا بأس
    Sadece biraz burada kalmak istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد المكوث هنا لفترة.
    Ama gerçekten burada kalmak istiyorum. Open Subtitles ولكنى, حقا اريد المكوث هنا
    burada kalmak daha güvenli. Open Subtitles المكوث هنا أكثر أمانا.
    burada kalmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد المكوث هنا.
    burada kalmak senin için zor olmalı, değil mi? Open Subtitles المكوث هنا صعب , اليس كذلك؟
    Üzgünüm, kanka. burada kalamazsın. Open Subtitles آسف يا صاح, لا يمكنك المكوث هنا
    burada kalamazsın! Open Subtitles لا يمكنك المكوث هنا
    Kenny, burada kalamazsın. Open Subtitles لا يمكنك المكوث هنا
    Sonsuza dek burada kalamaz. Open Subtitles لا يمكنه المكوث هنا إلى الأبد.
    Anne, dışarıda neler olduğunu biliyorsun. burada kalamayız. Open Subtitles أمي، تعلمين ما يتربص بالخارج، لا يمكننا المكوث هنا
    Bu gece burada kalabilir miyim? Open Subtitles هل بإمكاني المكوث هنا الليلة ؟
    Buna gerek yoktu. burada kalabiliriz. Open Subtitles لم يكن عليك فعل هذا،بإمكاننا المكوث هنا فحسب.
    Evet, ama burada takılmaktan başka yapacak bir şeyimiz yoksa kendi başıma da yapabilirim. Open Subtitles أجل، لكن إذا كنّا لا نفعل شيئاً بإستثناء المكوث هنا... يمكنني فعل كلّ ذلك بنفسي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more