"الملازم أول" - Translation from Arabic to Turkish

    • Teğmen
        
    • Üsteğmen
        
    • Myeong
        
    • Komiser
        
    • Yarbay
        
    • Yüzbaşı
        
    Bu mantıklı bir açıklama Teğmen Kapinsky. O Kapinsky. Open Subtitles أعني بأن الموضوع قابل للتوضيح أيها الملازم أول كابنسكي
    Çok komik. Teğmen iki günlük maaşımızı kesti. Open Subtitles ظريف جداً ، الملازم أول حرمنا من يومين إجازه
    Teğmen, sizinle büronuzda görüşmek istiyorum. Open Subtitles أيها الملازم أول أريد أن أتحدث معك في مكتبك
    Emekli Üsteğmen Grunfeld'in talihsizliği birçok çocuğun kurtarıcısı olabilir. Open Subtitles سوء حظ الملازم أول المتقاعد جرانفيلد قد يكون سبب فى انقاذ العديد من الأطفال
    Teğmen Thompson, sizi uyandırdığım için özür dilerim... ama hayatımda bunun gibi birşeyi hiç görmemiştim. Open Subtitles الملازم أول تومسن، أسف لايقاظك لكني لم أري شئ مماثل من قبل
    Teğmen Hoffman, derhal revire rapor verin. Open Subtitles الملازم أول هوفمن مطلوب فوراً في المستشفى
    Benim adım Teğmen Harris... kaçırdıysanız diye söylüyorum. Open Subtitles اسمي الملازم أول هاريس في حالة تغيبت عنه
    Teğmen Harris... derhal atış poligonuna rapor verin. Open Subtitles الملازم أول هاريس , الى الاجتماع التقرير فوراً عن مدى إطلاق النار
    Ben polis akademisinden Teğmen Harris. Open Subtitles هذا الملازم أول هاريس من أكاديمية الشرطة
    Baş edemeyecekleri şey yok. - Teğmen, haksız mıyım? Open Subtitles مامن شىْ يعجزون عن تسويته أيها الملازم أول هل أنا محق
    Kaç düşüş sana göre, Teğmen? Open Subtitles كم مرة شاركت فى أنزال فضائى أيها الملازم أول
    Bayan Spencer! Bu Polis Birliğ'nden Teğmen Drebin. Open Subtitles الآنسة سبينسر هذا الملازم أول دربين من الشرطة
    ...Teğmen von Witzland, buraya gelin. Open Subtitles الملازم أول هانز فون فيتزلاند خطوة للامام
    Teğmen von Witzland, fırtına birliği 336.tabur, 2.bölük, 1.müfreze. Open Subtitles 336 الملازم أول هانزفون فيتزلاند، كتيبة قوات العاصفة الفرقة الثانية، الفصيلة الاولى
    Ben Teğmen Dan Taylor. Fort Platoon'a hoşgeldiniz. Open Subtitles أنا الملازم أول دان تايلور مرحباً بكم فى فصيلة الحصن
    Teğmen Dan sürekli olarak yoldaki bir taş veya izden nem kapıyor ve bize eğilip, susmamızı söylüyordu. Open Subtitles الملازم أول دان كان يعطينا الإحساس بالمرح عند لقاء صخرة أو أى شيء فى الطريق يأمرنا بالإنخفاض وأن نخرس
    Teğmen, ben size uyuşturucu satıcısını tutuklayın dedim. Sadece bunu yapın dedim. Open Subtitles طلبت منك أن تعثر على تهمة لتاجر المخدرات حضرة الملازم أول.
    Ben, istihbarat servisinden Üsteğmen Kozlov. Open Subtitles الملازم أول كلاكوف
    Denizci Üsteğmen Eric Ramsey. Muharebe yükleme subayıymış. Open Subtitles الملازم أول بحري (إيريك رامزي) ضابط مكافحة الحمولات.
    Üsteğmen Stamm? Open Subtitles الملازم أول ستام؟
    Ben, Seo Dae Yeong, Yoon Myeong Joo'yla çıkma emri aldım. Open Subtitles أنا، رقيب من الدرجة الأولى سيو داي وونغ، قد سُمِح بمواعدة الملازم أول يون ميونغ جو بشكل رسمي
    Sizin de bildiğiniz gibi elinizdeki deliller ikinci derecede delil Komiser. Open Subtitles تعرف، كل ما حصلت عليه هو دليل ظرفي، أيُها الملازم أول
    Müfreze komutanı Teğmen Jonathan Kendrick ve ikinci komutan Yarbay Matthew Markinson'la. Open Subtitles قائد الفصيلة الملازم أول (جوناثان كندريك).. و الضابط التنفيذي المقدم (ماثيو ماركينسون)
    Artık bugün o, Yüzbaşı Stewart. Open Subtitles اليوم هو الملازم أول ستيوارت الولايات المتحدة الأمريكية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more