Bizim gibi kaşık tutamaz, Sean. Anladın mı? Vanilyalı dondurmaya bakıp: | Open Subtitles | و لا يقدر على إمساك الملعقه فجلس ينظر للآيس كريم |
Rakun insanlar gibi kaşık kullanıyormuş. | Open Subtitles | الراكون يستخدم الملعقه بيده الشبيهه ليد الانسان |
Herkes küçük kaşık olmayı sever. | Open Subtitles | انك تفضل ان تكون الملعقه الصغيره الجميع يفضل ان يكون ملعقه صغيره |
Sonra buraya geldim... ve kaşığı burada biryere sakladım. | Open Subtitles | وأعود لهنا وأخبئها فى مكان، تلك الملعقه الفضيه اين؟ |
Burnundaki kaşığı Gördük. Kes artık. | Open Subtitles | نعم يا جايك رأينا الملعقه على انفك |
- Küçük kaşık candır. - Gördünüz mü? | Open Subtitles | اجل الملعقه الصغيره طوال الوقت اتري؟ |
Bir kaşık buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت الملعقه |
Meşhur kaşık. | Open Subtitles | لاحظ الملعقه |
Bu kaşığı bulduk, efendim. | Open Subtitles | وجدت هذه الملعقه سيدي |
Jake, indir şu kaşığı burnundan. Kim bilir daha önce neredeydi. | Open Subtitles | جايك، ازل تلك الملعقه عن انفك |
kaşığı bırak. | Open Subtitles | أنزلي الملعقه |