"المملين" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıkıcı
        
    • sıkılan
        
    Her neyse, zaten yalnızca sıkıcı insanlar sıkılmazlar mı? TED وفي كل الأحوال، أليس الأشخاص المملين هم من يشعروا بالملل؟
    Şimdi, sıkıcı bir insan olsa direk peçeyi yasaklardı. TED الآن الأشخاص المملين سوف يقولون كل ماعلينا فعله هو حظر الحجاب
    Savaş olmasaydı şu anda evlilik yolunda olurdum, bir ordu karakolunda, sıkıcı genç subaylarla sohbet ederdim. Open Subtitles لو لم تكن الحرب لكنت على دائرةالزواج الآن و أعيش على مخلفات الجيش أتحدث اٍلى الضباط المملين
    Gene bir sürü can sıkıcı... banker ve petrol milyarderi olacak sanmıştım. Open Subtitles مجموعه أخرى من رجال المال المملين و بليونيرات البترول
    Gene bir sürü can sıkıcı... banker ve petrol milyarderi olacak sanmıştım. Open Subtitles مجموعه أخرى من رجال المال المملين و بليونيرات البترول
    Eksantrik, sıkıcı insanların ilginç birini tarif etmek için kullandığı bir sözdür. Open Subtitles شاذ : هى كلمة يستخدمها الناس المملين فى وصف شخص , أنا أجده مثير للأهتمام
    O resmen tanıştığım en sıkıcı erkek. Open Subtitles إنّه أكثر الأشخاص المملين الذين قابلتهم في حياتي، حرفياً
    Yoksa sadece uyuduk mu? sıkıcı dizi karakterleri gibi mi? Open Subtitles ماذا, مثل الناس العاديين المملين مشاهدو الحلقات التليفزيونية؟
    Baban sıkıcı insanlara sıkıcı bir makale götürmek için trene binecek. Open Subtitles ليعطي أوراقًا مملة لمجموعة من الأشخاص المملين.
    Sağ ol ama sıkıcı ve yaşlı bir sürü adam olacak ve nasıl bir yardım yapacağından emin değilim. Open Subtitles ذلك لطيف، لكن ستكون غرفة مليئة بالرجال المسنين المملين و لست واثقا من حجم المساعدة التي ستقدمينها
    Sürekli aynı, sıkıcı insanlarla takılıyoruz. Open Subtitles نحن دائماً نتواجد مع نفس . الأشخاص المملين
    Ve şu an kavga ediyorlar ki sıkıcı, yaşlı anne-babalarını hiç umursamazlar. Open Subtitles وهم يتشاجرون الان. لذلك لا هتمون حول .. المملين..
    Birilerini daha az özel göstermek adına sıkıcı insanların uydurdukları bir kelime. Open Subtitles إنها كلمة الناس المملين قاموا باختراعها ليحبطوا الناس الممتعيين حتى يشعروا بانهم اقل اهميه
    Bu kadar zengin ve sıkıcı insan kendilerini daha önce böyle bir mekanda toplanmış olarak bulmamıştır. Open Subtitles أبداً لن يكون هنالك العديد من الأشخاص المملين و أغنياء يجدوا أنفسهم مجتمعين في مساحة كهذه
    Çünkü yemeğin birkaç sıkıcı avukat ve huysuz hakimle olacağını düşünürsek biraz fazla önemsiyorsun. Open Subtitles لأنكِ .. لأنكِ تبدين في أبهى زينتك بالنظر لأنه عبارة عن مجموعة من المحامين المملين
    Annenle ben bu Cumartesi üçünüzü golf sahasına sürükleyip sıkıcı yaşlı insanlarla demir sopa sallayarak vakit geçiririz diyorduk. Open Subtitles أمّك وأنا فكرنا أن يكون يوم السبت أن نذهب نحن الثلاثة إلى الفصل... لقضاء وقتاً فى ضرب الحديد مع كبار السن المملين
    Şu sıkıcı Chez mekanına gitmiyor musunuz? Her yılki gibi? Open Subtitles ألن تذهب فحسب لمطعم "عند المملين" ككل عام؟
    Biliyorum, her seferinde de 35 yıldır gelen aynı sıkıcı insanlar. Open Subtitles أعرف وهو دائماً نفس الاشخاص المملين إستمرار بـ (35 ) سنة
    "sıkıcı durumlar ve sıkıcı adamlar hoş görülmez." Open Subtitles "لا يُسمح باللحظات المملة ، و لا الرجال المملين أو شيئاً من هذا القبيل
    Yalnızlar sıkıcı çiftler gibi oturup durmaz. Open Subtitles العازبات لا يجلسن مثل الازواج المملين
    Canı sıkılan milyonerlerin ve bu buluşmaları çarpık cinsel zevkleri için bir mazeret olarak kullanan ünlülerin kulübü. Open Subtitles الى الاثرياء والمشاهير المملين يستخدمون المكان للمقابلات والنغماس فى الشهوات الجنسية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more