O, ölümcül tehlikenin farkına vardığında bile neşeli bir haldedir. | Open Subtitles | لقد تقبل الخطر المميت الذي يواجهه بنوع من الحيوية الشديدة |
Garip, çünkü arabanda ölümcül bir silaha sahip bir adam var. | Open Subtitles | إنه أمر غريب , لإن الرجل ذو السلاح المميت في سيارتك |
Bu dinozorların da bu ölümcül ve görünmez katillerin kurbanı olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنَّ الديناصورات أيضاً قد تكون ضحايا لهذا القاتل الخفي و المميت |
Mortal Kombat kurallarına göre, onların kazandığı zafer dünyayı nesiler boyunca koruyacaktı. | Open Subtitles | تنص قوانين (الصراع المميت) على أن يحمي هذا النصر الأرض لجيل كامل |
öldürücü olan bir gıda zehirlenmesi. | Open Subtitles | إنه نوع من التسمم المميت الناتج عن الأكل الفاسد. |
Ne zaman İran ve İsrail'in güvenlik zorunlulukları işbirliğini dikte etti, birbirlerine karşı olan ölümcül ideolojik muhalefete rağmen, işbirliği yaptılar. | TED | عندما اقتضت الضرورة الأمنية التّعاون، أصبحت إسرائيل و إيران حلفاء رغم شدة التناقض المميت بين إيديولوجيّتي البلدين. |
Kötü haber ise yanlışlıkla onlara ölümcül lazerlerle ateş etme kabiliyeti verdin ...ve bunu devre dışı bırakamazsın. | TED | الأخبار السيئة هو أنكَم عن طريق الخطأ أعطيتموهم القدرة على تصويب الليزر المميت ولا يمكنك إطفاؤه. |
Bütün bunları öğrenmek o kadar üzücüydü ki bu ölümcül katile karşı bir savaş açmaya ve neler yapılabileceğini anlamaya karar verdim. | TED | كان علمي بكل هذا مؤلمًا للغاية لدرجة أنني قررت أن أخوض حربًا ضد هذا القاتل المميت ورؤية ماذا يمكنني فعله. |
Ama yaygın olan bir kalp krizi türü var, oldukça ölümcül ama anlaması daha zor çünkü belirtileri sessiz. | TED | ولكن يوجد نوع شائع للغاية للنوبة القلبية، مثلما هو المميت تمامًا، ولكن كشفه أصعب لأن الأعراض صامتة. |
ölümcül tehlikeyle yüz yüzeyken gösterdikleri cesaret için, ben bu vesileyle Simon Coombs ve Jay Felger'in her birini Hava Kuvvetleri Sivil Kahramanlık Madalyası ile ödüllendiriyorum. | Open Subtitles | لشجاعتهم على مواجهة الخطر المميت أمنح لكل من سيمون كومبس و جاي فيلجر مكافأة القوات الجوية للشجاعة |
...kaybedilmesi ölümcül, savunulması zor, uçsuz bucaksız bir imparatorluk. | Open Subtitles | إمبراطورية واسعة ، من الصعب الدفاع عنها ومن المميت خسارتها |
İnanılmaz ölümcül Engerek'in ekosistemdeki en ölümcül yılan olduğu konusunda onu uyarmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أحذره أن الفيبر المميت . هو أكثر الثعابين خطورة فى النظام البيئى |
O ölümcül yoldan geçmeyi ancak umutsuz kişiler dener. | Open Subtitles | فقط اليائسين من يتجهون إلى ذلك الطريق المميت |
Bildiğim tek şey, binlerce çocukta ölümcül böbrek yetmezliğini önleyecek bir teknik keşfettiğimiz. | Open Subtitles | ما أعرفه أننا وجدنا تقنيات تمنع الفشل الكلوي المميت في مئات الآلاف من الأطفال الآخرين |
Tehlikedeyken, hatta ölümcül tehlikedeyken içimde sessiz, huzurlu bir yer ararım. | Open Subtitles | عندما أكون في خطر حتى في حالات الخطر المميت أحاول أن أجد مكاناً أشعر فيه بالسلام والآمن |
ölümcül Cazibeyi izleriz ve herşey yoluna girer. | Open Subtitles | سنقوم بمشاهدة فيلم الإعجاب المميت و سوف تكونى على ما يرام |
Halkın yeni kahramanı iki kat ölümcül olursa halkın memnuniyeti de iki katına çıkacaktır. | Open Subtitles | سنرى متعة الجمهور تتضاعف، مع بطلهم الجديد المميت مرتين أكثر |
Ama Edenia'nın en iyi savaşçısı, arka arkaya 10 Mortal Kombat turnuvasını kaybetti böylece Dışdünya'nın, Edenia topraklarına hucum etmesine neden oldu. | Open Subtitles | لكن أفضل مُقاتلي "أدينيا" خسروا 10 بطولات متتالية مِن "القتال المميت" ممّا منح العالم تصريحاً لإجتياح المكان. |
Kung Lao kendini Mortal Kombat isimli turnuvada duyuracaktı. | Open Subtitles | كانج لو) سيقوم بخطوته فى بطوله تدعى) (القتال المميت) |
Davaların çoğunda, öldürücü hareket sıcağı sıcağına, istenilen şeyin elde edilmesi için yapılır. | Open Subtitles | في غالب الأحيان، التصرف المميت .يرتكب بسبب الكراهية المجمعة |
Ben de öyle umuyorum. Bu oyunun adı ölüm Maçı. | Open Subtitles | نعم , أتمنى هذا . اسم اللعبة هو القتال المميت |
Trust No 1 Yağızhan Helvacı Twitter: @dp_trustno1 @helvaboy | Open Subtitles | {\fnAndalus\fs30\b1\cHFFFFFF\3cH000000\4cH09ACFF}_BAR_ _BAR_ آش ضد الشر المميت _BAR_ |